GÜNCEL&YEMEK

GÜNCEL&YEMEK
KÖŞEM

HAKKIMDA

Fotoğrafım
KÖRFEZ/KOCAELİ, MARMARA BÖLGESİ, Türkiye
1964'DE İZMİT'TE DOĞDU.LİSE TAHSİLİNİ İZMİT'TE TAMAMLADI.1984 SENESİNDE EVLENEREK İSTANBUL'A YERLEŞTİ.1986 ve 1988 DE MELİKE VE MERVE DOĞDU.KIZLARI KÜÇÜKKEN ÜNİVERSİTEYİ SOSYOLOJİ EĞİTİMİ ALARAK TAMAMLADI.HALEN İŞLETME OKUMAKTADIR.ÜSKÜDAR,KADIKÖY,KOCAELİ HALK EVLERİNDEN MEFRUŞAT,MİNYATÜR,TAKI TASARIMI,KUMAŞ BOYAMA,GÜMÜŞ KABARTMA ÇALIŞMASI,TAHTA BOYAMA,İNGİLİZCE,BİLGİSAYAR,TÜRK VE OSMANLI MUTFAĞI BÖLÜMLERİNDEN SERTİFİKALAR ALDI.26 YIL SONRA KOCAELİ'NE GERİ DÖNDÜ.BİRÇOK DERGİ VE GAZETELERDE YEMEK REÇETELERİ YAYINLANDI.YEREL KANALDA YEMEK PROGRAMI YAPTI.HALANIN YERİ TÜRK LOKANTASININ KURUCULARINDANDIR.İSTANBUL'DAKİ POLİTİKA ÇALIŞMALARINA KOCAELİ'DE DEVAM ETTİ.DSP'DE İKİ DÖNEM İL BAŞKAN YARDIMCILIĞI,İL VE KURULTAY DELEGELİĞİ,2014 GEBZE BELEDİYE BAŞKAN ADAYLIĞI,KADIN KOLLARI İL BAŞKANLIĞI, 25.VE 26.DÖNEM DSP KOCAELİ 1.SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI, DSP KADIN KOLLARI GENEL BAŞKANI OLDU.MART 2016 TARİHİNDE GÖREVİNDEN VE PARTİSİNDEN İSTİFA ETTİ.THÖKELİ İMRE & ZİRİNYİ İLONA MACAR DOSTLUK DERNEĞİ BAŞKANI.ADD KOCAELİ ŞUBESİ 2. BAŞKANI.HALEN KÖRFEZ İLÇESİNDE İKAMET ETMEKTEDİR.

ÖNSÖZ

MERHABA; SEVGİLİ YEMEK DOSTLARI!
YEMEK YAPMAK BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ VE ZEVKLİ BİR UĞRAŞ.TÜRK MUTFAĞININ MUAZZAM BİR MUTFAK OLDUĞUNA İNANANLARDANIM.ASLINI KORUMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR VE SAVUNUYORUM.DÜNYA MUTFAKLARINI DA BEĞENİYORUM ANCAK ÇOK PRATİK VE UYDURMA REÇETELERE KARŞIYIM.AİLEM SON DERECE FARKLI COĞRAFYALARDAN GELİYOR.BU YÜZDEN FARKLI YÖRELERİN BİR ÇOK YEMEĞİNİ EVİMDE PİŞİRİRİM.BABAM TOKATLI,ANNEM İSTANBULLU.ANNEMİN KÖKENİ EDİRNE,BEN İSE DOĞMA BÜYÜME İZMİTLİYİM. 26 YIL EVLİ OLDUĞUM YILLARDA İSTANBUL'DA İKAMET ETTİM.ESKİ EŞİM URFALIYDI.RAHMETLİ BABAM ASKER OLDUĞU İÇİN 35 YIL TÜRKİYE 'NİN FARKLI BÖLGELERİ VE FARKLI İLLERİNDE AİLEM İKAMET ETMİŞ.KONYA,ERZURUM,ANKARA,İZMİR,KAYSERİ,ESKİŞEHİR,İSTANBUL DOLAYISIYLA RAHMETLİ ANNECİĞİM HER İLDE BİR ÇOK YEMEK REÇETESİ ÖĞRENMİŞ VE BİZİM EVİMİZDE UYGULAMIŞTIR.EVLİLİK HAYATIMDA DA GÜNEYDOĞU YÖRESİ VE URFA MUTFAĞINI YAKINDAN ÖĞRENDİM.
YILLARDAN BERİ DERLEDİĞİM GELENEKSEL DAMAK ZEVKLERİMİZİ ,DÜNYA MUTFAKLARINI VE SON YILLARDA İNTERNET VASITASIYLA ÖĞRENDİĞİM REÇETELERİ SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM.YEMEK SANATINA DAİR EDİNDİĞİM BİLGİLERİ SİZLERLE PAYLAŞMAKTAN BÜYÜK ZEVK DUYACAĞIM.AYRICA BLOĞUMDA GÜNCEL KONULARLA İLGİLİ YAZILARIMI DA PAYLAŞACAĞIM.
SEVGİ VE MUHABBETLE KALINIZ EFENDİM.
16 05 2007

30 Kasım 2013 Cumartesi

CİNLER


CİNLER
Cinlerin insanlarla birlikte olanlarına “Mir”, (çoğulu ummar,avamir)denir. Çocuklara musallat olanlarına “Ervah”, habis karakterli olanlarına “Şeytan”, üstündekilere “Marid”, daha güçlü olanına “ifrit” (çoğulu afarit) denir. “Hubs” cinlerin erkekleri, “habais” ise dişileridir.
Cinler genellikle harabe ve çöllerde, hamamlarda, hurma öbeklerinde, çöplüklerde, türbe ve mezarlıklarda bulunurlar. Cinler erkeklerden çok kadınlara musallat olurlar. Cin insan suretine büründüğünde uzun sure bu halde kalmaz. Bazen ayrılırlar. Bu ayrılık anlarında kişi gayet sağlıklı dengeli biri gibi görünür. Hiçbir hastalık belirtisi göstermez. Cin varken namazdan, zikirden, Kur’an okunmasından hoşlanmaz. Tuvalette uzun sure kalmayı ve yalnızlığı tercih ederler.
Bizimle aynı mekânı paylaşan cinler, başka bir âlemin yani gayb âleminin varlıklarıdır. Gayb bilinmeyen demektir. Allahû Tealâ her şeyi çift yaratmıştır. Âlemler de karşılıklıdır.
-İçinde yaşadığımız bu âlem Zahirî âlemdir. Karşıtı ise öldükten sonra nefslerimizin yaşadığı Berzah âlemidir.
-Cinlerin yaşadığı Gayb âlemi var. Karşıtı ise onların öldükten sonra nefslerinin yaşadığı Berzah âlemidir.
-Meleklerin yaşadığı Emr âlemi
- Zülmanî âlem
- Bir de yaradılıştan önce var olan yokluk, mekânsızlık âlemi
72/CİN-14: Ve ennâ minnel muslimûne ve minnel kâsitûn(kâsitûne), fe men esleme fe ulâike teharrev reşedâ(reşeden).
Muhakkak ki; bizlerden Allah’a teslim olanlar da var, (kalpleri) kasiyet (bağlamış) olanlar da var. Kim (Allah’a) teslim olmayı dilerse, mürşidini arar.
72/CİN-15: Ve emmel kâsitûne fe kânu li cehenneme hatabâ(hataben).
Kasitun olanlara gelince, onlar cehenneme odun oldular.
15/HİCR-26: Ve le kad halaknel insâne min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).
Andolsun ki; Biz insanı, “hamein mesnûn olan salsalinden” (standart insan şekli verilmiş ve organik dönüşüme uğramış salsalinden) yarattık.
Cinlerin Yiyecekleri
Abdullah B. Mesud (RA) Allah Resulu’nun (SAV) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cinler Peygamber Efendimiz’den azık isteyince “Allah’ın adı anılmış olup elinize gecen her kemik sizin için etten daha boldur. Eti yenilebilir hayvanların tezekleri de binekleriniz için yemdir”
buyurmuştur. Tabii bu yiyecekler mümin cinler için geçerlidir. Kafir cinlere gelince, onlar üzerine Allah adının anılmadığı her şeyi yerler-içerler ve helal görürler.
Şeytan İnsanlaırn Yemeklerini Nasıl Yemez?
Cabir (RA) dedi ki: Allah Resulu’nun şöyle buyurduğunu işittim. “Kişi evine girdiği zaman ve yemeğe oturduğunda Yüce Allah’ın ismini zikrederse şeytan kendi yoldaşlarına şöyle der “Bu gece size bu evde yatak da yok, yemek de yok! Eğer eve girdiğinde Allah’ın adini zikretmezse
şeytan yoldaşlarına şöyle der “Yatacak yeri buldunuz! Yemeğe oturduğunda Allah’ı zikretmezse “Yatağı da buldunuz, yemeği de” der.
ALLAHU TEALA’NIN KUR’AN EMRİ NASILDIR?
- Zuhruf 36- Ve men ya’şu an zikrir rahmâni nukayyıd lehu şeytânen fe huve lehu karîn(karînun).
Kim Rahman’ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz , Buyuruyor. Allah yolunda olan bir kişinin nefsinin kalbi Allah’ı zikrettiği anda aydınlanır. Zikri bıraktığında ise karanlıklar dolar. Ancak zikre bağlı olarak kalıcı nurların miktarı kadar aydınlık kalır. Şeytan tesirlerine devam eder. Bu nedenle Allahu Teala DAIMI ZIKRI Kuran-i Kerimde her kuluna emrederek Farz kılmıştır.
- Müzemmil 8- Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
Rabbinin (Allah’ın) ismiyle zikret ve herşeyden kesilerek O’na (Allah’a) dön (ulaş, vasıl ol).
- Ahzab 41- Yâ eyyuhellezîne âmenûzkûrullâhe zikren kesîrâ(kesîran).
Ey amenu olanlar! Allah’ı çok zikirle (Günün Yarısından fazla) zikredin.
- Nisa 103- Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alel mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten).
Namazı bitirdiğinizde; ayaktayken, otururken ve yan üzeriyken (yan üstü yatarken) Allah’ı hep zikredin! Güvenliğe kavuştuğunuzda namazı erkânıyla kılın. Çünkü; namaz, mü’minlerin üzerine, vakitleri belirlenmiş bir farz olmuştur.
Ayetlerde görüldüğü gibi Allahu Telala zikri, çok zikri ve Daimi zikri farz kılmış. Nisa 103′e göre bir insanin bu 3 halin dışında bulunması (Ayakta,otururken ve uyurken) mümkün olmadığı için her halimizde hep Allah’ın adını zikretmemizi emretmiştir. Zikirli iken ne olur? Şeytan asla yanımıza yaklaşamaz ve yoldan çıkaramaz. Kuran ZIKRIN en büyük ibadet olduğunu da söylüyor.
- Ankebut-45 Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).
(Resulum)Sana kitaptan vahyedileni oku, namazı kıl, çünkü namaz kötülükten ve fuhşiyattan meneder ama ALLAH”IN ZİKRİ EN BÜYÜKTÜR. diyor.
En büyük ibadet ZİKİR.
Bu âlemler hangi durumdalar?
Sevgili ziyaretçiler, karışık gibi gözüken bu durum Rabbimizin ilmiyle ve yaradışıyla hayranlık uyandıracak şekildedir. Bu âlemlerin hepsi de iç içe bulunmaktadır. Böyle oldukları halde birbirlerine karışmazlar. Bir âlemden diğerine geçiş söz konusu olabilir. Dünya ilmi buna karadelik ismini vermiştir.
İnsanlar da cinler de dünya adı verilen bu gezegeni beraber paylaşmaktadır.
51/ZARİYAT-49: Ve min kulli şey’in halaknâ zevceynî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).
Ve Biz, herşeyi iki çift yarattık. Umulur ki; öğüt alıp düşünürsünüz.
Nasıl oluyor da cinler ve insanlar birbirlerini görmüyorlar ?
——————————————————————————–
İnsan Allahû Tealâ’nın katındaki topraktan yaratılarak yeryüzüne indirildi. Cinler ise enerjiden yaratıldılar. Ve cinler de insanlarla birlikte yeryüzüne indirildiler. İnsanlar da cinler de aynı koordinatları paylaşıyorlar. Ama boyutlar, yapılar farklı olduğu için, ne onlar bizi, ne biz onları göremiyoruz. Eğer bir insanın hücresindeki en küçük yapıtaşı olan atoma bakarsak (-) elektrik yüklü olduğunu, bir cinin atom yapısının ise (+) elektrik yüklü olduğunu görürüz. Yani yapılarımız birbirine zıt olarak yaratılmış.
7/A’RAF-27: Yâ benî âdeme lâ yeftinennekumuş şeytânu kemâ ahrece ebeveykum minel cenneti yenziu anhumâ libâsehumâ li yuriyehumâ sev’âtihimâ innehu yerâkum huve ve kabîluhu min haysu lâ terevnehum innâ cealneş şeyâtîne evliyâe lillezîne lâ yu’minûn(yu’minûne).
Ey Âdemoğulları! Şeytan, sizin ebeveyninizi (anne ve babanızı), onların ayıp yerlerinin görünmesi için elbiselerini soyarak, cennetten çıkardığı gibi sakın sizleri de fitneye düşürmesin. Muhakkak ki; o ve onun kabilesi (topluluğu), sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Muhakkak ki; Biz şeytanları mü’min olmayanlara dost kıldık.
Allahû Tealâ diyor ki; Allah her iki doğunun da her iki batının da sahibidir. Bize göre doğu olan cinlerin âleminden bakıldığında batı, bize göre batı olan da cinlere göre doğu olmaktadır.
Cinler insanlarla cinsel temas kurabilirler mi?
——————————————————————————–
İnsan ruh, nefs ve fizik vücuttan yaratılmıştır. İnsan nefsleri ile cinlerin fizik vücutları birbirine çok yakın yaratılmışlardır. Bu nedenle cinler sahip oldukları kişinin vücuduyla cinsel ilişkiye girerler. O kişi böyle bir alışkanlıktan sonra bundan kolay kolay vazgeçemez. Devamlı huzursuzluk içinde olur. Hatta çocuklarının olduklarını iddia edenler bile vardır.
Sevgili ziyaretçiler! Bilinmelidir ki; Allah’ın müsaadesi olmadan şeytan kimseye bir zarar veremez. Allahû Tealâ buna ne zaman müsaade etmez? Akîl-baliğ olan kişi hacet namazı kılarak, Allah’ın tayin ettiği mürşidini Allah’tan sorup da mürşide tâbî olursa, o kişi muhafaza altına alınır ve kurtulur. Kişi şüpheye düşmedikçe durumunu muhafaza eder. Cenneti de hak eder
2/BAKARA-102: Vettebeû mâ tetluş şeyâtînu alâ mulki suleymân(suleymâne), ve mâ kefere suleymânu ve lâkinneş şeyâtîne keferû yuallimûnen nâses sihrâ, ve mâ unzile alel melekeyni bi bâbile hârûte ve mârût(mârute), ve mâ yuallimâni min ehadin hattâ yekûlâ innemâ nahnu fitnetun fe lâ tekfur, fe yeteallemûne minhumâ mâ yuferrikûne bihî beynel mer’i ve zevcih(zevcihî), ve mâ hum bi dârrîne bihî min ehadin illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve yeteallemûne mâ yedurruhum ve lâ yenfeuhum, ve le kad alîmû lemeniş terâhu mâ lehu fil âhireti min halâ(halâkın), ve le bi’se mâ şerav bihî enfusehum, lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).
Süleyman’ın mülkü üzerine onlar, şeytanların okuduğu (anlattığı, tilâvet ettiği) şeylere uydular (tâbî oldular). Oysa Süleyman, (sihir yapmadı ve) kâfir olmadı. Fakat şeytanlar, insanlara sihri öğretmekle kâfir oldular. Babil (şehrin)deki iki melek (olan) Harut ve Marut’a indirilen şeyleri (öğretiyorlardı). Oysa onlar: “Biz (im bilgimiz, sizin için) sadece bir fitne, bir imtihandır. Sakın (sihir ilmini öğrenerek) kâfir olmayın.” demedikçe hiç kimseye bunu öğretmezlerdi. O zamanlar (sihir meraklıları ve onu geçim vasıtası yapanlar) o ikisinden erkek (koca) ile karısının arasını açacak şeyler öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah’ın izni olmadan onunla (sihirle) hiç kimseye zarar veremezlerdi. Zaten onlar kendilerine fayda verecek şeyleri değil, zarar verecek şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun ki; onlar onu (sihri ve ona ait bilgileri) satın alan (ve onunla çıkar sağlayan) kimse için ahirette bir nasip olmadığını bilirlerdi. Kendi nefslerini, onunla ne kötü bir şeye sattıklarını onlar keşke biliyor olsalardı.
Cinlerin Karı-Kocanın Arasına Girmesi Nasıl Olur
——————————————————————————–
Karı-kocanın arasını açmak şeytanın en beğendiği sanatlardan birisidir. Hic dostu olmaığı
ve insanlarin cogunu da beraberinde cehenneme sürüklemek için zulmü bütün boyutlarıyla kullanabilen azgın bir mahluktur.
İbrahim 22 de : Allah size gerceği vadetti, ben de vadettim. Ama ben sözümden döndüm. Benim sizi küfre zorlayacak bir gücüm yoktu.Ben sizi davet ettim.Siz de benim
davetime kostunuz, O halde beni kınamayın, kendi kendiniszi kınayın, diyor.
Cinlerin tesirinde kıvranan ve şeytana tapanların ne kadar çok oldugunu gördükçe ne kadar da
başarılı olduğunu anlayabiliriz. Büyü yapan sahir, cin seytandan yardim ister ve kadına ya da
kocaya musallat olur. Cinler ekseriyetle bedenin beyin kısmında karar kılarlar. Çünkü oradan diğer uzuvlara kolay etki edebilirler. Hastanın dilinden konuşan bazı cinler, beyinde olduklarını haber verirler. Beyinde olduğu gibi vucudun diğer uzuvlarına girip ağrıya-sancıya sebep olabilirlar. Fakat bu ağrılar cinni oladuğu gibi tibbi de olabilir.
Beyindeki ilgili bölümü tahakkum altına alan cin kadın ile erkeğin yaklaşmasına mani olur. Kadına yapılırsa erkeğe yaklaşamaz ve çok çirkin görür. Erkeğe yapılırsa eşine yaklaşamaz ve çok çirkin görür. Bazen de çirkin bir kadına yapılırsa cinler onu çok güzelmiş gibi gösterirler.
HANGI CINLER BUNLARA SEBEP OLMAKTADIR ?
Bir çok ayette Rabbimiz, insanlarla birlikte cinlere de hitap etmekte ve Ademoğullarına verdigi
emirleri cinlere de vermektedir. Cinler:
72/CİN-14: Ve ennâ minnel muslimûne ve minnel kâsitûn(kâsitûne), fe men esleme fe ulâike teharrev reşedâ(reşeden).
Muhakkak ki; bizlerden Allah’a teslim olanlar da var, (kalpleri) kasiyet (bağlamış) olanlar da var. Kim (Allah’a) teslim olmayı dilerse, mürşidini arar.
diyor.
Cinlerin ruhları yok ama onlar da nefsleri ile cihad ediyorlar. Bunun için murşidine tabi oluyorlar. Başlarının üzerine devrin imamının ruhu gelerek koruma altına alınıyorlar. Allah dostu olan cinler var. Böyle bir cini, hiçbir cinci hoca kontrolu altına alamaz. Diğerleri ise iblisin eline geçince “yakarım” tehdidi ile insanların üzerine saldırtıyorlar.
Bir insan etrafında cin olduğunu nasıl anlayabilir?
——————————————————————————–
Eğer kişi kulağının dibinde fısıltı halinde sesler duyuyorsa ve bir tarafa bakarken gözünün yan tarafında gölgeler, karartılar geçtiğini hissediyorsa, o zaman o kişinin yakınında cin var demektir. Eğer cin fizik olarak o kişiye görünüyorsa, o zaman yapması lâzımgelen o cinin ayaklarına bakmaktır. Cinlerin ayakları terstir. Gördüğünüz şeyin ayaklarına baktığınızda onun bir cin olup olmadığını rahatça anlayabilirsiniz.
Cinlerin içinde de Allah dostu olanları vardır. Allah’ın düşmanı olup şeytanın dostu olanlar da. Bu cinlerin hangisi olduğunu bilemeyiz.
REANKARNASYON
Yeniden doğuş iddiasıdır. İnanca göre ruh bir vücutta
yaşar, ölünce başka bir bedene girer ve böylece binlerce kere yaşar. Ruh her seferinde tekamül gösterip kurtulacaktır. Herkes bu afetlerinden kurtulduğunda da kıyamet kopacaktır. Cehennem diye bir şey yoktur. Ruh defalarca dünyaya gelerek sözde adaletsizlikler ortadan kalkacaktır. Mesela hırsızlık afetiniz yok. Kimbilir kaç kere dünyaya geldiniz de bu afetiniz yok oldu. Veya sakat doğan birinin ruhu defalarca dünyaya gelerek düzelecek ve adalet oluşacaktır.
RUHUN DEFALARCA DÜNYAYA GELMESI MÜMKÜN MÜDÜR?
Kuran-i Kerim’e göre insan fizik vucut, nefs ve ruhtan yaratılmıştır.Ruh Allah-u Teala tarafından üfürülmüştür ve 19 tane güzelliğin temsilcisidir. (Secde 9) Nefs de 19 tane afetin sahibidir. Ruh tekamülün en üst noktasında yaratılmıştır ve ahsendir. Oysa nefsimizdeki afetleri yok etmemiz yaşamamızdaki temel unsurlardan birisidir.Onun için ruhun ne başka beden girmesine de tekamül göstermesi mümkün değildir.
ÖLÜMLE NEFS NE OLUR?
Fizik beden ölünce manyetik alan yok olduğu için nefsi kendisine çekerek bedenin içine alamaz.
Nefs cesedin sol tarafında yere paralel yer alır. Sağ tarafında da ruhu yer
alır. Eğer kişi ölmeden önce Allah-u Teala’nın emrini yerine getirerek ruhunu ulaştırmışsa Azrail A.S. Rabbimizin katından ruhu getirerek sağ tarafta yerini alır. Kişi ölmeden önce ulaştırmamışsa bedende olduğu için ve manyetik alan yok olduğu için otomatik olarak sağda yerini alır. Bütün olaylara şahitlik ettiği için. Kişi yaşarken hata yaptığında ruh bedeni terkeder. Nefs devreden çıktığında tekrar bedene girer. Bütün hataları yaptıran nefstir. Kabir azabından sonra 40 günlük bir süre sonunda nefs Berzah Alemine gider. Bütün ölenlerin nefsleri orada yaşamaya devam etmektedir.
KIYAMET GÜNÜ NEFS NE OLUR?
Kıyamet günu herkesin nefsi, Rabbimiz tarafından cennet ve cehennem
standartlarına göre yeniden yaratılacak olan bedenle birleşecektir. Ruh , ölmeden önce Rabbimize ulaştırılmakla emrolunmuştur. (Fecr-28,Rad 21) Onun için kıyametten sonra yeni bedenle birleşecek olan ve hesap verecek olan nefstir. Tekvir7- de Nefsler (Fizik vücutla) birleştiği zaman diyor. Herkes, kendi hayat filmlerinin muhtevasını görmek üzere mahşer yerinde toplanacaktır. Reenkarnasyoncuların dediği gibi ruhlar yani nefsler tekrar tekrar doğmuş olsaydı kıyamet günü nefslerin sayısı az gelecek ve bedenler kavga edecekti, benim nefsim diye. Oysa Allahu Teala adaletin sahibidir.
İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ DEFALARCA DOĞMAK VAR MIDIR?
Bu dünya hayatinda doğum ve ölüm bir defadır. Kuran’a göre
sonrakiler dirilmedir. Oysa reenkarnasyon inancında sonraki dünyaya gelişler
yeniden doğmadır.
Mumin 11- de Rabbimiz bizi iki defa oldurdu ve iki defa diriltti,
denilmektedir.
Bakara 28- de de Allah’i nasil inkar edersiniz ki siz olu idiniz .O sizleri diriltti. Sonra öldürülecek ve O’na döndürüleceksiniz, denilmektedir.
Öldükten sonra kıyamet günü dirilmek, tekrar ölüm ve sonra yeni enerji bedenle tekrar diriltilmek sözkonusu cennet ve cehennem hayatı için. 2 defa ölüm ve 2 defa
dirilmek. 2 defa doğmak sözkonusu değil. Reenkarnasyonun, yukarıdaki ayetlere
dayandırılarak açıklanması da bu nedenle mümkün değildir.
İNSANLARIN GEÇMİŞTEN HABER VERMELERİ YENiDEN DOĞUŞ GÖRÜŞÜNÜ DOĞRULAR MI?
Bazı insanlarin asırlar oncesine varan olayları tüm ayrıntıları, kişileri ve tarihleri ile beraber anlattıklarına şahit oluruz. Araştırıldığında doğru oldukları da gözlemlenmiştir. Burada şeytan ve dostları devreye girmektedir. Cinler cok uzun süre yaşadıkları için bedenine girdiği kişiye asırlar öncesinden yaşadığı olayları söyletebilmektedir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) devrinde yaşayan cinlerin halen yaşadigi bilinmektedir.
CİNLERLE GEÇMİŞTE YAŞANMIŞ OLAYLARIN BİR İLGİSİ VAR MIDIR?
Geçmişten haber veren veya hiç öğrenmedigi başka bir lisanla aniden konuşmaya başlayan kişi bir cin olayıyla karşı karşıyadır. Yalniz zulmani (sufli) cinler
insanların bedenlerine girerek nefs vasıtasıyla onlara hümetmeyi, şeytandan aldıkları emirleri ona yaptırmayı marifet zannederler. Cinler bu gözlerle görülmedikleri için sadece yaşayan kişi bunu hisseder. Çocuğuna işkence eden, karısını ve çocuklarını
gözünü kırpmadan öldüren kişi için “cinnet geçiren” ifadesini kullanırız. Gerçekten, bedene hükmeden cinin o kişiye şeytanın emirlerini aynen yaptırtmasından başka bir şey değildir. Ancak bu durumu fiziksel ve psikolojik nedenlere bağlı depresyonla karıştırmamak gerekir. Bunlar da tıbbi tedavi gerektiren durumlardır.
MEDYUMLARIN GÖSTERİLERİNDEKİ GERÇEK NEDİR?
Medyumlar bir güç gösterisi yapacakları zaman şeytanın emrinde olan ve kendisine de bağlayarak, tehdit ederek hizmet veren cinden yardım alır. Cinler bir beden ve bir nefsten yaratılmıştır. Medyum tesiri altına alacağı kişinin alnının ortasından tesir etmek ister. Çünkü nefs manevi kordon ile alından bedene bağlıdır ve sonsuza kadar uzanabilir. Cinler de nefse hükmettikleri için kişinin nefsini kontrol altına alırlar. Aklın kumandanı artık nefstedir. Nefs 3 halde vücudu terkeder. Ölüm, bayılma ve uyku. Vücudun elektron devir sayısı, nefsin bedeninin elektron devir sayısına düşüp de eşit olduğunda ve alt seviyeye geldiğinde otomatik olarak vücudu
terkeder. Her gece uykuyla bu olayı yaşarız. Medyum bunu negatif enerji ile yapar. Artik nefs görünmeyen cinin elindedir. Bedeni, cin kontrol altında tuttuğu için ona ne söyletmek ve yaptırtmak isterse onu yaptırır. Nefs bedenden ayrılmadan o noktada da istediklerini ona yaptırma gücünü kendinde görür.
GÖRSEL MEDYADA GÖRÜLENLER DE CİNLERLE Mİ İLGİLİDİR?
Evet. Bir medyumun elindeki kağıt kıvrılmakta, para hareket etmekte,
insanlar ileri-geri hareket etmekte, bir evin içinde esyalar hareket
etmekte ve birden alevler oluşmaktadır. Bütün olayların arkasında cinlerden
yardım almak sözkonusudur. Biyoenerji adı altında insanların bedenlerine
yaptırılan hareketlerin esasında da cinlerin ve şeytanın negatif enerjisinden
yardım almak vardır. Bedendeki hastalıkların teşhisinde de medyum ciniyle
kurduğu irtibat neticesinde haber verir. Biyoenerji denilen şey Rabbani
değildir. Allahu Teala’nın enerjisi her zaman şeytanin enerjisinden üstündür
ve gerçek şifa Rabbimizin enerjisindedir. Allah dostları da hastalara yardım için dua
ederler ve Rabbimiz dilerse kabul eder ve enerjisi ile hastayı iyi eder. Allah dostları bu gücün sahibi değildir. Sadece dua ederler ve Allahu Teala’dan yardım alırlar. Şeytanın dostları da şeytandan yardım alırlar.
MEDYUMLARIN GÖSTERİSİ BİTTİĞİNDE NE OLUR?
Dikkat edilirse medyum uyuttuğu kişinin cinine komut verir ve elini alnın ortasına götürerek şıklatır. Cinin gitmesini emreder. O anda kişinin nefsine cinin iradesi tesiri
ortadan kalktığı için normale döner. Kişi aynen rüyasını hatırladığı gibi konuşmaları ve olayları hatırlar. Artık aklın kumandanı kendi fizik bedendedir. Medyumlar daha çok ilgi çekmek ve inandırıcı olmak için ne yazık ki ünlü kişileri gösteri amaçlı daha çok kullanmaktalar. Özellikle hipnoz ile kişiyi konuşturduktan sonra o kişilerin ne kadar çok acı çektiklerini, ağladıklarını görsel başınan çok kişi izlemiştir. Bu
şekilde şeytandan yardım alarak huzura kavusmak mümkün değildir. Tevfik Allah’tandır
CİN VE ŞEYTAN ÇARPMASI
——————————————————————————–
Cin ve şeytan çarpmasının bariz belirtisi, kişinin hareketlerinde gözle görülür bir bozulma ve rahat yürüyememesi gelir. Adımlarında ve konuşmalarında dengesizlik olur. Söyleyeceklerini birbirine bağlamada güçlük çeker. Sizlerinin arasında mantıklı bir anlam ilişkisi kuramaz.
Çarpılma, insanın yapmak istediği veya düşündüğü bir hususu sağlıklı bir şekilde idrak edememesidir. Bunların bazıları başka hastalıklarla benzer belirtiler gösterebileceği gibi bazıları da kendine özgü çok farklı belirtiler gösterir.
Cinlerin insanları çarparak sara nöbetine sokmaları çoğunlukla öfke ve cezalandırma gayesiyle olur. İnsanlardan bazıları cinlere eziyet edebilir veya cinler onların kasten eziyet ettiklerini düşünürler. Kişi farkında olmadan cinlerin üzerine küçük su dökebilir veya kaynar su boşaltabilir. Ya da farkında olmadan cini öldürebilir. Bu da bilmeden cinin bulunduğu yere ağır eşya koymak, taş koymak veya yüksekten düşmek gibi nedenlerle olur. Özellikle kırlarda deliklere tuvalet yapmamak, özellikle tuvalete, hamama ve benzeri yerlere girerken besmele çekmek, yılan, akrep, siyah kedi ve köpeğe zarar vermemek gerekir. Yılan, akrep, siyah kopek öldürülebilir ancak yaralı bırakılmamalıdır.
Büyüklerimiz bu tür olayların yaşandığını bildikleri için çöplük kenarından geçerken, açığa tuvalet yaparken, sıcak kul ve sıcak su dökerken “Destur” denmesini hep tembih ederlerdi.

YAŞANMIS BİR ÖRNEK
Şeyh Ebu Bekir Cabir’in anlattığı yaşanmış bir olayda: Şadiye isminde bir ablam vardı. Çocukluğumuzda bir gün evin alt tarafından çatıya, ucunda sepet takılı iple eşya taşıyorduk. Sepeti yukarıya çekerken ablam da çekmek istedi fakat ağırlığına dayanamayıp çatıdan düştü. Düştüğü yerde bir cin bulunuyormuş. Cinin canı yanmış. Cin ablamdan intikam almaya başladı. Her hafta 2-3 kez uykuda geliyor ve onun boğazını sikiyordu. Zavallı ablam bu acıya dayanamayıp havalara zıplıyordu. Cin ancak ölü gibi nefessiz kaldığında bırakıyordu. Bir keresinde ablamın ağzından bu işkenceyi ablamın canını yaktığı için yaptığını söylüyordu. Cin sadece uykuda geliyordu. Yıllar geçiyor ve cin ablamın yakasını bir turlu bırakmıyordu. Zavallı ablam bu acıları yasayarak 10 yıl sonra yine cinin boğazını daha fazla sıkmasıyla çırpınarak son nefesini verdi. Bu olayı bizzat gözlerimle görerek yaşadım.
CİNİN GELİŞİ NASIL ANLAŞILIR?
Cin eğer hastanın içinde ise su alametler zuhur eder:
1-Cin bağırmaya başlar, sızlanır, çığlık atar, acı çeker ve kişinin
ağzından konuşur.
2-Hasta sağa-sola sert bir şekilde bakmaya baslar ya da ellerini
gözlerine kapatır. Bakışları donar yahut şiddetli bir şekilde açıp-kapar.
3-Vücudu titremeye başlar, sağa sola döner.
4-Hasta bayılır ve cin hastanın dilinden konuşur. Bazen de cin adını
söyler.
CİNİN ÇIKIŞINDA GÖZETİLMESİ GEREKENLER NELERDİR?
Cin el veya ayak parmağından, ağızdan veya burundan çıkmalıdır. Göz, karın ve benzeri noktalardan çıkmasına izin verilmez. Bedenden çıkmadan önce “Esselamu Aleykum” demesi talep edilir. Hasta okunan ayetlerden etkilenir, sağa sola titrerse cinin hala bedende olduğu bilinmelidir.
CİN BEDENDEN ÇIKMAKTA DİRETİRSE NE YAPMALIDIR?
Ayetel Kursi, Yasin Suresi, Saffat Suresi, Duhan Suresi, Cin
Suresi, Humeze Suresi, A’la Suresi,Kafirun Suresi, gibi cinleri rahatsız
ettiği bilinen Kur’an Sureleri okunur.
PEYGAMBER EFENDIMIZ’E (S.A.V.) BUYU YAPILMIŞ MIDIR?
Lebid Bin Asim adında Beni Zurayk Yahudilerinden biri Resulullah’a büyü yaptı. O kadar ki Resulullah (S.A.V.) hiç yapmadığı bir şeyi yapmış gibi görünüyordu. Hanımlarına yaklaşmadığı halde yaklaştığını sanıyordu. Bir gün Resulullah (S.A.V.) dua etti ve “-Ey Aişe! Allah bana istediğimi verdi. Iki adam geldi. Biri başucuma diğeri ayakucuma oturdu.
Başucuma oturan ayakucuma oturana dedi ki:
-Bu zatın hastalığı ne? Diğeri
-Bu zata buyu yapılmış.
-Kim yapmış?
-Lebid Bin Asam
-Ne ile yapmış?
-Tarak,kıl ve hurma kabuğu ile.
-Onlar nerede?
-Zervan kuyusunda temel taşının altında, dedi.
Sonra Resullullah (S.A.V.) Efendimiz Hz.Ali.Zubeyr(ra),Talha(ra) ve Ammar’i(ra) kuyuya gönderir. Suyu boşaltırlar. Kuyunun suyu, suda Bekletilmiş kına gibidir. Dibindeki taşı kaldırır ve sacının kılı ve tarağının bir dişi ile bir ipliğe iğneyle atılmış onbir düğümle düğümlenmiş halde bulurlar. Resulullah’a getirirler. Allahu Teala Muavvezeteyn yani Felak ve Nas Surelerini indirir. Bu iki surede 11 ayet vardır. Ayet okundukça ve çözüldükçe Resulullah’in(S.A.V.) hastalığı tamamen iyileşir ve eski sıhhatine kavuşur.
Ashabı Kiram o yahudiyi öldürmek için izin istemişseler de Resulullah izin vermemiştir. Çünkü tasarruf altında olduğu için ve nefsinin afetleri olmadığı için kimseye kızmamıştır ve intikam almak da istemez.
Cebrail A.S. da “Seni Allah’ın izni ile okuyorum.Allah sana eziyet veren her şeyden, göz ve hasetten sana şifa versin” diyerek okudu.
BU OLAYIN HIKMETİ NEDİR?
Bu olay Yüce Allah’ın O’na olan lütuf ve korumasının açık delillerinden biridir. Resulullah (S.A.V.) rahatsızlığı hissettiği anda duaya başlamış ve çok dua etmiştir. Bu rahatsızlıklara şifa olacak Felak ve Nas Surelerinin (Muavvezeteyn Sureleri) inmesine vesile olmuştur. Şifa
Kur’andadır.
SİHİR VE BÜYÜ NASIL TESİRSİZ HALE GETİRİLİR?

Bir ipe çözülmesi kolay iki yüz düğüm atılır. Büyü yapılanın önüne bir çay bardağı su konulur. Büyü yapılan kişi veya tecvidle Kur’an-i Kerim okuyan birisi Felak suresini okur, birinci düğüme üfler ve çözer. 100 Felak suresi okunur ve düğümler çözülür.101. düğümde Nas suresi okunmaya başlar ve 100 Nas suresi okunduğunda 200 düğüm de çözülmüş olur. İp bardağın içinde ıslatılır ve bardaktaki su içilir. İp ise yakılır. Bu arada üzerlik tohumu yakılır ve buhur yapılır.

YENGEMİN MÜTHİŞ YATAK ÖRTÜSÜ



Geçtiğimiz kış evde yünlerimi toparlıyordum baktım alıp koymuşum,öremiyeceğim vaktim yok.Yengem Sevim Hanıma götürdüm.Birlikte düşünürken böğle bir yatak örtüsü fikri ortaya çıktı.Geçen yıl tamamını ördü bitirdi.Bu yıl etrafını ve altını elyaflaması için yorgancıya verdik.Yorgancı da sağolsun çok güzel elyaflamış.Harkulade bir yatak örtüsü oldu.Ellerine sağlık yengeciğim.Sağlıklı günlerde kullan inşaALLAH.

29 Kasım 2013 Cuma

HAVUÇ REÇELİ


HAVUÇ REÇELİ

MALZEMELER
2 büyük havuç
3 su bardağı şeker
1 adet portakal suyu
1 adet greyfurt suyu
1 su bardağı içme suyu
Yarım adet limonun suyu
yarım adet portakalın rendesi
YAPILIŞI
Havuçları rendeleyiniz,limon suyu hariç bütün malzemeleri tencereye alıp pişmeye bırakınız.Üzerine çıkan köpüğü bir kevgir yardımıyla alınız.Kaynadıktan yaklaşık yarım saat sonra limon suyunu ekleyiniz.Suyunu çektikten sonra altını kapatınız.Sıcakken bir kavanoza koyup soğuyunca ağzını kapatınız.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

GÜVEÇTE PASTIRMALI KURU FASULYE


GÜVEÇTE PASTIRMALI KURU FASULYE

MALZEMELER:
2 su bardağı şeker kuru fasulye
4 su bardağı sıcak su
2 yemek kaşığı salça
4 yemek kaşığı küp domates
8 dilim pastırma
2 adet kuru soğan
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 kaşık tereyağ
YAPILIŞI:
Kuru fasulyeleri akşamdan sıcak suya koyunuz.Sıvı yağı toprak güvece  koyunuz ve soğanları küp küp doğrayarak soteleyiniz.Salça ve domatesleri ekleyiniz ve kavurmaya devam ediniz.Pastırmaları irice bölüp ilave ediniz ve 1-2 dakika döndürdükten sonra fasulyeleri ve sıcak su ekleyiniz.Hafif karıştırdıktan tereyağını katınız sonra güvecin  kapağını  kapatınız.
Kısık ateşte 1.5 saat kadar pişiriniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

28 Kasım 2013 Perşembe

MELEKLER VE GÖREVLERİ

MELEKLER VE GÖREVLERİ

Melekler, yemeyen, içmeyen, erkeklik ve dişiliği olmayan, uyumayan,
günah işlemeyen, Allah’ın emriyle çeşitli görevleri yerine getiren ve gözle
görülmeyen latif, nuranî varlıklardır.
1. Dört büyük melek.
a) Cebrail : Allah’ın elçisi olarak emir ve yasakları bildirir. Yeşil renklidir.
b) Azrail : Ölüm meleği olarak görev yapar. Mavi renklidir.
c) Mikail : Rızıkların yetiştirilmesi ve dağıtılmasında görevlidir. Mor renklidir.
d) İsrafil : Allah’ın hayat vermeyle ilgili emirlerini uygulayan melektir. Sarı renklidir.
2. Cünd-ü Sübhani: Melekleri ve insanları rahatsız eden , cinleri ve şeytanları
uzaklaştıran meleklerdir.
3. Hamele-i mümtesil: Allah’tan aldığı emri dünya semasına ulaştıran melekler.
4. Amele-i mümessil: Tabiat kanunlarını uygulayan işçi meleklerdir.
5. İbad-ı müsebbih: Sürekli Allah’ı tesbih eden meleklerdir.
6. Melaike-i müekkel : Şuursuz varlıkların tesbihlerini, onların namına şuurlu bir şekilde Allah’a takdim eden meleklerdir.
7. Arş’ın mukarreb melekleri: a ) Arşı taşıyan meleklerdir. Sekiz adettir.
b ) Arş’ın etrafını kuşatmış olan melekler.
8. Cennet melekleri : İsmi Rıdvan ‘ dır .
9. Cehennem melekleri :Bu meleklere “Zebani” denir. Başkanları da Mâlik isimli melektir.
10. Kiramen Kâtibin melekleri: Kiramen Kâtibin melekleri insanların sağında ve solunda bulunup iyi ve kötü bütün işlerini yazmakla görevlendirilmiş iki melektir.
11. Münker ve Nekir Melekleri: Ölen kişiyi mezarda sorguya çeken ve gerektiğinde onu cezalandıran iki melektir.
12. İnsanlarla yakın münasebetleri olan melekler:
a) İnsanlara yardım eden melekler:
b) İnsanları bela ve musibetlere karşı koruyan melekler: Her insanı üç yüz altmış melek korumaktadır
c) İnsanlar için Allah’a dua eden melekler.

d) İlham melekleri : İnsanların ruhen yükselmelerine ve onların keşiflerine , bestelerine ve icatlarına yardım ederler .

KIYMALI PATATES MANTISI


KIYMALI PATATES MANTISI

MALZEMELER:
5 adet haşlanmış patates
Maydanoz
Tuz
Karabiber
İç Harcı İçin :
2 adet soğan
200 gr. Kıyma
1 kase yoğurt
Sıvıyağ
Tuz
Karabiber
Üzeri İçin :
1 Kase çırpılmış yoğurt
Sarımsak
1 Çorba kaşığı tereyağı
1 Çay kaşığı toz kırmızı biber
YAPILIŞI:
Haşlanmış patatesleri geniş bir kaseye rendeleyiniz. Üstüne ince doğranmış maydonozu ekleyiniz. İçine tuz ve karabiber katıp karıştınız. Hazır olan patetes harcından cevizden biraz büyük parçalar alıp yuvarlayınız. Servis tabağına koyduktan sonra ortasına bastırarak çukur açınız. İçini hazırlamak için soğanları yemeklik doğrayınız tavaya sıvıyağ katıp soğanları pembeleşene kadar kavurunuz. Üstüne kıymayı katıp kıymaları da kavurunuz. İstediğiniz miktarda tuz ve karabiber katıp karıştırınız kıymalarda kavrulduktan sonra ocaktan alınız. Kıymalı harcı patetes çanaklarının içine paylaştırınız. Üstüne birer kaşık çırpılmış sarımsaklı yoğurt dökünüz. Tavada tereyağı ve kırmızı biberi kızdırıp yoğurdun üstüne döküp servise sununuz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

27 Kasım 2013 Çarşamba

HUZURLU OLMANIN ŞİFRESİ



Huzurlu Olmanın Şifresi

1. Ufak şeyleri dert etmeyin ve kusursuz olamayacağınızı kabullenin.
2. İyi ve dürüst insanların çok başarılı olamayacakları düşüncesini bir yana bırakın.
3. Hatırlayın: Öldüğünüz zaman yapılacak işler listeniz hâla dolu olacaktır.
4. Kimsenin sözünü kesmeyin, cümlesini siz bitirmeyin.
5. Sizden başka herkesin bilgili olduğunu düşünün.
6. Sevgi elini önce siz uzatın.
7. Canınızı sıkan bir şey olduğunda kendinize sorun: Bir yıl sonra bunun bir önemi olacak mı?
8. Gerçeği olduğu gibi kabul edebilme olgunluğuna erişin ve her şeyi akışına bırakmayı öğrenin.
9. Arada sırada canınızın sıkılması yararlıdır: Bırakın canınız sıkılsın.
10. Her gün bir dakikanızı, minnettar olduğunuz birini düşünmek için harcayın.
11. Tanımadığınız insanların da gözlerine bakın ve gülümseyerek merhaba deyin.
12. Her gün kendinize biraz sessiz zaman ayırın. Zihninizi sessizleştirin. İç dünyanız için zaman ayırın ve tanrıyla sohbet edin
13. Yaşamınızdaki insanlar bazen çekilmez hale geldiğinde onları minik çocuklar ve yüz yaşında ihtiyarlar olarak düşünün.
14. Daha iyi bir dinleyici olun ve önce karşınızdaki kişiyi anlamayı hedefleyin.
15. Çöpü çıkarma sırasının kimde olduğunu hatırlamıyorsanız gidip siz çıkarın.
16. Eleştirme isteğinizi bastırın. Birisi size topu atarsa, bunu tutmak zorunda değilsiniz.
17. Olumsuz düşüncelerinize yüz vermemeye çalışın ve öfkeniz kabarmaya başladığı zaman ona kadar sayın. Olumlu ve olumsuz düşünce kartopunun çığ gibi büyüme etkisini göz önüne alın.
18. Sorunlarınızı öğretmeniniz olarak görün ve dersinizi iyi öğrenin. Dostlarınızdan ve ailenizden bir şeyler öğrenmeye açık olun
19. Erken kalkmaya alışın ve yaşamın tadını hissetmeye özen gösterin
20. İlişkilerinizde esnek olun. Suçluluğu değil masumiyeti görmeye çalışın. Bırakın çoğu zaman başkaları haklı olsun.
21. Sırf gırgır olsun diye, size yöneltilen eleştiriyi kabul edin. Göreceksiniz canınız yanmayacak.
22. Kendi görüşlerinizden tamamen farklı makale ve kitaplar okuyun ve bir şeyler öğrenmeye çalışın.
23. Önce karşınızdaki kişiyi anlamayı hedefleyin. Herkesin onayını alamayacağınızı unutmayın. Övgü ve yergi aynı şeydir. Bir davranışın ardındakini görmeye çalışın.
24. Bir tartışmaya girecek olursanız, kendi görüşünüzü savunmadan önce karşı tarafın savını anlamaya çalışın. Herkesin farklı olabileceği gerçeğini anlayın ve saygı gösterin.
25. Bugün hayatınızda ki çevrenizde ki üç kişiye onları ne çok sevdiğinizi söyleyin.
26. Alçak gönüllü olmaya çalışın ve her gün en az bir kişiye beğendiğiniz bir özelliğini söyleyin.
27. Gördüğünüz her şeyde tanrının parmak izi vardır.: Her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu vardır.
28. Bu ifadeyi iyi anlayın: NEREYE GİDERSENİZ SİZ ORADASINIZ.
29. Bir iyilik yapın ve karşılığını ne isteyin, ne de bekleyin. Bir vakıf yoluyla bir çocuğa yardım edin, huzurevini ziyaret edin, ilginizi ve sevginizi verme duygusunu iyi tadın
30. Aynı anda birkaç şey yapmaya kalkmayın.
31. Sahip olmak istediğiniz şeyleri değil, elde etmiş olduklarınızı düşünün.
32. Varlığınızı bir bütün olarak kabullenin ve yaşamınızı sevgiyle doldurun.
33. Başkalarını suçlamayı bırakın. Unutmayın: Bundan yüz yıl sonra dünyada bambaşka insanlar olacak.
34. Sorunlarınıza olan bakışınızı değiştirin. Duygularınıza kulak verin; size bir şey söylemeye çalışıyor olabilirler.
35. Kendi düşüncelerinizin gücünü bilin.
36. Bugününüzü son gününüzmüş gibi yaşayın. Öyle olabilir.
37. Hayatı olduğu gibi kabul edin. Yüreğinizin sezgisine güvenin. Daha sabırlı olun.
38. Kendi cenazenize katıldığınızı farz edin ve olanları hayal dünyanızda izleyin.
39. Biraz yüzünüz gülsün. Bu da geçer. Gevşeyin! İpin ucunu birazcık bırakın.
40. İçinde bulunduğunuz anı yaşamayı öğrenin.
41. KADERİNİ SEV

sevgi ve ışıkla...

ŞEYTAN'IN ÖZELLİKLERİ


AURAYI GÜÇLENDİRMEK


Aurayı güçlendirmek için öneriler

1. Dengeli ve düzenli beslenme 
2. Düzenli uyku
3. Sık sık duş alma
4. Dedikodu yapmama, içsel konuşmaları, zihinsel gevezelikleri mümkün olduğunca azaltma
5. Dinlenmeye zaman ayırma, yoğun iş saatlerinde kısa kısa molalar verme
6. Bedensel ve zihinsel olarak gevşeme
7. Topraklanma
Tabi doğru nefes ve kendi kendine enerji uygulamasınıda eklemek gerekir
Bütün bunlar öncelikle enerji alanlarımızı güçlendirir.


SÜLEYMANİYE ÇORBASI (OSMANLI MUTFAĞI)



SÜLEYMANİYE ÇORBASI (OSMANLI MUTFAĞI)

Süleymaniye çorbası, Osmanlı saray mutfağında çok sık hazırlandığı bilinse de asıl kaynağı hakkında çok fazla bilgi yok.Osmanlı mutfağına ait Süleymaniye çorbası hem çok lezzetli hem de çok besleyici. Oldukça doyurucu olan bu çorbanın yanına sadece salata ekleyerek ana yemek olarak bile sunabilirsiniz.
MALZEMELER:
1su bardağı kırmızı mercimek
6 su bardağı su
200-250 gr ıspanak
2 adet küçük boy havuç
1 adet domates
1 adet kabak
½ kuru soğan
2-3 diş sarımsak
2 çorba kaşığı zeytinyağı
2 çorba kaşığı tereyağı
1 çay kaşığı kimyon
1 çay kaşığı taze çekilmiş karabiber
1 çay kaşığı pul biber
Köftesi için
150-200 gr kıyma
Tuz
karabiber
1 çorba kaşığı un
YAPILIŞI:
Köfteleri yapmak için kıymaya tuz ve karabiber ekleyerek iyice yoğurunuz.Fındık büyüklüğünde köfteler hazırlayarak bir çorba kaşığı un serpilmiş tepsiye alınız ve tepsiyi sallayarak köftelerin yuvarlanarak una bulanmasını sağlayınız.Bir su bardağı kırmızı mercimeği sekiz su bardağı su ile yaklaşık on beş dakika kadar kaynatınız..Mercimek yumuşamaya başlayınca una bulanmış köfteleri atıp on dakika daha köftelerle birlikte kaynatınız.Ayrı bir sos tavasında iki çorba kaşığı zeytinyağını kızdırınız ve doğranmış soğanları ekleyerek soğanlar şeffaflaşana kadar kavurunuz.Dövülmüş sarımsakları da ekleyip kavurmaya devam ediniz.Bir-iki dakika sonra sırasıyla, rendelenmiş havuç, kabak ve doğranmış ıspanağı ekleyerek sotelemeye devam ediniz.Sebzeler tam yumuşamadan doğranmış domatesi de ekleyerek harmanlayınız ve sotelediğiniz sebzeleri kaynamakta olan köfteli mercimeğin içine aktarınız.Baharatları ve tereyağını da ilave ediniz ve üç-beş dakika sonra ocağı söndürünüz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI
www.guncelyemek.blogspot.com



KARNABAHAR KIZARTMASI


KARNABAHAR KIZARTMASI

ŞEKİL 1:
MALZEMELER:
1 adet küçük karnabahar
1 adet yumurta
1 su bardağı süt
3 yemek kaşığı un
1 bardak sıvı yağ.
Sos: 1 küçük boy yoğurt
3 diş sarımsak
sıvı yağ
kırmızı pul biber

YAPILIŞI:

Karnabaharı parçalara bölünüz. Bir tencereye kaynar su ve tuzla  karnabahar hafif yumuşayana kadar 10 dakika kadar haşlayınız. Derin bir kapta süt, yumurta ve unu çırpınız. Karnabaharları bu karışıma batırıp, kızdırdığınız bir miktar sıvı yağ  ile önlü arkalı kızartınız. Kızarmış karnabaharların üstüne sarımsaklı yoğurt dökünüz.
Afiyet olsun.

MALZEMELER:
ŞEKİL 2:
1 orta boy karnabahar
1/2 limon suyu
2 adet yumurta
1 çay bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
1/2 bardak galeta unu
Tuz-karabiber
1 bardak sıvı yağ

YAPILIŞI:

Karnabaharın yapraklarını ve koçanını kesip çıkartınız. Limon suyu,tuz katılmış sıcak suya koyarak biraz haşlanmasını sağlayınız. Soğuyan karnabaharın çiçek ve küçük dallarını irice parçalara ayırınız. Elinizle bastırarak yassıltınız..Yumurtaları çırpınız ve içine kaşar peyniri, biraz tuz ve karabiber katınız. Karnabaharı önce galetaya, sonra da yumurtalı peynire batırıp kızartınız. Kağıt peçete üzerine çıkartınız. Servis tabağına alıp sarımsaklı yoğurtla servis yapınız.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI
www.guncelyemek.blogspot.com


26 Kasım 2013 Salı

KUR'AN ŞİFA KAYNAĞIDIR


KUR'AN ŞİFA KAYNAĞIDIR

Öteden beri hastaya şifa niyetine Kuran’dan sureler okumak ve dualar etmek sünnettir ve dinin engin atmosferi içinde siyaneti altına sığınmanın bir başka yoludur. Buna, en başta Kur’an-ı Kerim’in kendisi delildir. Zaten o şifa kaynağıdır:

يَا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَشِفَاءٌ لِمَا فِى الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنٖينَ “Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur'an) geldi. “(Yunus, 10/57)

وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنٖينَ وَلَا يَزٖيدُ الظَّالِمٖينَ اِلَّا خَسَارًا “Biz Kur'an'dan, mü'minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur'an, ancak zararını artırır.”(İsra, 17/82)

Hz. İbrahim de putperesetlere karşı Allah’ın gücünü ve şifa verici özelliğini öne sürererek şöyle diyor:

وَاِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفٖينِ “Hastalandığımda da O bana şifa verir.”(Şuara, 26/80)

Ayetlerden anlaşılacağı gibi Kuran başlı başına bir şifa kaynağıdır. Dualar bizzat Kuranda vardır hem de bir sürü. Şeytan cin ve ruhani rahatsızlıklara karşı da şunlar tavsiye ediliyor:

İşte Hz. Yunusun duası:

اَنّٖى مَسَّنِىَ الشَّيْطَانُ بِنُصْبٍ وَعَذَابٍ
“Ennî messeniyeş şeytânu binusbi’v-ve azâb: “Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu”(Sad, 38/41)

İşte müminlere tavsiye edilen sığınma duaları:

رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطٖينِ وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُون
“Rabbi eûzu bike min hemezâtiş şeyâtîn ve eûzu bike rabbi ey yahdurûn: Ey Rabbim! Onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım." (Müminun, 23/97-98)
وَحِفْظًا مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ مَارِدٍ
“Ve hıfza’m-min kulli şeytâni’m-mârid: Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk.”(Saffat, 37/7)

ve daha bir sürü dua var ancak şifa özelliği olanlardan sadece bir kısmını aldık. bunların yanında Ayet el-Kürsî, İhlas, Felak ve Nas sureleri ile, Esmasü'l-Hüsna olan Haşir suresinin son üç ayeti "hüvallahüllezi..." vs daha bir sürü ayet ve sure...

وَلِلّٰهِ الْاَسْمَاءُ الْحُسْنٰى فَادْعُوهُ بِهَا
“En güzel isimler Allah'ındır, o halde bu isimlerle O'na dua edin. O'nun isimleri konusunda haktan sapanları (isimlerinin etkisine inanmayanları) terk edin. Onlar işlediklerinin cezasını çekeceklerdir.” (A’raf, 7: 180)

Bunları inkar edip dalaşmaya kalkanlara diyeceğimiz tek söz, onlara uymamak ve "Cahillere selam olsun" demekten başka bir şey değildir.


Dr. Arif ARSLAN

KUANTUM OLUMLAMA 30 GÜN ÇALIŞMASI



  1. Gün    Mucize Listeniz

    Mucizenin ne olduğunu düşünüyorsunuz? Lotoyu kazanmak mı? Zor bir durumdan kurtarılmak mı? Çaresizce paraya gereksiniminiz olduğunda sokakta yirmi dolar bulmak mı? Bu şeylerin her biri, bir arzunun tezahürüdür ve mucizenin sadece bir parçasıdırlar. Bir mucize lotoyu kazanmadan, kurtarılmadan veya para bulmadan önce gerçekleşen şeydir. Çünkü inandığımızın tersine mucizenin sonuç ile herhangi bir ilişkisi yoktur.    Bunun yerine, mucize tam ona gereksinimimiz olduğunda, sonucu yaratma yeteneğimiz ile ilgilidir. Kendi yaratıcı gücümüze iman, güven ve inanç eksikliğimizi teslim etme, istediğimiz şey için niyet oluşturma ve onu birlikte – yaratmak için Evren ile birlikte çalışma istekliliğimiz ile ilgilidir. Evren’i yardıma çağırdığımız ve onun bize yardım edeceğine tamamen güvendiğimiz an, mucizelerin gerçekleştiği andır.    Mucize gerçekte, kim olduğumuzun ve kendi realitemizde neleri yaratmaya muktedir olduğumuzun algısını değiştirdiğimiz anda gerçekleşir. Birçok şeye mucize gözüyle bakarız, ama onlar sadece yaratıcı gücümüzün tezahürleridir.    Bir mucize istediğimize karar verdiğimizde ve onu yaratma gücümüzü kabul etmeye istekli olduğumuzda, bu mucizedir. Daha sonra gerçekleşen şey sadece ayrıntıdır.    Çoğu zaman mucizeler yaratmayız, çünkü mucizelerin bizim başımıza gelebileceğine inanmayız. Veya isteriz ve tam bir şeyler gerçekleşecekken, Evren’in bizi işitmediğini veya işittiğini ama yanıtlamaya istekli olmadığını düşünürüz. Sabırlı olmak bazen mucize dersimizin bir parçasıdır.

    Ev ödevi: Yaşamınızda yaratmak istediğiniz en azından 1 adet mucize listesi yaratın, 5 ten fazla olmasın. Listenizi yaratmak için takip edeceğiniz bazı bilgiler:

    YAPINIZ:

    Ne kadar görkemli olduğunu düşünmenize bakmaksızın, arzu ettiğiniz şeyi isteyin. Mucizeler kalbinizden gelir ve eğer kalbiniz bir şeyi arzu ediyorsa, o sizin için doğru olmalıdır. Sınırlamalar ve beklentiler olmadan isteyin, Evren’in istediğiniz her neyse yerine getireceğini bilin, ama istediğiniz şeye beklentiler eklerseniz veya sizin için mümkün olabilen şeyi sınırlarsanız, bunları yerine getirmez. Şükranla ve teşekkür ederek isteyin. Evren, isteklerimizi söyler söylemez, isteklerimiz üzerinde çalışmaya başlar, öyleyse sadece isteyin ve aldığınız şey için minnettar olun. Zamanla tezahür edecektir.    Umut ettiğiniz zaman çerçevesinde olmasa bile, alacağınızı bilerek isteyin. Evrensel zamanlama her zaman yaşamlarımızda iş başındadır ve kendi kişisel zaman çizelgemiz ile her zaman senkronize değildir.    Doğru yolda olduğunuzun onayını isteyin. Mucizenizin size geldiğinin – imanınızı kaybetmeden – ve onu alacağınızın onayını her zaman isteyebilirsiniz.

    YAPMAYINIZ:

    Para istemeyin. Evren enerji ile çalışır ve para sadece enerjinin bir tezahürüdür. Eğer yeni bir arabaya gereksiniminiz varsa, yeni bir araba isteyin, eğer yeni bir ev istiyorsanız, yeni bir ev isteyin ve bunların nasıl ödeneceğine üzülmeyin. Buna üzülmek, seçeneklerinizi sınırlamaktır. Başkaları için istemeyin. Bu sizin yaşamınız, sizin mucizeleriniz ve sizin istediğiniz şey. Başkaları kendi mucizelerini istemeyi öğrenmelidir ve nasıl görünürse görünsün onların yaşamları tam şimdi mükemmeldir. Ve kendi yaşamınızdaki çalışmaya koyduğunuz enerjinin üssel olarak arttığını ve yaşamınızın her parçasına ve etrafınızdaki insanlara yayıldığını hatırlayın. Onlar – hazır oldukları zaman – sizin yaptığınız değişimlerden yararlanacaktır.    Mucizelerinize zaman çizelgeleri koyun. Onlar ilahi zamanlama ile ve tüm durumlar doğru olduğunda gerçekleşir. Bazen mucizeleri beklemek zorunda kalırız, çünkü Evren, başka bir şey istediğimiz noktaya ulaşmamızı beklemektedir.

    2. Gün    Başarılısınız

    Her zaman başarılısınız, bu anda yaşamınızdaki her şey yaşamınızda bir noktada istediğiniz bir şeylerin başarılı yaratımını temsil eder. Sizin için şu anda işe yaramıyor olabilmesine rağmen, onu yarattığınız anda, tam olarak istediğiniz şeydi, size neşe getireceğini ve yaşamınızı bir şekilde daha iyi yapacağını düşünmüştünüz.    Mucize listenize bakın ve tam şimdi yaşamınızda var olan bir şeyleri değiştiren bir şeyler yaratmak isteyip istemediğinize bakın. Örneğin, eğer yeni bir iş istiyorsanız, şu anda sahip olduğunuz işi bir başarı olarak görün.

    3. Gün    Yanlış Olan Hiçbir Şey Yok

    Evren’de doğru, yanlış yoktur, iyi kötü yoktur. Her şey olduğu şekliyle mükemmeldir ve yaşamınız mükemmel yaratımınızı temsil eder. Şu andaki durumumuzdan rahatsız olduğumuz zaman, bunu nedeni enerjimizin değişmesidir, yeni olaylar için hazır olduğumuz yeni bir enerji titreşimindeyiz. Enerjinin sürekli hareket halinde olduğu dinamik bir Evren’de yaşıyoruz. Enerjinizi değiştirdiğiniz için, şimdi başka bir şeye hazırsınız ve bu daha önce sahip olduklarınızı yanlış hale getirmez. Her şey olduğu gibidir. Yargılamanın dışında kalın ve odağınızı mucizelerinizde tutmaya devam edin. Mucize listenize bakın ve yaratmayı istediğiniz mucizeleri yaratmak için yaşamınızda neleri değiştirdiğinizi not edin. Maddi sorununuz varsa, kendinizde yanlış bir şeyler yapmadığınızı hatırlatın. Bolluk, bolluk tutumuna sahip olduğumuz ve istediğimiz şeylerin daha büyük bolluğunu yaratmaya hazır olduğumuz zaman gerçekleşir. Yanlış hiçbir şey yapmadınız, o zamanlar hak etmiş olduğunuz şeyi yaratmıştınız. Şimdi farklı bir şeye hazırsınız.

    4. Gün    Yanlış Olan Hiçbir Şey Yok

    Siz yaratıcısınız, yaşamınızın her veçhesini yaratmak için Evren ile çalışıyorsunuz. Herkesin sahip olduğu gibi sınırsız güce sahipsiniz. Hiç kimse başkalarından daha fazla güce sahip değildir. Neşe veya acı, mutluluk veya üzüntü, huzur veya kaosu yaratan gücümüzü bu şekilde kullanırız. Kendi realitemizin herhangi bir veçhesini dönüştürmek için, tam şimdi, şu anda mevcut olanın sorumluluğunu almalıyız. Sorumluluk alarak, realitemizi yarattığımız gücü onaylıyoruz. İstemediğiniz bir yaşamı yaratmak için kullandığınız güç, istediğiniz yaşamı yaratmak için kullandığınız güç ile aynıdır, sadece gücünüzü farklı bir şekilde kullanmış olursunuz. Bugün, yaşamınızdaki değiştirmek istediğiniz her durumu yazın. Yazdığınız her bir durumun yanına, ‘bundan sorumluyum ve onu dönüştürme gücüne sahibim’ yazın. Sorumluluğu alın, böylece hayallerinizin yaşamını yaratmak için gücünüzü bilinçli bir şekilde kullanabilirsiniz.

    5. Gün    Bağımlılığı Bırakmayı Anlamak

    İstediğimiz şeylere bir çok bağımlılıklarımız olur. Bunun nasıl mümkün olacağı, bunun gerçekleşmesi için başkalarını ne yapacağı, bunun gerçekleşmesi için bizim neler yapmamız gerektiği, ne kadar zaman, para ve enerji gerektiği vs… Bağımlılıklarımızın listesi çok uzundur ve karmaşıktır. Bu ayrıca korkularımızı ve şüphelerimizi temsil eder, bu şekilde Evren’in istediklerimizi sağlama yeteneğine tamamen güvenmemiş oluyoruz. Ve bağımlılıklar geçmişten gelir – bunlar daha önce her şeyin gerçekleşmiş olduğu yoldur.    Sonuca bağımlılığımızı bıraktığımız zaman, Evren’in mucizelerimizi mükemmel şekilde aktarmasına izin veririz. Yönergelerden biri para istememekti – para sadece enerjidir ve Evren her zaman para ile çalışmaz. İstediğimiz şeyleri mucizevi, şaşırtıcı şekillerde yaratabilir, bu yollara para her zaman dahil değildir. Ama her şeyin para gerektirdiği inancına bağlı kalırsak – ve hiç paramız yoksa – mucizeler yaratma yeteneğimizi sınırlarız. Şüphesiz, Evren bize para verebilir, ama ayrıca başkalarından armağanlar, beklenmedik sürprizler ve yardım alabiliriz. Bağlılığı bırakarak, Evren’in mükemmel şekillerde çalışmasına izin veririz. Ve hatırlayın, sizin mucizeniz başka birinin duasına yanıt olabilir, Evren bunu bilir, ama siz bilmeyebilirsiniz.    Mucizeler listenize bakın ve bu mucizelerin nasıl gerçekleşeceği ile ilgili sınırlamalar veya koşullar yaratan sahip olduğunuz bağımlılıkları yazın. Şimdi bunların ne olduğunu bildiğiniz için, bunları salıvermek ve inanca adım atmak için çalışabilirsiniz, böylece bunlar mucizelerinizin yaratımına müdahale etmez.

    6. Gün    Geçmişi Hizalamak

    Geçmişimiz, bu ana kadar yaşamımızda gerçekleşmiş olan her şeyi kapsar. Bir dakika önce geçmiştir. Geçmiş deneyimlerimiz şu andaki eylemlerimizin temelini oluşturur, insan zihni bu şekilde işler. Hayal kırıklıkları, mutsuzluk veya yolumuzda blokajlar deneyimlediğimiz zaman, ‘bunu bir daha yapmayacağımızı’ hatırlatan bilinçsiz hatırlatıcılar oluştururuz. İleri doğru gidebileceğimiz bir durumun ortaya çıktığı her seferinde, geçmişin anıları bu seçimin ne kadar güvensiz olduğunu ve nasıl başaramayacağımızı bize hatırlatmak için hücum eder.    Geçmişi, belirli bir zihin yapısıyla elde ettiğimiz sonuçların hatırlatıcısı olarak kullanabiliriz. Örneğin, belli türde bir romantik partner seçmek kırık bir kalple sonuçlanır. Öyleyse farklı bir şekilde seçmek için zihin yapımızı değiştirebiliriz veya kalbimizin kırılmaması için ilişkilerden tamamıyla uzak kalmak için geçmiş deneyimimizi kullanabiliriz. Zihin yapımızı değiştirmek geçmişi değiştirmez, ama farklı sonuçlar yaratan farklı seçimler yapmamızı sağlar.    Bugün, mucizeler listenize bakın ve mucizelerinizin her bir için, geçmişinizin bir blokaj yaratıp yaratmadığına bakın, bu blokaj şüphe, korku veya o sürece güven eksikliği olabilir. Zihin yapınızı değiştirdiğinizi hatırlatın, bu sizin için sonucu değiştirir. Mucizeleriniz, geçmişte ne olduğuna bakmaksızın şu andaki yeni zihin yapınızdan yaratılacaktır.

    7. Gün    Şimdiki An Önemlidir

    Geçmişi ait olduğu yere, geçmişe koyabildiğinizde, şimdiki anda yaşayabilirsiniz, çünkü şimdiki an yaşamınızdaki en önemli yerdir. Geçmiş tarihtir, gelecek sizin her bir anda yaptıklarınızdan yaratılır.    Bugün, mucizeler listenize bakın ve mucizelerinizin tezahür etmesi için şimdiki anda, zamanda bu noktada ne yapabileceğinize bakın. Düşüncenizi değiştirebilir misiniz, yeni insanlarla tanışır mısınız, bir CV gönderir misiniz veya birilerini arar mısınız? Nasıl yönlendirilirseniz, onu yapın, korktuğunuz bir şey olsa bile. Zihin halinizi değiştiriyorsunuz ve şimdiki anda yaptığınız yeni seçimlerden sürekli olarak yaratılan bir geleceği bu şekilde yaratırsınız.

    8. Gün    Nelerden Korkuyorsunuz

    Evren’de iki enerji vardır, korku ve koşulsuz sevgi. Gri bölgeler yoktur – bunları yaratan biziz. Koşulsuz sevgi olmayan şey korkudur. Ve korku bir çok şeyi kapsar, şüphe, iman yokluğu, kendini – sabote etme, inkar ve bir çok başka şey. Korkunun geçmişten geldiğini hatırlarsak – şu anda veya gelecekte korku içinde olmayız, çünkü hiçbir şey olmamıştır – başımıza daha önce gelmiş olan şeylerden korktuğumuzu anlayabiliriz. Hatırlayın, mucizeler yaratmak için zihin halimizi değiştirme üzerine çalışıyoruz, öyleyse korkmak için bir neden yok, çünkü korku geçmişin parçasıdır.    Bugün, mucizelerinizin her birine bakın ve bunlarla ilgili inançlarınızda şu anda herhangi bir korku olup olmadığına bakın. Başarıdan, hayatınızın nasıl değişebileceğinden, başkalarının ne düşünebileceğinden, yeni, harika deneyimlerinizi uygulama yeteneğinizden korkuyor olabilirsiniz. Korkuyu tespit etmek önemlidir, çünkü korkularınızın ne olduğunu bildiğinizde, artık onlardan korkmak zorunda olmazsınız. Korkularımızı görmeye izin verene kadar, onların çoğunu bilmiyoruz ve korkularımızın ne olduğunu bildiğimiz zaman, onlarla barış yapabiliriz.

    9. Gün    Spiritüel Kaynaklarınızı Kullanın

    Spiritüel yolumuz bir öğrenme, iyileşme, büyüme ve dönüşüm yoludur. Bu, bireysel bir yolculuktur ve her birimizin izleyecek kendi spiritül yolumuz var. Başkalarının yardımı olmadan yaşamdaki meydan okumalarla yüzleşmek zorunda olabilmemize rağmen, bize yardımcı olmak için mevcut olan spiritüel bir ekibimiz var. Bunlar meleklerimiz ve rehberlerimizdir, bu yolculukta bize yardımcı olmayı kabul ettiler ve buraya yapmak üzere geldiğimiz şeyi hatırlıyorlar.    Meleklerimiz ve rehberlerimiz, spiritüel kaynaklarımız yaşamlarımıza müdahale edemezler, ama onlardan yardım istemeyi hatırladığımız zaman, bize yardım edebilirler. Onlarla düzenli bir iletişim kurduğunuz zaman, yaşamınızda onların varlığının daha fazla farkında olursunuz ve size verdikleri mesajları işitebilir ve anlayabilirsiniz. Bugün, mucize listenize bakarken, bunu tek başınıza yapmadığınızı anlayın. Meleklerinizden ve ruhsal rehberlerinizden mucizelerinize yardımcı olmalarını isteyebilir misiniz? Size sevinçle hizmet etmeye istekliler ve yaşamınızda onlar için yer açtığınızda size hizmet edebilirler. Mucizelerinizi tezahür ettirmenize yardım etmek için orada olan spiritüel kaynakların farkında olmak için, her gün birkaç dakika zaman ayırmak iyidir.

    10. Gün    Neyi Bekliyorsunuz

    Yaşamımızı beklentilerle veya güvenle idare edebiliriz. Beklenti halinde olduğumuzda, neyin gerçekleşeceğini her zaman biliriz, çünkü bu geçmişte gerçekleşmiş olan şeydir. Güven içinde olduğumuz zaman, neyin gerçekleşeceğini bilmeyiz ve bu tedirgin edici bir süreç olabilir. Ancak mucizeler yarattığımızda ve zihin halimizi değiştirdiğimizde, beklentilerimiz ile ilgili ne yapacağımıza karar vermeliyiz.    Beklentilerimiz gerçekleşeceğini ‘bildiğimiz’ her şeyi kapsar, ‘inanç’ mümkündür, beklentimiz belli bir şekilde gerçekleşecektir, çünkü geçmişte de her zaman bu şekilde oldu. Eğer daha önce mucizeler yaratamadıysanız veya yapmaya çalıştığınız her şey bir şekilde tersine dönüyorsa, bunun nedeni beklentileriniz olabilir.    Bugün, mucize listenize bakın ve her bir mucize için, onunla ilgili sahip olduğunuz beklentileri yazın, hem bu mucizeleri bloke edenleri, hem de onları yaratmanıza yardımcı olanları yazın. Beklentilerinizi anlamak, geçmişte ne olmuş olursa olsun, kendinizi şimdiki anda mucizelerinizi çabasızca tezahür ettirebilmenin titreşimine koymanıza yardım eder.

    11. Gün    Fikirler

    Fikirlerimiz, kendimiz ile ilgili sahip olduğumuz inançları ve başkalarının adapte olduğumuz inançlarını kapsar. Diğerleri başkalarının pozitif fikirlerine sahip olabilirken, bizim hatırlayabildiklerimiz negatif fikirler olabilir; yeteneksizliğimizi, değersizliğimizi ve hatalarımızı onaylayan o negatif inançlar. Yaşamımızın herhangi bir anında birilerinin bizim için kullandığı, başarılı olamayacağımız, istediğimiz şeyi yaratamayacağımız veya hatta yaratmaya çalışamayacağımız anlamında yorumladığımız basit bir ifade, yaşamımızın her alanını etkileyen bir inanç yaratır.    Bugün, mucizeler listenizi gözden geçirirken, başka birilerinin fikrinden dolayı başaramayabileceğinizi düşündüğünüz bazı mucizeler olup olmadığına bakın. Bir zamanlar birinin size mucizeler yaratamayacağınız inancını yaratan bir şeyler söylediğini hatırlıyor musunuz? Kendinizle ilgili, değerliliğinizi ve yaşamınızda mucizeler yaratma yeteneğinizi onaylayan yeni bir fikir yaratabilirsiniz. Bunu bugün yapın ki, böylece negatif fikirleri, pozitif fikirlere dönüştürebilirsiniz.

    12. Gün    Kendi İyi Şeylerinizi Yaratın

    Yaşamınızdaki her şeyi siz yaratırsınız ve sadece siz yaratabilirsiniz. Başka hiç kimse sizin için bir şeyler ‘yapamaz’ veya sizin için bir şeyleri gerçekleştiremez. Eğer bir kurtarıcı veya yaşamınızı daha iyi yapacak birini arıyorsanız, istediğiniz şeyi bulamadan kendinizi bir durumdan diğerine, bir insandan diğerine gider durumda bulursunuz. Yaşamınızda yaratmayı istediğiniz iyi şeyler sizinle başlar. Başkaları buna katılabilir, ama bunun gerçekleşmesi için niyeti ve enerjiyi siz oluşturmalısınız.    Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, yaşamınızda size gelmesini istediğiniz kendi iyiliğinizin, tüm mutluluğunuzun, neşenizin, huzurunuzun ve sevginin yaratımından kendinizin sorumlu olduğunuzu hatırlayın; bunların gerçekleşmesi için ettiğiniz niyetler ve verdiğiniz enerjiyle. Mucizeler listenizi iyi şeyler yaratmaya bir adım olarak görün, o zaman sürece katılacak olan durumları ve insanları çekersiniz.

    13. Gün    Kurban Zihin Hali

    Kurban paradigması insan deneyimimizin bir parçasıdır. Her insanın değersiz, küçümsenmiş veya güven eksikliği hissettiği yaşamının bir alanı vardır. Bu bize kontrol dışında olduğumuz veya başkalarının bizden yararlandığını hissettiğimiz alanları bize gösterir. Ama başka bir seviyede, gücümüzü başkalarına verdiğimiz veya kendi yaşamımızda gücümüzü kullanmadığımız alanlarda bir kurbanız. Bu alanlar bize görmezden gelemeyeceğimiz şekillerde gösterilir ve bizim için ders istediğimiz şeyleri yaratmak ve gücümüzü başkalarına vermeye son vermek için yaşamımızda kendi gücümüzü kullanmayı öğrenmektir.    Bugün listenizi gözden geçirirken, bunu daha önce yapamamış olduğunuz için kurban gibi hissediyor musunuz, başkalarının sizi bloke ettiğini hissediyor musunuz veya kendinize zaman bırakmayacak şekilde insanlara ve durumlara birçok vaatlerde bulunuyor musunuz? Gücünüzün kontrolünü nasıl ele geçirip yaşamınızda bir galip olabilirsiniz? Gücünüz, ona bağlanmanız için her zaman oradadır, böylece mucize üstatlığınıza adım atabilirsiniz ve gücünüzün farkında varma, kabullenme bu süreçteki ilk adımdır.

    14. Gün    Hangi Ses Daha Yüksek

    Hepimiz iki sese sahibiz, istediğimiz şeyi beyan eden dış sesimiz ve geçmiş hayal kırıklıklarımızı veya hatta mahcubiyetlerimizi işaret ederek çoğu zaman geçmişte ne yapmış olduğumuzun, bunun bizim için nasıl işlemeyebileceğinin bir hatırlatıcısı olarak hizmet eden iç sesimiz. Bu ses ‘iç sesinizdir’ ve size ait olmayabilir, başkalarının size söylediği şeyleri veya hatırlamadığınız geçmiş olaylara dayanarak, yetenekleriniz veya değeriniz ile ilgili sahip olduğunuz kabullenmeleri temsil edebilir.    Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, iç sesiniz mucizeleriniz ile ilgili neler söylüyor? Şüpheyi, korkuyu veya inançsızlığı mı ifade ediyor? İç sesinizi dinleyin, çünkü o mucizeler yaratmanızı engelleyen sestir. İç ve dış sesiniz dengede olduğu zaman, mucizeleriniz işler. Dengede olmadığında, sürekli olarak bir şeyleri yaratmayı isteyerek mücadele edersiniz ve iç sesiniz tarafından temsil edilen kendi korkularınız tarafından durdurulursunuz. Mucizelerinizin çabasız ve korkusuz tezahür etmesi için güvenli bir yer yaratmak için bu iki sesi nasıl dengeleyebilirsiniz?

    15. Gün    Büyük Düşünün

    Evren her dileğimize karşılık verir ve eğer istediğimiz şeyi tezahür ettirmiyorsak, çoğunlukla bu istemediğimiz için değildir, yeterince istemediğimiz içindir. İstediğimiz şeyin çok fazla olup olmadığını veya istediğimiz şeyi alıp almayacağımızı merak edip isteyerek onu yargıladığımız zaman, kendimizi sınırlıyor oluruz. O zaman Evren korkularımıza karşılık verir, arzularımıza değil.    Bugün listenize bakın ve mucizelerinizin her biri için, gerçekten istediğiniz şeyi istemiş olduğunuzdan emin olun. Yeterince büyük düşündünüz mü? Sahip olabileceğiniz şey yerine arzuladığınız şeyi istediniz mi? Potansiyeliniz korkularınızla sınırlıdır, öyleyse yapabileceğiniz kadar büyük düşünün, sonuçlar sizi hayal kırıklığına uğratmayacaktır. 16. Gün    Neye İnanıyorsunuz

    İnançlarınız realitenizi yaratır, çünkü sözcükleriniz ve eylemleriniz inançlardan ortaya çıkar. Bu kendinizle, yeteneklerinizle, etrafınızdaki dünyayla, potansiyelinizle ve hatta Evren’in (Tanrı’nın) sizi ne kadar sevdiği ile ilgili inandıklarınızı kapsar. İnandığınız her neyse yaşamınızda tezahür eder, inançlarınızın bilincinde olmasanız bile. Onlar yine de yaşamınızda tezahür eder.    Bugün listenizi gözden geçirirken, mucizelerinizi nasıl gerçekleştirebileceğiniz ile ilgili sahip olduğunuz inançları düşünün. Hatırlayın, bunu yalnız yapmıyorsunuz, siz Evren ile birlikte – yaratıcısınız ve spiritüel partnerlerinizin yardımına sahipsiniz. Eğer bunun nasıl gerçekleşeceği veya bunu başarıp başaramayacağınız ile ilgili inançlarınız varsa, güçlü olduğunuzu ve kendi realitenizin sorumlusu olduğunuzu kendinize hatırlatın. Şüpheyle ilgili olan tüm inançları, gücünüzü onaylayan inançlarla değiştirebilirsiniz.

    17. Gün    Şükran İçinde Yaşamak

    Yaşamınızın herhangi bir veçhesinde yanlış olan bir şey olmadığı için, pişmanlık duyacak, korkacak veya daha farklı bir şekilde yapmayı dilediğiniz hiçbir şey yoktur. Zamanın her anında yapabileceğinizin en iyisini yaparsınız. Ve yaşamınızdaki her şey sizin yaratımınızdır. Her insan ve durumun size verecek bir dersi ve kutsaması vardır. Onlar için minnettar olabilir misiniz? Yaşamımızın her veçhesini dönüştürebilmemizden önce sahip olduklarımız için minnettar olmayı öğrenmeliyiz. Şükran bizi Evrensel enerji akışına sokar ve istediğimizin şeyin fazlasını bize getirir. Yaşamınızdaki nefret sadece daha önce sahip olduğunuzun fazlasını getirecektir.    Bugün listenizi gözden geçirirken, yaşamınızda şükran duyacağınız en az beş şey bulun. Bu program için bile minnettar olabilirsiniz, görebildiğiniz, okuyabildiğiniz, işitebildiğiniz, yürüyebildiğiniz, bugün yeterince yiyeceğe sahip olabildiğiniz gerçeği için şükran duyabilirsiniz. Her gün üzerine ekleme yapacağınız kendi şükran listenizi yaratın. Minnettarlığı uygulayın, şükran duyabileceğiniz şeylerin sonsuz akışını yaratmaya yardımcı olur.

    18. Gün    Kendinize İnanın

    Realitemizin mimarı olduğumuzu unuttuğumuz zaman, yaşamayı istediğimiz hayatı yaratmaları umuduyla gücümüzü verdiklerimiz tarafından hayal kırıklığına uğratılabiliriz. Burada bizim için ders kendimize, kendi gücümüze ve yeteneklerimize inanmaktır. Yaşamımızdaki her iyi şey, her mucize kendinize ne kadar inandığınızla ve hayallerinizi yansıtan bir realiteyi yaratma gücünüzü kullanmaya ne kadar istekli olduğunuzla başlar.    Mucizeler listeniz kendinize, yeteneklerinize ve yaşamınızı dönüştürme istekliliğinize güçlü bir inancı temsil eder. Bugün listenizi okurken, kendinize inanın. Listenizin kalbinizin arzularını, sizin için önemli olan ve yaşamınızda istediğiniz şeyleri temsil ettiğini bilin. Başkalarının mucizelerinizle ilgili düşündükleri önemli değil, bunlar sizin için önemli ve kendinize inandığınız zaman tüm gücünüzü ve niyetinizi mucizelerinizin gerçekleşmesini sağlayacak enerjiye verirsiniz.

    19. Gün    İmanınızı Devam Ettirin

    Bildiğimiz şeye iman etmek kolaydır, görülmeyene veya henüz gerçekleşmemiş olana iman etmek kolay değildir, özellikle eğer daha önce deneyimlemiş olduklarımızdan farklı ise. Mucizeler yaratmak iman gerektirir, çünkü yaşamınızda her zaman olan şeyden, sizin için var olmanın yeni bir haline geçişe, hayallerinizin gerçekten başarıldığı ve yaşamınızda tezahür edebileceği yere bir adım ilerdedir. Ancak, henüz gerçekleşmemişlerse, onların gerçekleşeceğini bilme yerinde kalma, iman gerektirir.    Büyük öğretmen bir hardal tanesi kadar imanınız olsa, dağları yerinden oynatabilirsiniz demişti. Ne kadar imana sahipsiniz? İmanla her şeyin mümkün olacağına inanıyor musunuz? Mucizeler yaratmak için gereken imandır. Listenizi okurken, imana sahip olmanın, mucizelerin doğru zamanda, doğru sırada gerçekleşeceğine güvenmek olduğunu hatırlayın. İmana sahip olun ve istediğiniz şeye odağınızı devam ettirin.

    20. Gün    Olma Hali

    Olmayı istediğiniz kişi olmalısınız ve sonuçları anında görmeseniz bile mucizelerin gerçekleştiğine inanmalısınız. Bazen bu, özellikle üstesinden gelinecek eski inançlarınız olduğunda, kendinizi ikna etmeyi gerektirir. Herhangi bir şeyin yaşamınızda tezahür edebilmesinden önce, onun için enerji yaratmalısınız. Olmayı istediğiniz kişi olabilir misiniz? Mucizelerinizin tezahür etmesi için beklemek zorunda değilsiniz, hatırlayın, siz onları ister istemez mucizeler yaratılır. Yaşamınızda mucizeler gerçekleştiğinde olacağınız kendine güvenen, neşeli, isteğini gerçekleştirmiş insan olmaya bugün başlayın.    Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, onların tezahür etmesine yardımcı olmak için nasıl olmalısınız? Kendinize güvenen biri mi olmalısınız, güvenilir biri mi, daha kuvvetli, daha etkileyici biri mi, enerjinizin nereye gittiğine daha çok dikkat eden biri mi? Bugün başlayın, çünkü bu, niyeti oluşturmaya ve mucizelerinize odaklanmanıza yardımcı olur. Mucizeleriniz kalbinizin arzularıdır ve içinizdeki olmayı beklediğiniz kişiyi yansıtırlar. Siz mucizelerinizsiniz ve mucizeleriniz de siz. Her zaman olmayı istediğiniz kişi olun ve bırakın mucize enerjisi yaşamınızda aksın.

    21. Gün    Yapma Hali

    Bize insan varlıkları olduğumuz, insanın yaptıkları şeyler olmadığımız hatırlatılır ve günlük yaşamımızın çoğunu bir şeyler yaparak geçiririz. Ama gerçekte ne yapıyoruz? Sadece meşgul müyüz, yoksa yaptığımız şeylerin bir amacı var mı? Yaşamımızdaki herhangi bir gereksinimi ya da arzuyu gerçekleştiriyor mu, yoksa sadece zamanımızı yoğun işlerle mi dolduruyoruz? Bir an durup zamanımızı nasıl geçirdiğimizi, neler yaptığımızı gözden geçirirsek, zamanın çoğunu odaklanılmamış yoğun işle harcadığımızı görürüz. Yaratmayı istediğimiz mucizeler ile ilgili yapma halimize odaklanabilir miyiz?    Bugün, zamanınızı harcadığınız şeylerin listesini yapın. Şimdi mucizeler listenize bakın. Yaptığınız şeylerin ne kadarı mucizelerinizi destekliyor? Eğer desteklemiyorsa, mucizelerinizi yaratmak için daha fazlasını yapmayı taahhüt edin. Yeni bir ev istiyorsanız, yakın çevrenizdeki evlere bakıyor musunuz? Yeni bir iş istiyorsanız, şirketleri inceleyip onlara CV nizi gönderiyor musunuz? Hatırlayın, siz birlikte – yaratıcısınız ve yaptığınız şeyler enerjinizin mucizelerinizin akmaya devam etmesi için önemlidir ve bu aldığınız rehberliği izlemeyi kapsar.

    22. Gün    Davranma Hali

    Herhangi yeni bir sürecin başlangıcı, ne yaptığımızı bilmediğimiz ve öğrenmek için önemli bir zaman harcadığımız bir periyotla işaretlenir. Öğrenme sürecinde, yaptığımız şeye aşinalığa erişmek için gerekli olan yeteneklere ve anlayışa aşina oluruz. Mucizeler yaratmak da aynı şekildedir, bu yeni bir süreçtir ve bu yeni yetenekleri öğrenerek bir zaman harcamalıyız. Ancak mucizeler ile bizler sadece sahip olduğumuzu unuttuğumuz bir güce yeniden bağlanıyoruz. Böylece yaptığımız şeyi biliyormuşuz gibi davranabiliriz, çünkü ruhumuzda yaptığımız şeyi biliyoruz, mucizeler zaten gerçekleşmiş ‘gibi’ davranırken zihnimize onu yakalamak için zaman veriyoruz, çünkü Evrende mucizeler zaten önceden gerçekleşmiştir.    Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, kendinizi mucizelerinize zaten sahipmişsiniz gibi davranma haline koymak için neler yapabilirsiniz? Mucizeleriniz şimdiki anda gerçekleşirken görebilir misiniz? Mucizelerin, onları istediğimiz anda gerçekleştiğini hatırlayın, realitemizde ortaya çıktıkları zaman değil. Mucizelerinizi almış olduğunuzda yapmış olacağınız gibi, pozitif, inanmış, kendinden emin ve mutlu olabilir misiniz? Sürece yardımcı olmak için, mucizeler zaten gerçekleşmiş ‘gibi’ davranın, çünkü evren’in gözünde onlar gerçekleşmiştir.

    23. Gün    Mucize Zihin Hali

    Mucizeler, niyetiniz ve düşünceleriniz birlikte çalıştığında gerçekleşir. Niyet, yaratıcı enerjiniz için arzu ettiğiniz form veya sonucu oluşturma sürecidir; düşünceleriniz enerjiyi ileri doğru sevk eden yakıttır. Uyum içinde birlikte çalışan düşüncelerin ve niyetin kombinasyonu olmadan, mucizeler yaratma sürecinin çok zor olduğunu görürsünüz, çünkü ilerlemek istediğiniz her seferinde, sanki bir şeyler sizi geride tutuyormuş gibi hissettirir. Veya başarı noktasına tam ulaştığınızda, her şey dağılır. Suçlu sizin düşüncelerinizdir – farkında olduğunuz düşünceler değil, her gün düşündüğünüz alışkanlığa bağlı, eski, geçmişe - dayanan negatif düşüncelerdir. Çünkü, mucizeler yaratabilmenizden önce, düşüncelerinizin ve niyetinizin birlikte çalışmasını sağlayan bir ‘mucize zihin hali’ yaratmalısınız ve yeni düşünce kalıpları geliştirmek için ‘beyninizi eğitmelisiniz’.    Mucizeler listenizi odaklanmış niyet ile okuyun ve okurken sahip olduğunuz düşüncelerinize dikkat edin. Düşünceleriniz umut ve vaat mi dolu yoksa, özellikle mucizelerinizin sonucunu henüz görmediyseniz, şüphe mi dolu? Mucizelerinizin çabasız ve sürekli şekilde gerçekleşmesi için, düşünceleriniz ve niyetiniz birlikte çalışmalı. Öyleyse şüphe yaratan düşünceleri salıverin ve mucize makinesinin yaşamınızda akmasını devam ettirin.

    24. Gün    Evrensel Yasalar

    Herkes Çekim Yasasına aşinadır, çünkü onunla ilgili çok fazla şey yazıldı. Ama bilinçli ve bilinçdışı seviyede çalıştığımız 12 Evrensel yasa olduğunu biliyor musunuz? Bu yasalar birbirimizle ve Yaratıcımız ile bağlantımızı, enerji akışını yöneten titreşim enerjisini, Evren’de var olan kutupluluğu (zıtlıkları) ve etrafımızdaki enerjinin bize nasıl karşılık verdiğini açıklar – bizi yönlendirmez, yönetmez veya kontrol etmez, yalnızca yapmasını istediğimiz şeyi yapar.    Evrensel yasalar yarattığınız şeye karşılık veren bir şekilde mucizelerinizi tezahür ettirmek için sizinle birlikte çalışır. Evren yargılamaz, sadece sizin enerjinize yanıt verir. Mucizelerinizle tam olarak meşgul oluyor musunuz ve onları yaratacak enerjiyle rezonansa giriyor musunuz? Sizin katılımınız olmadan mucizeleriniz tezahür etmez, kullandığınız enerjiyle başlayın. Düşüncelerinizi ve sözcüklerinizi izleyin, bunlar mucizelerinize ne tür enerji verdiğinizi bilmenizi sağlar.

    25. Gün    Teslimiyet veya Direnç

    Teslimiyet sözcüğünü işittiğimizde, düşündüğümüz ilk şey ‘vazgeçmek’ ve savaşı kazanamayacağımızı kabul etmektir. Teslim olmak tüm çabalarımızı durdurmak ve vazgeçmek anlamına gelmez; teslim olmanın gerçek anlamı olan dövüşmeye, mücadele etmeye son vermek anlamına gelir. Teslim olmanın zıttı dirençtir ve bir şeyin çalışması için çok gayret ettiğimiz ve hiçbir şey olmadığında bu enerjinin var olduğunu biliyoruz. Teslim olduğumuz zaman Evrensel enerji ile ilerleriz ve Evren’in bizim için en iyi olan yönü işaret etmesine izin veririz. Bu en hızlı yol olmayabilir, ama en büyük şifayı, rahatlamayı sağlayan yol olacaktır ve mucize üstatlığına ulaşmanın yolu budur.    Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, direnç gösterdiğiniz alanları belirleyin. Bir mucizeyi tezahür ettirmeye ‘çalışıyor’ ve o işe yaramıyor mu? Teslim olabilir ve size başka bir yolun gösterilmesine izin verebilir misiniz? Direnciniz, nerede korku içinde olduğunuzu, bırakmaktan korktuğunuzu ve şeyleri yapmanın yeni farklı yollarını görmekten korktuğunuzu gösterir. Teslim olun, huzuru bulursunuz; Evren siz direnmeyi bırakana ve teslim olana kadar bekler ve sonra sizi mucizelerinizin gerçekleştirilmesinin yönüne yönlendirir.

    26. Gün    Bağışlama veya Kızgınlık

    Her birimizin bir kurban hikayesi, birilerinin acı veya travmaya neden olduğu yaşamımızda bir zaman vardır. Bazen bu kurban hikayeleri geçmiş yaşamın olaylarından bakiyelerdir ve bu yaşamımızın hedefi bağışlamayı ve kurban enerjimizi ruhsal bütünlüğe ve güce dönüştürmeyi öğrenmektir. Kızgın veya incinmiş olduğumuz için kendimizi bağışlamaktan alıkoyarken, bu sadece onu düşündüğümüz her seferinde kurban enerjisini tekrarlamaya hizmet eder. En büyük meydan okumalarımızdan biri herkesi koşulsuz bağışlamaktır ve kendimizi onlarla paylaştığımız enerjiden kurtarmaktır. Eğer bağışlamazsak, o zaman bu enerjinin düşük titreşiminde oluruz, bu da kızgınlıktır. Kızgın olmak bizi güçlü hissettirebilmesine ve bize adalet hissi verebilmesine rağmen, bunu yapmak o kişiyle veya durumla bağlantıları yerinde tutar ve bunu düşündüğümüz her seferinde güçsüzlüğümüzü ve kurban hikayemizi onaylar.    Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, geçmişi hatırlıyor musunuz ve birilerinin size ‘bağışlanamaz’ bir şey yaptığını hatırlıyor musunuz? Onları bağışlayabilir misiniz, onları bağışlamak onları haklı çıkarmaz, bu enerjiden ebediyen özgürleşmenizi sağlar. Eğer bağışlamazsanız, kızgınlık içindesinizdir ve bu mucizelerinizin tezahürünü bloke eder.

    27. Gün    Neredeyse Tamamladınız

    30 Günde Mucizeler programının sonuna yaklaşıyorsunuz. Şimdiye kadar nasıl gitti? Tezahür eden herhangi bir mucizeniz var mı? Eğer varsa mutlu musunuz? Eğer yoksa vazgeçmeye hazır mısınız? Bu sizin kalıbınızın parçası mı, hayal kırıklığı ve hüsran ile vazgeçmek? Hatırlayın ki çoğu zaman sabır derslerimizden biridir ve hepimiz sabırla ilgili dersler alırız. Sabırlı olmak güven ve imana sahip olunduğunu gösterir, öyleyse eğer mucizeleriniz henüz tezahür etmediyse, sadece sabırlı olun ve tezahür edeceklerine güvenin.    Yaşamınızın bazı alanlarında ilerleme gördünüz mü? Zihin halimizi, sesimizi, düşünce kalıplarımızı ve inançlarımızı değiştirmek zaman alır ve uygulama gerektirir. Ve bilinçli çaba olmadan, süreç kısa vadede işleyebilir, ama bundan daha uzun işlemez. Bu programın amacı, yaşamınızda istediğiniz şeyi tezahür ettirebildiğiniz ve bunun gerçekleşmesini sağlamak için Evren ile birlikte çalışabildiğiniz mucize zihin halini yaratmaya ve mucize üstatlığına ulaşmaya yardımcı olmaktır. Bu, uygulama ve sabırla sizin için gerçekleşecektir.    Bugünkü mucizeler listenizi gözden geçirme sırasında, mucizelerinizin her birine bakın ve onların hangilerinin gerçekleştiğini görün. Bazen mucizelerin adımlar veya aşamalar şeklinde gerçekleştiğini hatırlayın, mucizenizin bir parçası sizin için tezahür etmiş olabilir. Pozitif kalın, neredeyse bitirdiniz ve şimdi vazgeçmenin zamanı değil. Sonuçlara bakın, bazen sonuçlar süptil olabilir, tezahür ettirmeyi istediğiniz mucizelere odaklanmış kalın.

    28. Gün    Vakumu Doldurmak

    İnsan zihni söylediğimiz veya yaptığımız her şeyin, bize söylenen ve yapılan her şeyin sonsuz hafızasına sahip faal bir makinedir. Aslında, zihin nadiren yeni düşünceleri düşünür, o sadece o andaki duruma yakından uyan mevcut düşünceyi toplar. Düşüncemizi dönüştürme bilinçli niyeti olmadan, sadece her gün aynı düşüncelerin varyasyonlarını düşünürüz. Düşüncemizi dönüştürdüğümüz zaman, düşünce kalıplarımızı değiştiriyoruz ve zihne hafızasına ekleyeceği bazı yeni düşünceler vermeliyiz. Eğer vermezsek, bir vakum (boşluk) olur ve vakumdan nefret eden zihin, boşluğu ilk elde ettiği düşünceyle doldurur.    Bu Küresel Mucize projesi sırasında, her gün mucize listenizi gözden geçirmeniz istendi. Bunun nedeni, zihnin çalışma şeklidir. Her gün listenizi gözden geçirdiğiniz ve mucizelerinize odaklandığınız zaman, zihninize yapacak bir şeyler sunuyorsunuz ve siz eski düşünce kalıplarını değiştirdiğiniz zaman, zihninize sunduklarınız yaratılan vakumu doldurur. Her gün uygulama yapmak ayrıca enerjinizi geçmişte olan bitenlere değil (geçmiş zihnin en iyi çalıştığı yerdir), ilerlemeye odaklamanızı sürdürür. Öyleyse mucize listenizi her gün görebileceğiniz bir yere koyun ve zihninizi tam şimdi yaşamınızda tezahür eden mucizelere odaklamaya devam edin. Bugün mucize listenizi gözden geçirirken, kaç tane eski düşünceyi değiştirdiğinizi görün, daha pozitif olup olmadığınıza ve yaşamınızda mucizelerin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakın. Bu, düşünce kalıplarınızın değiştiğinin onaylanmasıdır. Tebrikler, Mucize Zihin Halinize adım atıyorsunuz.

    29. Gün    Sabır ve Zamanlama

    Evren ile birlikte çalışmakla ilgili hızla öğreneceğimiz iki şey, Evrensel zamanlamanın insanın zamanlaması ile aynı olmadığı ve sabrın gerektiğidir ve sabır çoğu zaman derslerimizin büyük bir parçasıdır. Hepimiz sabırsız olmaya eğilimliyiz ve her şeyin tam şimdi gerçekleşmesini isteriz, ama Evrensel yasalarla, enerji ve mucizelerle çalıştığımız zaman, şeylerin ilahi zamanlama ile gerçekleştiğini biliriz ve bu deneyimlemeyi istediğimiz zamanlama ile her zaman aynı değildir. Öğreneceğimiz bir şey, her şeyin doğru ve en mükemmel zamanda gerçekleştiğidir ve eğer süreci hızlandırmaya çalışırsak, korku ve şüphe ile sorunumuz olur. Bazen gecikme kılık değiştirmiş bir kutsamadır, olay gerçekleşene kadar onu fark etmeyiz. Ancak berrak olan bir şey vardır, Evreni zorlayamayız, onu acele ettiremeyiz ve onu gitmesini istediğimiz yöne itemeyiz. Çabalayabiliriz, ama sonuçlar istediğimiz gibi olmaz ve çok daha azı bile olabilir.    Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, ilahi zamanlamanın sizin yararınıza nerde işlediğini görebiliyor musunuz, belki bir şeyleri geciktiriyordur ve size başka bir şey getiriyordur? Nerede bir sabır dersi alıyor olabileceğinizi görebiliyor musunuz? Sabır nasıl beklemek gerektiğini öğrenmek ile ilgili değildir, gücümüze ve gereksinim duyduğumuz şeyi tam olarak doğru zamanda yaratmak için bizimle çalışan hayırsever bir Evrene nasıl iman edeceğimizi öğrenmekle ilgilidir.

    30. Gün    Mucizelerinizi Fark Etmek

    Bu, 30 Günde Günlük Mucizeler küresel mucize programının sonudur. Son 30 günde mucize üstatlığına kişisel yolculuğunuzda size rehberlik eden bilgiler aldınız. Mucize listenizi yarattınız ve sonra enerjinizi mucizeler yaratma yeteneğinizle hizalamak için blokajları uzaklaştırmak için çalıştınız.    Mucizeleriniz sizin için tezahür etti mi? Eğer etmediyse, onların geleceklerini bilin. Mucizeleriniz beklediğinizden daha farklı bir şekilde geldi mi? Bazen mucizeler aşamalar veya adımlar halinde gelir ve eğer dikkat etmediyseniz (çünkü daha büyük bir şey umuyoruz), doğru yolda olduğumuzu, mucizemizin yolda olduğunu gösteren küçük şeyleri kaçırabiliriz. Sizin için gerçekleşen küçük şeylere, beklenmeyen kutsamalara, mucizelerinizin gelmekte olduğunu söyleyen aldığınız küçük onaylama örneklerine dikkat edin. Sizin istediğiniz aynı şeyi elde eden birinin onu nasıl almış olduğunu anlattığını dinleyebilirsiniz – bu sizin isteğinizin yolda olduğunun onaylamasıdır, başkalarının aldığının, sizin almadığınızın işareti değil. Her gün sizin için mucizelerin gerçekleşmesini bekleyin, hayal kırıklığına uğramazsınız. Ve süreç içinde mucizeleriniz de gelecektir.    Mucizeler yaratma sürecini hızlandırmanın en iyi yolu, her gün yaşamımızdaki her şey için şükran duyarak yaşamaktır. Daha fazlasını istemeden önce, sahip olduklarımız için minnettar olmalıyız. Şükranla yaşadığımız zaman, yaşamlarımızı yaratmadaki sorumluluğumuzu kabul ederiz ve böylece mucizelerimizi tezahür ettirme gücüne sahip oluruz. Evren’in enerjisi şükran ve koşulsuz sevgiye dayanır ve yaşamlarımızda bu enerjilerle yaşayabildiğimiz zaman, mucizevi hayatlar yaşamamıza izin veririz. Bu akışa adım attığımızda, realitemiz üzerinde sahip olduğumuz gücün farkında oluruz.    Mucizevi hayatlar yaratmak ve yaşamak kim olduğumuzu hatırlama sürecinin parçasıdır; Evrensel enerjiye ayak uydurarak çalışırken, hayallerimizin yaşamını birlikte – yaratabilen ilahi ve sonsuz ruhsal varlıklarız. Bunu yaptığımız zaman, her yerde herkesin de aynısını yapmasını sağlarız. Bu bizim Evren’e geri armağanımızdır, insanlığın bilincini yükseltmek ve cenneti dünyaya getirmek.


Jennifer Hoffman    Uriel Heals