Çölyak nedir?
Çölyak, genetik kökenli bir ince bağırsak alerjisi. Bu alerji buğday, arpa, yulaf ve çavdar gibi tahıllarda bulunan ve günümüzde pek çok gıdada (bisküvi, reçel gibi) kıvam verici madde olarak kullanılan, gluten adlı proteine karşı ince bağırsağın ömür boyu süren bir hassasiyet göstermesinden kaynaklanıyor. Prof. Dr. Çokuğraş, çölyak hastalığını: "Yediğimiz her yiyecek yemek borusundan mideye, mideden ince bağırsağa, oradan da kalın bağırsağa gider. Midede hazmedildikten sonra sağlığımız için gerekli olan tüm besin maddeleri ince bağırsakta bulunan villus çıkıntıları sayesinde emilerek kana karışır. Villuslar olmadan vücut hiçbir besin maddesini ememez. Çölyak hastalarında gluten maddesi villusları yok ettiği için vücut gerekli olan besin maddelerini alamaz. Bu durumda bağışıklık sistemi bozulur ve çölyak hastalığı ortaya çıkar." şeklinde açıklıyor.
Belirtileri neler?
Çölyak, çocukluk, ergenlik veya yetişkin yaşlarda görülebiliyor. Bebeklik çağında glutenli yiyecekler yenilmeye başladıktan sonra kusma, ishal, karın şişkinliği, iştahsızlık, huysuzluk, kilo alamama, büyümede gerilik ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkıyor. Bazen hamilelik veya bir ameliyat sonrası, viral enfeksiyon ya da şiddetli duygusal stres sonucunda ortaya çıkarak kişiye göre değişik belirtiler verebiliyor. Nedeni bilinmeyen ve ağızdan alınan demir takviyesiyle düzelmeyen kansızlık, şiddetli ishal ve karın ağrısı, sinirlilik, bir türlü geçmeyen gastrit benzeri şişkinlik, kısırlık, sık düşük yapma eğilimi, kemik ve eklem ağrıları, kollarda ve bacaklarda uyuşma, geçmeyen ağız içi yaraları gibi.
Teşhisi
Teşhisi en zor olan hastalıklardan biri, çölyak. Çünkü hastalığın belirtileri diğer hastalıkların belirtileriyle aynı olabiliyor. Böylece başka hastalıklarla karıştırılabiliyor. Kesin tanı için özel kan tahlilleri (AGA ve EMA) ve deneyimli bir gastroenterolog tarafından ince bağırsak biyopsisi yapılmalı. Biyopsi için üniversite hastanelerinin gastroenteroloji kliniklerine başvurmak gerekiyor. Genetik bir hastalık olduğu için ailesinde çölyak vakası olanların şikayeti olmasa da mutlaka doktora başvurmaları ve gerekli kontrolleri yaptırmaları gerekiyor.
Tedavisi
Tanı konulduktan sonraki aşamada uyulması gereken tek tedavi yöntemi ömür boyu glutensiz diyet uygulamak. Diyet uygulanmaya başladıktan kısa bir süre sonra villuslar hiç zarar görmemiş gibi çalışmaya devam ediyor ve şikâyetler ortadan kalkıyor. Bu nedenle glutenli gıdaları kesinlikle tüketmemek gerekiyor.* Öncelikle buğday, arpa, yulaf, çavdar ve bunların türevlerini içeren gıdalar tüketilmemelidir.
* Mısır, pirinç, patates, soya fasulyesi yenilebilir.
* Gıdaların içerikleri çok iyi okunmalıdır sürekli gıda firmalarıyla iletişime geçilmelidir.
* İlaçlar doktora, veya ilacı üreten ilaç üreticisine danışılmadan kullanılmamalıdır (bir çok ilaç gluten içermektedir).
* Hastalık teşhisinde 3 ay kadar süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir. Daha sonra bunlar tek tek denenerek diyete dahil alınabilir . Keçi sütü ve ürünlerinde bir sakınca yoktur hatta faydası (anne sütüne benzerliğinden ötürü) olabilir.
* Bira, şarap, viski, likör ve brendi gibi içecekler tüketilmemelidir bir çok alkollü içeçek arpa suyu veya arpa özü içeriyor.
* Amerika ve Avrupa'da günde 50-60 gr yulaf diyete eklenmeye başlanmıştır . Henüz araştırma aşamasında olan bu uygulama kesin olmamak şartıyla bu miktar çölyaklar için tehlikesiz görünmektedir.
* Mutfakta glutenle temas eden yerler sürekli temizlenmeli hastanın gıdaları doha önce gluten bulaşmış yerlerde bulundurulmamalı.
* Mutfakta gluten içeren ürünlerle yapılan fırın temizlendikten sonra glutensiz ürünler kullanılmalıdır buğday unu havada uçabileceğinden aynı fırında yemek veya ekmek pasta kek pişirilmeden önce temizlenmelidir. Ekmek makinası kullanılıyorsa bu makina sadece glutensiz ürünlere için kullanılmalıdır.
* Teflon - tahta kaşık gibi mutfak aletleri ne kadar iyi temizlenmiş olsa bile gözeneklerinde gluten kalıntıları kalabilme riski olduğundan, bunlar ayrılmalıdır ve kullanılmamalıdır.
* Hazır salça yerine ev yapımı güvenilir salçaları kullanın , konserve , hazır çorba , soslar , tuzot , tavuk sosları nar ekşisi gibi gıdalarda gluten katkı maddesi olarak kullanıldığından, bunlar tüketilmemeli .
* sakız, çikolata, sirke, mayonez, ketçap, dondurma, şeker gibi gıdaların bazılarında gluten bulunabilmektedir. Bunlar yenilmeden önce üreticisine sorulmalı.
* Kozmetikler, şampuanlar ve ev temizleyici maddelerde yer alan glutenin ağıza kaçma riski taşıdığından, bu malzemelerin glutensiz olanları seçilmelidir(örnek nivea - ipana ürünleri gluten içeriyor) Bazı makyaj malzemeleri -makyaj temizleme malzemeleri, kremler dahi hassas çölyaklılara dokunabilmektedir.
* Glutensiz diyetin en etkili olanı fabrikasyon ürünlerden mümkün mertebe uzak durmak olacaktır , yani evde ve dışarıda sağlıklı seçimler yapmamız gerekiyor yani doğaya dönüş söz konusu taş devri diyeti en sağlıklı olanıdır. Hayat tarzı bu esasa göre uygulanırsa çok sağlıklı bir yaşam elde edilebilir ki bunu bu derece etkili yapmaya mecburuz.
Çölyak, genetik kökenli bir ince bağırsak alerjisi. Bu alerji buğday, arpa, yulaf ve çavdar gibi tahıllarda bulunan ve günümüzde pek çok gıdada (bisküvi, reçel gibi) kıvam verici madde olarak kullanılan, gluten adlı proteine karşı ince bağırsağın ömür boyu süren bir hassasiyet göstermesinden kaynaklanıyor. Prof. Dr. Çokuğraş, çölyak hastalığını: "Yediğimiz her yiyecek yemek borusundan mideye, mideden ince bağırsağa, oradan da kalın bağırsağa gider. Midede hazmedildikten sonra sağlığımız için gerekli olan tüm besin maddeleri ince bağırsakta bulunan villus çıkıntıları sayesinde emilerek kana karışır. Villuslar olmadan vücut hiçbir besin maddesini ememez. Çölyak hastalarında gluten maddesi villusları yok ettiği için vücut gerekli olan besin maddelerini alamaz. Bu durumda bağışıklık sistemi bozulur ve çölyak hastalığı ortaya çıkar." şeklinde açıklıyor.
Belirtileri neler?
Çölyak, çocukluk, ergenlik veya yetişkin yaşlarda görülebiliyor. Bebeklik çağında glutenli yiyecekler yenilmeye başladıktan sonra kusma, ishal, karın şişkinliği, iştahsızlık, huysuzluk, kilo alamama, büyümede gerilik ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkıyor. Bazen hamilelik veya bir ameliyat sonrası, viral enfeksiyon ya da şiddetli duygusal stres sonucunda ortaya çıkarak kişiye göre değişik belirtiler verebiliyor. Nedeni bilinmeyen ve ağızdan alınan demir takviyesiyle düzelmeyen kansızlık, şiddetli ishal ve karın ağrısı, sinirlilik, bir türlü geçmeyen gastrit benzeri şişkinlik, kısırlık, sık düşük yapma eğilimi, kemik ve eklem ağrıları, kollarda ve bacaklarda uyuşma, geçmeyen ağız içi yaraları gibi.
Teşhisi
Teşhisi en zor olan hastalıklardan biri, çölyak. Çünkü hastalığın belirtileri diğer hastalıkların belirtileriyle aynı olabiliyor. Böylece başka hastalıklarla karıştırılabiliyor. Kesin tanı için özel kan tahlilleri (AGA ve EMA) ve deneyimli bir gastroenterolog tarafından ince bağırsak biyopsisi yapılmalı. Biyopsi için üniversite hastanelerinin gastroenteroloji kliniklerine başvurmak gerekiyor. Genetik bir hastalık olduğu için ailesinde çölyak vakası olanların şikayeti olmasa da mutlaka doktora başvurmaları ve gerekli kontrolleri yaptırmaları gerekiyor.
Tedavisi
Tanı konulduktan sonraki aşamada uyulması gereken tek tedavi yöntemi ömür boyu glutensiz diyet uygulamak. Diyet uygulanmaya başladıktan kısa bir süre sonra villuslar hiç zarar görmemiş gibi çalışmaya devam ediyor ve şikâyetler ortadan kalkıyor. Bu nedenle glutenli gıdaları kesinlikle tüketmemek gerekiyor.* Öncelikle buğday, arpa, yulaf, çavdar ve bunların türevlerini içeren gıdalar tüketilmemelidir.
* Mısır, pirinç, patates, soya fasulyesi yenilebilir.
* Gıdaların içerikleri çok iyi okunmalıdır sürekli gıda firmalarıyla iletişime geçilmelidir.
* İlaçlar doktora, veya ilacı üreten ilaç üreticisine danışılmadan kullanılmamalıdır (bir çok ilaç gluten içermektedir).
* Hastalık teşhisinde 3 ay kadar süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir. Daha sonra bunlar tek tek denenerek diyete dahil alınabilir . Keçi sütü ve ürünlerinde bir sakınca yoktur hatta faydası (anne sütüne benzerliğinden ötürü) olabilir.
* Bira, şarap, viski, likör ve brendi gibi içecekler tüketilmemelidir bir çok alkollü içeçek arpa suyu veya arpa özü içeriyor.
* Amerika ve Avrupa'da günde 50-60 gr yulaf diyete eklenmeye başlanmıştır . Henüz araştırma aşamasında olan bu uygulama kesin olmamak şartıyla bu miktar çölyaklar için tehlikesiz görünmektedir.
* Mutfakta glutenle temas eden yerler sürekli temizlenmeli hastanın gıdaları doha önce gluten bulaşmış yerlerde bulundurulmamalı.
* Mutfakta gluten içeren ürünlerle yapılan fırın temizlendikten sonra glutensiz ürünler kullanılmalıdır buğday unu havada uçabileceğinden aynı fırında yemek veya ekmek pasta kek pişirilmeden önce temizlenmelidir. Ekmek makinası kullanılıyorsa bu makina sadece glutensiz ürünlere için kullanılmalıdır.
* Teflon - tahta kaşık gibi mutfak aletleri ne kadar iyi temizlenmiş olsa bile gözeneklerinde gluten kalıntıları kalabilme riski olduğundan, bunlar ayrılmalıdır ve kullanılmamalıdır.
* Hazır salça yerine ev yapımı güvenilir salçaları kullanın , konserve , hazır çorba , soslar , tuzot , tavuk sosları nar ekşisi gibi gıdalarda gluten katkı maddesi olarak kullanıldığından, bunlar tüketilmemeli .
* sakız, çikolata, sirke, mayonez, ketçap, dondurma, şeker gibi gıdaların bazılarında gluten bulunabilmektedir. Bunlar yenilmeden önce üreticisine sorulmalı.
* Kozmetikler, şampuanlar ve ev temizleyici maddelerde yer alan glutenin ağıza kaçma riski taşıdığından, bu malzemelerin glutensiz olanları seçilmelidir(örnek nivea - ipana ürünleri gluten içeriyor) Bazı makyaj malzemeleri -makyaj temizleme malzemeleri, kremler dahi hassas çölyaklılara dokunabilmektedir.
* Glutensiz diyetin en etkili olanı fabrikasyon ürünlerden mümkün mertebe uzak durmak olacaktır , yani evde ve dışarıda sağlıklı seçimler yapmamız gerekiyor yani doğaya dönüş söz konusu taş devri diyeti en sağlıklı olanıdır. Hayat tarzı bu esasa göre uygulanırsa çok sağlıklı bir yaşam elde edilebilir ki bunu bu derece etkili yapmaya mecburuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder