Ben size bugün bu leziz makarnanın yanında 2001 yılına ait İspanya ALBALI kırmızı şarabını öneririm.Çünkü o yıl sezon çok kurak geçmişti ve bu yüzden
2001 yılı şarapları harikadır. Tıpkı 2004 yılı gibi. Afiyet olsun.
Bu tatil gününde size güzel bir tarifim var . Biz ailecek bu makarnayı çok
MALZEMELER:
-1/2 paket yassı-şerit makarna linguine
-1 paket mantar
-1/2 tavuk göğüs
-1 paket knorr kremalı mantarlı makarna sosu
-1 küçük paket krema
-1 adet tavuk bulyon
-maydanoz
-sarımsak
-permesan peyniri veya rende taze kaşar
-karabiber,tuz
-becel yağı
YAPILIŞI:
Derin bir tencereye biraz tuz ve biraz sıvı yağ ilave ediniz. Kaynayınca makarnaları üçe kırıp tencereye atınız ve haşlamaya bırakınız. Diğer tarafta bir tencereye yukarıda fotoğrafta görüldüğü gibi bir aparatla kesilmiş olan mantarları limonlu suda beklettikten sonra tuz ilave ederek haşlamaya bırakınız. Her ikisi piştikten sonra ayrı ayrı süzünüz. Ayrı bir teflon tencerede becel yağını eritiniz.Yıkanmış ve kuşbaşı doğranmış tavuk göğüsleri ilave ediniz. Tavuklar suyunu salıp çekince üzerine iki su bardağı su ve bir paket makarna sosunu dökünüz .Karıştıra karıştıra beş dakika pişiriniz. Ayıklanmış altı ,yedi diş sarımsağı ezerek ilave ediniz. Süzülmüş mantarları ve bir paket kremayı katınız. karabiber , bulyon ve yeterince tuzu ilave ettikten beş dakika sonra ateşi kapatınız.Teflon tencereye biraz becel koyunuz. Eriyince makarnaları katıp, ısıtınız.Servis tabağınıza sırasıyla makarna, sos, permasan peyniri koyunuz.Kıyılmış maydonozla süsleyiniz.
Afiyet olsun.
Bu makarnayı Taksim'de Cafe Zade ' de kızlarım çok sık yer.Yolunuz düşerse tavsiye ederim.
Haftasonu Fettucini Alfredo yaparken geçen yaz İtalya
Roma'da gittiğimiz Alfredo Restoranı ve orada yediğimiz makarna aklıma geldi.
Henüz İtalya seyahatimi yayınlamadığım için (umarım bu sene bitmeden vakit
bulup yaynlarım) bu restoranın hikayesini sizlerle paylaşamadım ve daha fazla beklemeden bu vesile ile hem bu
makarnanın hem de restoranın hikayesini anlatmak istedim.
Sinyor Alfredo, 1914 yılında doğum yaptıktan sonra sağlığı
bozulup iştahı kesilen eşine yemek yedirmek için mutfağa girer ve ileride kendi
adını alıp tüm dünyaya nam salacak
meşhur makarnayı yaratır. Roma'daki restoranında kendi hazırladığı makarnasıyla
bir anda meşhur olan Alfredo'nun fotoğrafları günümüzde halen restoranın
duvarlarında bulunmaktadır.
Kıvrık uzun bıyıkları ile ilginç ve neşeli bir kişi olan Alfredo'nun ünü kısa
sürede tüm dünyaya yayılır. Gelen konuklarına kendi elleri ile makarnayı
karıştırıp, yediren Sinyor Alfredo'nun
restoranı ünlülerin uğrak yeri olur. Bir Hollywood yıldızı olan Douglas Fairbanks'ın yolu balayı için geldiği
Roma'da bu lokantaya düşer. Burada yediği makarnayı çok seven ve Roma'da kaldığı
süre içerisinde sürekli burada makarna
yiyen Fairbanks ülkesine dönünce, altın bir çatal-kaşık yaptırıp Sinyor
Alfredo'ya gönderir. İşte o günden beri
Alfredo'nun simgesi o altın çatal-kaşık olur.
Lokantanın dört bir yanı ünlü ziyaretçilerin fotoğraflarıyla
dolu. ( Sakıp Sabancı'nın da fotoğrafı bulunmaktadır) Aralarında yerli yabancı
siyasetçiler, iş adamları ve dünyaca ünlü sanatçıların yer aldığı geniş bir
müşteri portföyüne sahip olan ve ailenin 4. kuşağı tarafından işletilen Alfredo Restoran, adeta bir müzeyi andırmaktadır. Bir asırdır özenle
koruduğu atmosferi ile Roma'da başlı başına bir tarih olarak durmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder