Kuru soğan mucizesi!
Sarımsak pırasa ve soğan...Her üçünde de antibakteriyel
(antibiyotik) ve ağrı kesici (analjezik) özelliği olan etkin maddeler
bulunmaktadır
Değerli okuyucu kuru soğan üzerine olan ilk çalışmalarıma
seksenli yılların ortalarında başlamıştım. Aynı zamanda sarımsak ve pırasayı da
inceliyordum. Çünkü üçü de aynı familyadandır.
Topraktan henüz çıkmaya başlamış bu üç bitkinin taze
filizlerini kopartıp tadına baktığınızda damak tatları birbirinin aynıdır.
Onları birbirlerinden ayırt etmek zordur. Ancak bir-iki haftadan itibaren
morfolojileri kimyaları ve tatları giderek belirgin şekilde farklılaşır.
Her üçünde de antibakteriyel (antibiyotik) ve ağrı kesici
(analjezik) özelliği olan etkin maddeler bulunmaktadır. Yetişkin dönemlerine
gelindiğinde doğal antibiyotik güç sarımsakta en fazladır.
Soğanda bu güç orta derecede bulunurken pırasada bu ölçü en
minimum düzeyde kalır. Yetişkin soğanın ağrı kesici gücü ise maksimum düzeye
çıkar. İleri tarihlerde sarımsak ve pırasanın içeriğinde saklı olan etkin
özelliklerini ayrı başlıklar altında sizlere tanıtmaya çalışacağım.
Çünkü aynı aileye (familya) ait bu üç sebze yetişkin
evrelerinde kür olarak uygulandıklarında birbirlerinden tamamen farklı
hastalıklara karşı potansiyel bir güç oluşturabilmektedirler. Pırasa böbrekte
oluşan litogen yapıya karşı etkili olurken sarımsak ise vücudun bazı
bölgelerinde oluşan plaklara karşı etkin rol oynayabilmektedir. Bu kısa
girişten sonra bugünkü sebzemize tekrar geri dönelim.
Onu doğrarken gözyaşlarını tutmak ne mümkün...
Gözlerden yaş gelmesine sebep olan yapısında kükürt bulunan
propanthial-S-oksit maddesidir. Eğer soğanı doğrarken gözyaşı dökmek
istemiyorsanız ağzınıza bir lokma ekmek alıp çiğneyerek doğrayınız.
Kadınlar için...
Zaman zaman geçmişte araştırdığım bir bitkiye tekrar tekrar
geri döner yeni elde ettiğim deneyimlerimin ışığında onu tekrar araştırmaya
başlarım. Kuru soğanın rahim ve yumurtalıklar üzerinde nedenli etkili
olabildiğini fark ettim. Onu 2009’un bitkisi olarak tanıtmayı düşünüyordum ki
yaşlılığa bağlı eklem kireçlenmesini ortadan kaldırıcı bitkiyi keşfettim. Bu
nedenle 2008’in son aylarında kuru soğanın bu potansiyel gücünü erken
açıklamayı daha uygun buldum.
Kuru soğan Polikistik Over Sendromu (PCOS) yaşayan
kadınların imdadına yetişen mükemmel bir destekleyici ve yardımcı tedavi imkânı
sunmaktadır. Erken menopoza giren kadınların da imdadına yetişebilmektedir.
Küçük ve orta çaplı miyomu olan kadınlar da kuru soğan
küründen istifade edebilirler.
Polikistik over şikâyeti olanlar büyük bir olasılıkla kürü
uygulamaya başladıktan bir-iki gün sonra beyaz-sarı renkte bolca akıntı
yaşamaya başlayabilirler. Uzun zamandan beri âdet (regl) görmüyorlar ise âdet
görmeye başlayabilirler.
Aynı şekilde menopoza yeni girmiş kadınlar da tekrar düzenli
adet görmeye başlayabilir. Rahim duvarı incelmesi olan kadınların rahim
duvarlarının kalınlaşmasında da etkilidir. Kuru soğan sanki kadınların rahim ve
yumurtalıkları için yaratılmış bir sebze...
Endometrioma rahimin içini döşeyen zar tabakasının
yumurtalıklarda bulunması ve her adet döneminde kanayarak kistik yapı
oluşturmasına denir. Bu kistin içi kahverengi kıvamlı sıvı ile doludur bu
nedenle çikolata kisti de denir. Hastalar hekimlerine kısırlık sancılı veya
ağrılı adet görme ilişki esnasında ağrı görme şikâyeti ile başvururlar.
Başlangıç evresinde olan endometrioma tedavisinde de oldukça güçlü bir yardımcı
tedavi imkânı sunar.
Erkekler için...
Yıllar önce kuru soğanı araştırırken prostatite (prostat içi
iltihaplanma) bağlı ağrı çeken erkeklerin imdadına yetişebileceğini bulmuştum.
Prostatite bağlı ağrı çeken bazı hastalar için uygun bir ağrı kesici bulmak da
çok zordur. Bilinen hiçbir ağrı kesici onlara derman olmaz.
Almanya’da “Medizin Forum-Prostatitis” sitesine yazı yazan
bir prostatit hastası prostatite bağlı sürekli ağrı çektiğini ve bu durumun
kendisini intiharın eşiğine getirdiğini yazmıştı. Bu hastaya soğan kürünü
uygulamasını önermiştim. Aradan birkaç gün geçtikten sonra nasıl teşekkür
ettiğini hâlâ unutamam.
Günün kürü -1
‘Polykistik over’e erken menopoza ve miyomlara karşı
İki bardak klorsuz suyu (yaklaşık 250-300 ml) kaynatınız.
Orta boy yemeklik kuru soğanın en dış açık kahverengi ince kabuğunu soyduktan
sonra dörde veya altıya bölüp kaynamakta olan suyun içerisine atınız.
Ağzı kapalı olarak beş dakika kaynattıktan sonra ocaktan
indirip ılımaya bırakınız. Ilıyınca süzülür ve ılık olarak bir su bardağı öğle
yemeğinden on dakika önce içilir. Aynı şekilde akşam yemeğinden önce tekrar
taze olarak hazırlanıp on dakika önce içilir. Bu küre onbeş gün devam edilir ve
kür sonlandırılır.
Dikkat: Kırmızı veya mor soğan amaca uygun değildir.
Uygulanacak olan soğan kürünün taze hazırlanması ve ılık olarak içilmesi
şarttır. Soğuk olarak veya beklemiş haşlama suyu içilmemelidir.
Günün kürü -2
‘Prostatit’e bağlı şiddetli ağrılara karşı
Bir hafta boyunca her gün iki öğün sabah ve akşam ikişer
adet orta boy kuru soğan preslenip yarım dilim ekmekle beraber tüketilir.
Presleme esnasında çıkan soğanın suyunu ziyan etmeyiniz ve de kesinlikle
tuzlamayınız.
Soğanı presleme imkânı bulamıyorsanız ağızda uzun uzun
çiğneyerek beraberinde yarım dilim ekmekle beraber tüketebilirsiniz. Katı meyve
sıkacakları soğan suyunu çıkarmak için de mükemmel bir çözümdür. Kuru soğanın
suda veya ateşte pişirilmeden çiğ olarak tüketilmesi gerekir.
İbrahim Saraçoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder