Uçarı kadın tacizlerine dikkat çekti
DSP İl Kadın Kolları Başkanı Meral Uçarı’nın açıklaması
şöyle: “Emekçi basın mensubu arkadaşlarım.
Tarihte devletlerin yönetim anlayışlarını incelediğimizde
ortaya çıkan acıklı sonuç baskıcı bir yönetim anlayışıydı. Emirleri altındaki
halka kendi isteklerini kabul ettirmek için zor kullanırlardı. Tarih boyunca
birçok insan hakları konusunda girişimler olmuş, öneriler hazırlanmıştır. Böyle
giden bir işleyişe “dur” diyebilmek için 1215 yılında İngiltere Kralına kabul
ettirilen bildirge, Magna Charte (Magna Karta) İnsan Hakları kavramının ilk
belgesi sayılmaktadır İnsan hakları konusunda yayınlanan bir diğer önemli
bildirge, Amerika’da yayınlanan Bağımsızlık Bildirgesi’dir. Özgürlük, eşitlik,
kardeşlik gibi kavramlar, 1789 yılında gerçekleşen Fransız Devrimi’nden sonra
yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, tüm dünya devletleri tarafından
ortak değerler olarak kabul edilen insan hakları ilkelerini yansıtmaktadır.
Beyanname, tüm insanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan
oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olduğunu ilan
etmektedir. Buna göre herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da
başka bir görüş, doğuş, tabiiyet, servet ya da benzeri başka bir statü gibi
herhangi bir ayrım gözetilmeksizin bu beyannamede ileri sürülen tüm hak ve
özgürlüklerden eşit bir şekilde istifade eder.
İnsanın durdurulamayan değişimi ve gelişmesinin sonucunda 10
Aralık 1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi doğmuştur.
Türkiye, Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden birisi olarak İnsan Hakları
Evrensel Bildirgesi’ni ilk onaylayan ülkeler arasında yer almış ve insan
hakları konusundaki önemli sözleşmelerin büyük bölümüne imza koymuştur. İnsan
hakları ve temel özgürlükler alanında diğer demokrasilerle aynı değer ve
amaçları paylaşan Türkiye, insan hakları standartlarının en yüksek düzeye
getirilmesi amacıyla birçok önemli adım atmıştır.Ancak atılan bu adımlar
yeterli değildir.Bu bağlamda kadına ve çocuğa yönelik yaşam hakkı ihlalleri
giderek artmaktadır.Kadın ev içinde ve toplumsal alanda öldürülmüş yada bir çok
kadın intiharı gerçekleşmiştir.Bunların sayısı gün geçtikçe artmaktadır.Siyasal
iktidarın muhafazakar demokrat uygulamaları kadına yönelik şiddetin yaşanmasına
engel olamamıştır. Yasal alt yapı oluşturulmasına rağmen uygulamada kadının
korunamaması, erkeklerin şiddet uygulamaktan vazgeçirilememesi ve bir bütün
olarak sosyo- ekonomik durumdaki kötüleşmeler bu alanda daha fazla mücadele
edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.2013 yılında 556 kadının taciz ve
tecavüze maruz kaldığı tespit edilebilmiştir. Ancak bu sayı sadece tespit
edilebilendir. Adalet Bakanlığı’nın resmi istatistiklerine göre Türkiye’de 2012
yılında 8144 cinsel saldırı suçundan dolayı dava açılmıştır. AKP’nin iktidara
geldiği 2002 yılında bu sayı 4988 idi. Bu kadar yüksek artışın yaşanması
toplumun sosyo-ekonomik ve kültürel gelişmişlik düzeyinde ciddi bir sorun
yaşandığını göstermektedir.
Ülkemizde insan hakları standartlarının ivedilikle uygar
devletler statüsüne yükselmesi
gerekmektedir.Türk halkı buna layıktır.
Tüm vatandaşlarımızın haklarının gözetildiği,
ayrımcılıkların ortadan kalktığı, barış dolu günlere olan özlemimizle herkesi
selamlıyorum”
DSP Kocaeli Kadın Kolları İl Başkanı
Sosyolog Meral UÇARI