GÜNCEL&YEMEK

GÜNCEL&YEMEK
KÖŞEM

HAKKIMDA

Fotoğrafım
KÖRFEZ/KOCAELİ, MARMARA BÖLGESİ, Türkiye
1964'DE İZMİT'TE DOĞDU.LİSE TAHSİLİNİ İZMİT'TE TAMAMLADI.1984 SENESİNDE EVLENEREK İSTANBUL'A YERLEŞTİ.1986 ve 1988 DE MELİKE VE MERVE DOĞDU.KIZLARI KÜÇÜKKEN ÜNİVERSİTEYİ SOSYOLOJİ EĞİTİMİ ALARAK TAMAMLADI.HALEN İŞLETME OKUMAKTADIR.ÜSKÜDAR,KADIKÖY,KOCAELİ HALK EVLERİNDEN MEFRUŞAT,MİNYATÜR,TAKI TASARIMI,KUMAŞ BOYAMA,GÜMÜŞ KABARTMA ÇALIŞMASI,TAHTA BOYAMA,İNGİLİZCE,BİLGİSAYAR,TÜRK VE OSMANLI MUTFAĞI BÖLÜMLERİNDEN SERTİFİKALAR ALDI.26 YIL SONRA KOCAELİ'NE GERİ DÖNDÜ.BİRÇOK DERGİ VE GAZETELERDE YEMEK REÇETELERİ YAYINLANDI.YEREL KANALDA YEMEK PROGRAMI YAPTI.HALANIN YERİ TÜRK LOKANTASININ KURUCULARINDANDIR.İSTANBUL'DAKİ POLİTİKA ÇALIŞMALARINA KOCAELİ'DE DEVAM ETTİ.DSP'DE İKİ DÖNEM İL BAŞKAN YARDIMCILIĞI,İL VE KURULTAY DELEGELİĞİ,2014 GEBZE BELEDİYE BAŞKAN ADAYLIĞI,KADIN KOLLARI İL BAŞKANLIĞI, 25.VE 26.DÖNEM DSP KOCAELİ 1.SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI, DSP KADIN KOLLARI GENEL BAŞKANI OLDU.MART 2016 TARİHİNDE GÖREVİNDEN VE PARTİSİNDEN İSTİFA ETTİ.THÖKELİ İMRE & ZİRİNYİ İLONA MACAR DOSTLUK DERNEĞİ BAŞKANI.ADD KOCAELİ ŞUBESİ 2. BAŞKANI.HALEN KÖRFEZ İLÇESİNDE İKAMET ETMEKTEDİR.

ÖNSÖZ

MERHABA; SEVGİLİ YEMEK DOSTLARI!
YEMEK YAPMAK BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ VE ZEVKLİ BİR UĞRAŞ.TÜRK MUTFAĞININ MUAZZAM BİR MUTFAK OLDUĞUNA İNANANLARDANIM.ASLINI KORUMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR VE SAVUNUYORUM.DÜNYA MUTFAKLARINI DA BEĞENİYORUM ANCAK ÇOK PRATİK VE UYDURMA REÇETELERE KARŞIYIM.AİLEM SON DERECE FARKLI COĞRAFYALARDAN GELİYOR.BU YÜZDEN FARKLI YÖRELERİN BİR ÇOK YEMEĞİNİ EVİMDE PİŞİRİRİM.BABAM TOKATLI,ANNEM İSTANBULLU.ANNEMİN KÖKENİ EDİRNE,BEN İSE DOĞMA BÜYÜME İZMİTLİYİM. 26 YIL EVLİ OLDUĞUM YILLARDA İSTANBUL'DA İKAMET ETTİM.ESKİ EŞİM URFALIYDI.RAHMETLİ BABAM ASKER OLDUĞU İÇİN 35 YIL TÜRKİYE 'NİN FARKLI BÖLGELERİ VE FARKLI İLLERİNDE AİLEM İKAMET ETMİŞ.KONYA,ERZURUM,ANKARA,İZMİR,KAYSERİ,ESKİŞEHİR,İSTANBUL DOLAYISIYLA RAHMETLİ ANNECİĞİM HER İLDE BİR ÇOK YEMEK REÇETESİ ÖĞRENMİŞ VE BİZİM EVİMİZDE UYGULAMIŞTIR.EVLİLİK HAYATIMDA DA GÜNEYDOĞU YÖRESİ VE URFA MUTFAĞINI YAKINDAN ÖĞRENDİM.
YILLARDAN BERİ DERLEDİĞİM GELENEKSEL DAMAK ZEVKLERİMİZİ ,DÜNYA MUTFAKLARINI VE SON YILLARDA İNTERNET VASITASIYLA ÖĞRENDİĞİM REÇETELERİ SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM.YEMEK SANATINA DAİR EDİNDİĞİM BİLGİLERİ SİZLERLE PAYLAŞMAKTAN BÜYÜK ZEVK DUYACAĞIM.AYRICA BLOĞUMDA GÜNCEL KONULARLA İLGİLİ YAZILARIMI DA PAYLAŞACAĞIM.
SEVGİ VE MUHABBETLE KALINIZ EFENDİM.
16 05 2007

29 Aralık 2013 Pazar

YENİ YIL NOEL KURABİYESİ


YENİ YIL NOEL KURABİYESİ

MALZEMELER:

Kurabiye Hamuru İçin
100 gr. tereyağı (oda sıcaklığında yumuşamış)
100 gr. toz şeker
1 adet yumurta
275 gr. un
1 adet limon kabuğu rendesi
1 paket vanilya
Kuruyan Süsleme Kreması İçin
400 gr. pudra şeker
3-4 yemek kaşığı su
Gıda boyası
Dekor İçin
Hazır süsleme şekerleri

YAPILIŞI:

Tereyağını ve şekeri karıştırarak yoğurunuz.Diğer malzemeleri de ekleyip yoğurmaya devam ediniz.Ununu yavaş yavaş ekleyiniz.Elinize yapışmayacak kıvamda bir hamur elde edeceksiniz.Sonra hamuru merdane ile kalınca açınız, (1 santime yakın olsun)Kurabiye kalıplarıyla istediğiniz şekilde kesiniz.İsterseniz kurabiyeleri pişmeden önce üst kısmından bir kalem vs. ile deliniz, (ağaca asabilmek için)Yağlı kağıt döşenmiş fırın tepsine diziniz.Önceden 175 derece ısıtılmış fırında yaklaşık 15 dakika pişiriniz.Kurabiyeler fırından çıkınca 5 dakika tepside tutunuz.Sonra soğutmak için kurabiyeleri ızgara üstüne alınız.
Bu arada süsleme kremasını hazırlayınız.Bir kasede pudra şekeriyle, suyu pürüzsüz olana kadar mikserle çırpınız.Elde ettiğiniz kremayı kaç renk kullanacaksanız o kadar parçaya ayırınız.Kremayı renklendirmek için gıda boyası ekleyiniz.Çabuk kuruyacağı için hava almayacak şekilde saklayınız.Kurabiyelere süsleme kremasını sürmek için boya fırçaları, bıçak, şırınga ve sıkma uçları kullanınız.Fırça ya da bıçak yardımıyla süsleme kremasını kurabiyelerin üzerine sürünüz.Dekor amaçlı kullanacağınız şekerleri ve küçük süsleri donmadan kremanın üzerine dökünüz.1-2 saat sonra krema iyice kuruyacak ve kurabiyeleriniz hazır olacaktır.
Afiyet olsun.
Püf Noktası:
1-Kurabiyeleri pişirmeden üst kısmını sivri bir şeyle delerseniz, pişince kurdele ile çam ağacına asabilirsiniz.
2-Kurabiyelerin üzerinde yumurta sarısı olmadığı için pembeleşmez, pişip  pişmediğini anlamak için kontrol ediniz.
3-Süsleme kremasını (glazür)hazırlayıp kullanacağınız renklere göre ayırınız. Gıda boyasını karıştırınız, çabuk kuruyacağı için ağzı kapalı olarak saklayınız.
4-Süsleme yaparken çeşitli boylarda boya fırçası, şırınga ve sıkma uçları kullanabilirsiniz.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

ZENCEFİLLİ YENİ YIL KURABİYESİ



ZENCEFİLLİ YENİ YIL KURABİYESİ

MALZEMELER:

3 su bardağı un
1 adet yumurta
3/4 su bardağı kahverengi şeker
1/2 su bardağı pekmez
175 gram tereyağı (oda sıcaklığında - yumuşak)
1paket kabartma tozu
1+ 3/4 çay kaşığı tarçın
1/4 çay kaşığı toz karanfil
1/2 çorba kaşığı zencefil
2 paket vanilya

YAPILIŞI:

Tereyağ ile şekeri iyice karıştırınız.Sonra yumurtayı ve pekmezi ekleyip, zencefil, tarçın ve vanilyayı katınız.En son kabartma tozu ve unu azar azar ekleyiniz ve elinizle iyice yoğurunuz.Elinize yapışmayacak kıvamda bir hamur elde edeceksiniz.Sonra hamuru merdane ile yaklaşık 0,5 cm kalınlığında açınız.Kurabiye kalıbıyla kesiniz ve spatula yardımıyla yağlı kağıt serili fırın tepsisine yerleştiriniz.İsterseniz kurabiyeleri pişmeden önce şekerlemelerle dekore ediniz.Önceden ısıtılmış 175 derecedeki fırında yaklaşık 10 dakika pişiriniz.Kurabiyeler fırından çıkınca 10 dakika tepside tutunuz.Sonra soğutmak için kurabiyeleri ızgara üstüne alınız.
Afiyet olsun.

Püf Noktası:
1-Kurabiye hamurunu açarken üzerine streç sererseniz, merdanenin yapışarak hamurun üzerini yaprak yaprak kaldırmasını engellemiş olursunuz.
2-Kurabiyeleri sonradan hazır süsleme glazürü ile de renklendirebilirsiniz.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

ZENCEFİL-BAL-LİMON ŞURUBU



ZENCEFİL-BAL-LİMON ŞURUBU

MALZEMELER:

1 su bardağı bal
2 adet limon
1-2 yumru taze zencefil
1 çubuk tarçın

YAPILIŞI:
2 adet limonu iyice yıkayınız ve çekirdeklerini çıkararak kabuklarını soymadan ince ince dilimleyiniz.Limon dilimlerini ortadan ikiye bölünüzZencefilin kabuğunu soyunuz ve dilimleyiniz.Bir cam kavanoza dilimlenmiş limon ve zencefili koyunuz.Üzerine balı ekleyiniz ve karıştırınız.En son çubuk tarçını koyunuz.Kavanozun kapağını kapatıp buzdolabına yerleştiriniz.2-3 gün sonra içeceğiniz hazırdır.1 fincan sıcak suya yaklaşık 2-3 tatlı kaşığı bu şuruptan ekleyerek içeceğinizi hazırlayabilirsiniz.Servis yaparken isteğe göre bal veya limon ilave edebilirsiniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

MEŞHUR KIŞ ÇAYIM

MALZEMELER:

Ihlamur
adaçayı
gül kurusu
tarçın
portakal kabuğu kurusu
elma kurusu
karanfil
zencefil
hibiskus
karabiber
elma
ayva
mandalina
portakal
kuru erik
limon
su

YAPILIŞI:
Hepsini bir tencerede haşlayınız. Sonra süzüp limon sıkıp içebilirsiniz. Şekersiz tüketiniz  isterseniz  içerken bal ekleyebilirsiniz, şifa olsun.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

28 Aralık 2013 Cumartesi

ELMALI TART


ELMALI TART

MALZEMELER:

3 su bardağı un
2 adet yumurta
125 gr. margarin
2 çorba kaşığı yoğurt
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
üzerine bir miktar pudra şekeri
file fındık
iç harcı için:
4 adet elma
5 çorba kaşığı toz şeker
1 çay bardağı kuru üzüm
1 çay kaşığı tarçın

YAPILIŞI:

Elmaları kabuklarını soyunuz ve rendeleyiniz.Üzerine şeker katınız ve pişiriniz.Üzerine yıkanmış üzümleri ve tarçını katıp ocaktan alınız.Hamuru yoğurunuz.Kelepçeli kek kalıbını yağlayınız.Yarım cm kalınlığında kalıbın içine göre açınız.Hamuru kalıbın içine yerleştiriniz.Üzerine soğumuş iç harcı yayınız.Tekrar bir yuvarlak hamur açınız.Bir rulet yardımıyla yarım cm.lik şeritler kesiniz.Bu şeritleri iç harcın üzerine sepet şeklinde diziniz.Bir adet yumurtanın sarısını şeritlerin üzerine sürünüz.175 derece fırında pişiriniz.Daha sonra üzerini pudra şekeri ve file fındıkla süsleyiniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI
www.guncelyemek.blogspot.com



MAYONEZ SOSLU SALATA


MAYONEZ SOSLU SALATA

MALZEMELER:

2 adet kabak
2 adet kapya biberi
250 gr. mantar
2 adet havuç
1/2 sıvı yağ
Sosu için:
1/2 adet orta boy limon
2 yemek kaşığı mayonez
4 yemek kaşığı yoğurt
1 tutam şeker
tuz
kuru nane

YAPILIŞI:

Mantarları ince imce dilimleyiniz ve biraz limonlu suda bekletiniz.Daha sonra limonlu suda haşlayınız.Kabak,havuç ve kapya biberini jülyen doğrayınız.Bir vog tavada sıvı yağ ile karıştırmadan silkeleyerek soteleyiniz.Son anda haşlanmış,süzülmüş mantarları da atıp soteleyiniz.Borcama sotelenmiş sebze karışımını yayınız.Sos malzemelerini birleştirerek çırpınız.Sebzelerin üzerini sepet şeklinde sosla süsleyiniz.Üzerine kuru nane serpiniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI
www.guncelyemek.blogspot.com

BAHAR PİLAVI


BAHAR PİLAVI

MALZEMELER:

2 su bardağı pirinç
1 adet havuç
1 çay bardağı mısır
1 adet kapya biberi
1/2 demet dereotu
sıvı yağ
tereyağ
tuz

YAPILIŞI:

Havucu ve kırmızı biberi tavla zarı büyüklüğünde doğrayınız.Daha sonra sıvı yağda sararıncaya kadar çeviriniz.Pirinci,bire bir buçuk ölçü suyunu ve tuzunu katınız.Pilav pişince üzerine yıkadığınız ve kuruladığınız mısır tanelerini ve tereyağını ilave edip demlenmesi için bırakınız.Pilav demlendikten sonra kıyılmış dereotunu katıp son kez karştırınız.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI
www.guncelyemek.blogspot.com

FIRINDA PATLICAN ARASI KÖFTE


FIRINDA PATLICAN ARASI KÖFTE

MALZEMELER:
1 kg. kemer patlıcan
kızartmak için sıvı yağ
Köftesi için:
350 gr. kıyma
1 orta boy kuru soğan
1 dilim bayat ekmek içi
tuz
karabiber
kimyon
kekik
kırmızı biber
Üzeri için:
domates
biber
1 yemek kaşığı salça

YAPILIŞI:

Patlıcanları alaca soyunuz.Tuzlu ve unlu suda bekletiniz.Patlıcanları ekmek dilimler gibi koparmadan bir buçuk parmak kalınlığında dilimleyiniz.Bol yağda kızartınız.Köfteleri yoğurunuz .Biraz kızartınız.Daha sonra bir borcama patlıcanların arasına yerleştiriniz.Salçalı su yapınız.üzerlerinden gezdiriniz.Dilimlenmiş biber ve domates ile süsleyiniz.200 derece fırında pişiriniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI
www.guncelyemek.blogspot.com

ARAPAŞI ÇORBASI BAŞKA TERTİP


ARAPAŞI ÇORBASI BAŞKA TERTİP

MALZEMELER:

1 adet tavuk göğüs
3 yemek kaşığı un
1 çorba kaşığı salça
sıvı yağ
tereyağ
nane
kırmızı biber
tuz
1 adet tavuk bulyon
Hamuru için:
2 adet yumurta
aldığı kadar un
su,tuz

YAPILIŞI:
Hamuru yoğurunuz,ince erişte şeklinde kesiniz.Bolca unlayarak kurutunuz.Tavuğu haşlayınız.Soğuduktan sonra didikleyiniz.Tencereye unu ve sıvı yağı koyunuz sararana kadar kavurunuz.Daha sonra salçasını ilave ediniz.Çırpma teli ile çırparken tavuk suyunu ilave ediniz.Bulyonunu katınız.Kurumuş hamurları bir tel süzgeçte fazla unlarını eleyiniz.Çorbaya ilave ediniz.10 dakika kadar pişiriniz.Didiklenmiş tavukları ilave ediniz.Bir taşım kaynadıktan sonra altını kapatınız.Küçük bir tavada tereyağını eritiniz.İçine nane ve kırmızı biber katınız.En son çorbanın üzerine ilave ediniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI
www.guncelyemek.blogspot.com

27 Aralık 2013 Cuma

MUZLU SARMA


MUZLU SARMA

MALZEMELER:

200 gr.margarin
1 su bardağı un
1 lt. süt
1 su bardağı toz şeker
1 paket vanilya
3 adet muz
1 paket kakaolu bisküvi

YAPILIŞI:

Bir tencereye margarini koyup eritiniz.Tahta bir kaşıkla karıştırarak unu ilave ediniz.Biraz karıştırdıktan sonra sütü ve toz şekeri katınız.Muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişiriniz.Tencereyi ocaktan alınız ve vanilya ilave ediniz.Mikserle 10 dakika çırpınız.Islatılmış dikdörtgen bir tepsiye un haline getirilmiş bisküvileri yayınız.Üzerine muhallebiyi dökünüz.Donması için buzdolabına yerleştiriniz.Bir gece bekletiniz.Muzları soyunuz.5 cm boyunda kesiniz.Ortadan tekrar ikiye kesiniz.Muhallebiyi 5 cm genişliğinde şeritler halinde kesiniz.baş tarafına muz dilimini yerleştirerek rulo şeklinde sarınız.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI
www.guncelyemek.blogspot.com

26 Aralık 2013 Perşembe

İNGİLİZ KEKİ


İNGİLİZ KEKİ

MALZEMELER:

3 adet yumurta
1,5 su bardağı şeker
3 su bardağı un
1 su bardağı sıvı yağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı süt
SOSU İÇİN
3 su bardağı süt
1 paket kakao
2 paket hindistan cevizi
3 çorba kaşığı şeker

YAPILIŞI:

Yumurta ile şekeri çırpınız.Sırasıyla malzemeleri ekleyiniz ve çırpmaya devam ediniz.Dikdörtgen borcamı yağlayınız ve dökünüz.175 derecede pişiriniz.Bir tencerede kakao,süt ve şekeri karıştırınız,ateşte biraz ılıtınız.Kekleri fırından çıkınca küçük küçük dilimleyiniz.Biraz ılınınca sosa batırınız ve hindistan cevizine bulayınız.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI
www.guncelyemek.blogspot.com


BAYRAM SALATASI


BAYRAM SALATASI

MALZEMELER:

5 adet patates
1/2 demet maydanoz
1 yemek kaşığı mayonez
4 yemek kaşığı yoğurt
5 adet kornişon turşu
5 adet sosis
1/2 limon
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
2 yemek kaşığı zeytinyağı

YAPILIŞI:

Patatesleri haşlayınız.Püre haline getiriniz.Sosisleri haşlayınız.Tavla zarı büyüklüğünde doğrayınız.Kornişon turşuları da aynı şekilde doğrayıp pürenin içine katınız.Maydanozları doğrayınız.Tuz,karabiber,zeytinyağı katınız.Kek kalıbını yağlayınız.Püreyi içine doldurup ter çeviriniz.Mayonez ve yoğurdu karıştırınız ,sepet şeklinde şekil veriniz.Üzerini pul biber ve maydanoz ile süsleyiniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI
www.guncelyemek.blogspot.com

15 Aralık 2013 Pazar

BURMA POĞAÇA










BURMA POĞAÇA

MALZEMELER:
1 fincan sıvı yağı
2 su bardağı ılıtılmış süt
2 adet yumurta ( yumurtanın birinin sarısı poğaçanın üzeri için)
1 yemek kaşığı toz şeker
5 su bardağı un
Yarım paket yaş maya
Tuz
Poğaçanın arası için
250 gr  margarin
Üzeri için
Yumurta ve yoğurt karışımı
Susam
Ay çekirdeği
YAPILIŞI:
Hamuru yoğurmaya başlamadan önce mayayı ılık süte ilave ederek erimesini sağlayınız. Yoğurma kabına unu ilave ederek orta kısmını açınız Süt ve maya karışımını ve diğer bütün malzemeleri ekleyerek oldukça yumuşak bir hamur elde ediniz.Hamurdan yumurta boyutunda parçalar alarak merdane yardımı ile uzun bir şekilde açınız.(hamuru açarken un kullanmayınız.)uzun bir şekilde açtığınız hamuru başında ve sonunda bir miktar boşluk kalacak şekilde 1 parmak aralıkla kesiniz. Kestiğiniz hamurların üst kısmına oda sıcaklığında eriyen margarinden yeteri kadar sürünüz.Hamuru bir ucundan başlayarak çapraz şekilde rulo olarak katlayınız ve kendi etrafında çevirerek gül şeklinde ucunu tutturunuz. Üst kısımda kalan ucu ise iç kısma doğru bastırınız.Hazırladığınız poğaçaları yağlanmış fırın tepsisine aralıklar ile sıralayınız. Üzerlerine yumurta ve yoğurt karışımını sürünüz.Susam ve ay çekirdeği serpiniz.Poğaçaların tepside mayalanması için yarım saat kadar bekleyiniz ve 200 derecelik fırında altı üstü kızarana kadar pişiriniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI
www.guncelyemek.blogspot.com


DONUT’S


DONUT’S

MALZEMELER:
Hamur:
1 paket yaş maya
4.5 su bardağı un
2.5 çay bardağı süt
1 tutam tuz
1/2 çay bardağı pudra şekeri
2 adet yumurta sarısı
1 paket vanilya
4 yemek kaşığı margarin
Kızartma için sıvı yağ
Garnitür:
Dövülmüş fındık
Hindistan cevizi
Dövülmüş badem
Renkli granül süsler
Çikolata Sosu:
1/2 su bardağı çikolata
1 yemek kaşığı süt
HAMURUN HAZIRLANIŞI
Un, tuz, pudra şekeri, yumurta sarıları, yumuşatılmış margarin ve mayayı karıştırınız. Karışıma süt ilave ederek, esnek bir hamur olana kadar yoğurunuz. Üzerini nemli bir bezle örterek 2 kat kabarana kadar bekletiniz. Merdaneyle 1 cm kalınlığında açınız, bıçak veya bardakla, halka şeklinde hamurlar kesiniz.Kızgın yağda her iki yüzünü kızartınız ve bir tepsiye diziniz.
GARNİTÜRÜN HAZIRLANIŞI
Çikolatayı bir kapta eriterek, süt ile karıştırınız. Kızarttığınız hamurların bir yüzünü çikolata sosuna batırınız. Sosla kaplanmış Donut’s ların üzerini, dövülmüş fındık, badem,hindistan cevizi ve renkli granül şekerlerle süsleyiniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

HARDAL SOSLU KALKAN


HARDAL SOSLU KALKAN

Kalkan balığını biftek olarak ve de özel hardal sosuyla denemek ister misiniz? Hardal sosu, ızgarada pişen birçok balık çeşidine özel bir tat katar.

Malzemeler (4-6 kişilik)

4-6 adet kalkan bifteği, (Yaklaşık 2,5 cm kalınlığında)
50 gr. tereyağı
Tuz ve çekilmiş karabiber
Kıvırcık marul ve limon dilimleri
Hardal sosu için

4 yemek kaşığı hardalı
1 buçuk bardak yoğun krema
Yarım tatlı kaşığı çok ince toz şeker
1 yemek kaşığı beyaz şarap sirkesi veya limon suyu
Yapılışı
Izgarayı önceden ısıtın. Balık bifteklerine iyice tuz, biber serpin. Balıkları bir ızgara tenceresindeki yağlı tel kafeslere yerleştirip üzerlerine fırçayla bol miktarda erimiş tereyağı sürün.

Izgarada, ateşin yaklaşık 10 cm altında, her yüzü iyice pişene ve et kolayca dağılacak hale gelene kadar, 4-5 dakika pişirin. Kalkan bifteklerini ters çevirdiğinizde, balığın yüzünü ilkinden daha bol erimiş tereyağıyla fırçalayın.

Bu arada, sosu hazırlamak için tüm malzemeleri bir tencerede bir araya getirip, kısık ateşte tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak kaynama noktasına getirin. Sos yoğunlaşana kadar sürekli karıştırarak, ağır ağır kaynatın. Ateşten alıp bir kenara ayırın ve sıcak bekletin.


Balığı ılıtılmış servis tabaklarına alıp sosu düzenli bir şekilde balığın üzerine ekleyin, kıvırcık marul ve limon dilimleriyle süsleyerek hemen servis edin. Afiyet olsun…

MERCİMEKLİ BÖREK


MERCİMEKLİ BÖREK

Yeşil mercimek ile hazırlanan ve oldukça besleyici olan bu börek tarifiyle soğuk kış günlerine lezzetli bir başlangıç yapacaksınız…

Malzemeler

3 adet hazır yufka
Yarım su bardağı haşlanmış yeşil mercimek
2 orta boy kuru soğan
2 adet yumurta
10 yemek kaşığı sıvı yağ
1 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz
İç harcının hazırlanışı: İnce doğranmış soğanı, 5 yemek kaşığı sıvı yağda pembeleştirin. Haşlanmış mercimek, tuz ve karabiberi ekleyip yaklaşık 2-3 dakika pişirin.


Böreğin yapılışı: Yufkaların harcını hazırlayalım. Yumurtanın birinin sarısını üstüne sürmek için ayırın ve kalanları çırpıp, süt ve 5 yemek kaşığı yağ ile karıştırın. 3 adet yufkayı aralarına harçtan sürerek üst üste koyun. Üçgen şekilli 12 parçaya bölün. İç malzemesini koyup kenarlarını kapatıp rulo halinde sarın. Yağlanmış tepsiye dizerek üzerine daha önce ayırdığımız yumurta sarınısı sürün ve 30 dakika pişirin. Afiyet olsun

PEYNİRLİ KEK


PEYNİRLİ KEK

Peynir ile hazırlayabileceğiniz bu tarifle, tatlı kekten farklı olarak tuzlu bir kek tadı denemiş olacaksınız.

Malzemeler

1 su bardağı yoğurt
Yarım su pardağı sıvı yağ
3 adet yumurta (1 tanesinin sadece beyazı)
1 kase beyaz peynir (elle ufalanmış)
Yarım kase kaşar peyniri (rendelenmiş, kaşar peynir yoksa beyaz peynirin miktarı arttırılır)
İsteğe göre dereotu, maydonoz
Tuz (peynirler tuzlu değilse ilave edilebilir)
Yeterince un
Susam
Yapılışı
Yumurtalar bir kasede çırpılır (bir tanesinin sarısı ayrılır). Üzerine yağ, peynirler, dereotu ilave edilir. Yeterince un koyulduktan sonra kulak memesi kıvamında bir hamur elde edilir. (Tatlı kek hamurları kadar akıcı olmamalı) Yağlanmış bir tepsiye kaşık yardımıyla dökülür. Üzerine ayırdığımız yumurtanını sarısı ve susamlar dökülerek 180 derece fırında yaklaşık 30-35 dak. pişirilir. Afiyet olsun…

Not: Kesmek için soğumasını bekleyin yoksa dağılabilir.

FIRINDA KUZU KAPAMA


FIRINDA KUZU KAPAMA

Kapama Anadolu’nun özellikle batı bölgelerinde yapılan yöresel bir tür kebaptır. Ağırlıklı olarak kuzu etiyle yapılsa da, dana ya da tavuk etiyle de yapılabilir. Pilavlı olarak hazırlanır.

Malzemeler

1 kilo kuzu eti
2 adet kuru soğan
Yarım bağ taze soğan
Yarım bağ maydanoz
Yarım bağ dere otu
Yarım bağ taze nane
2 bardak pirinç
1 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı kuru nane
1 tatlı kaşığı karabiber
Sıcak su

Yapılışı

Yemeğin pişirileceği tencereye bir yemek tabağı ters olarak yerleştirilir. 1 kilo kuzu eti bu tabağın üzerine dizilir. Birer yemek kaşığı tereyağı ve sıvı yağ tencereye eklenir. Üzerine bir soğan dörde bölerek etlerle pişmesi için koyulur. Etlerin üzerine birer tatlı kaşığı kuru nane ve karabiber ekilir. Yarım çay bardağı su eklenen etler tencerenin kapağı kapatılarak buharda pişirilir.1 adet kuru soğan, yarımşar bağ taze soğan, maydanoz, dere otu ve taze nane yemeklik doğranır. Malzemelerin hepsi yağda kavrulurken ıslatılmış pirinç eklenir. Kavurma işlemi tamamlanınca malzemeler fırın tepsisine yerleştirilir. Buharda pişen etler pirinç ve yeşilliklerin arasına ve üzerine yerleştirilerek fırına verilir. Etler kızarana kadar pişirilen yemek ikrama hazır hale gelir. Kuzu kapama sunuma hazırdır.
Afiyet olsun.

POLENTA


POLENTA

Kuzey İtalya mutfağında (Özellikle Venedik mutfağında) mısır unuyla yapılan bir lezzet olan polenta, daha çok yemeklerin yanında garnitür olarak hazırlanır. Tarifi basit, yapılışı oldukça kolaydır. İsteğe göre lapa ya da püre olarak veya kızartılarak yenilebilir.

Malzemeler

250 gr mısır unu
50 gr parmesan peyniri
1 litre su
Tuz
Yapılışı
Yüksek ve geniş bir tencereye tuzlu suyu koyun. Ardından ocağın altını kısıp, bir yandan suyu karıştırmaya devam ederken bir yandan da yavaş yavaş mısır ununu ekleyin. Karıştırmamayı bırakmamanız önemli, aksi takdirde karışım katılaşabilir. Daha sonra tencerenin kapağını kapatıp 10 dakika kadar pişmeye bırakın.
Tencereyi ocaktan indirdikten sonra rendelediğiniz parmesan peynirini de katıp karıştırmaya devam edin ve yeniden kapağını kapatıp 15 dakika kadar çekmesini bekleyin. Polentayı henüz sıcakken ya da soğuduktan sonra düz bir zemine koyup şekil almasını bekleyin ve dilimleyin. Soğumasını beklerseniz dilimlemeniz daha kolay olur. Bu dilimleri zeytinyağında kahveleşinceye kadar kızartıp servis yapabilirsiniz

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ BU BESİNLERLE KORUYUN


Günlük yaşamda yapılacak birkaç değişiklikle de bağışıklık sistemini güçlendirmek mümkün; açık havada sabahları en az yarım saatlik tempolu yürüyüşler, sabah saat 10:00’dan önceki veya ikindiden sonraki güneş ışığından en az yarım saat faydalanmak, her gün duş almak, stresten mümkün olduğunca uzak kalmaya çalışmak, alkol ve sigara alım oranını minimuma düşürmek veya sıfırlamak, hafif akşam yemekleri tüketmek ve iyi uyumak.

Mevsim değişikliklerinin bağışıklık sistemi üzerinde etkisini göstermeye başladığı kış aylarında, dengeli beslenip, egzersiz yaparak bağışıklık sistemi kuvvetlendirilebilirsiniz. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya bağışıklık sistemini kuvvetlendiren, yorgunluğu gideren besinler ve zinde hissetmek için öğünlerde dikkat edilmesi gereken ne kadar konu varsa hepsi hakkında kısa kısa bilgiler verdi.

Kış aylarına girerken bağışıklık sistemini güçlendirecek bir beslenme programı uygulanmalıdır. Enfeksiyonlara yakalanmamak için vitamin ve mineral yönünden zengin beslenmek gerekir. Özellikle A, C, B6, E vitamini ve çinko, selenyum minerallerinden zengin olan kış sebzelerinden brokoli, lahana, brüksel lahanası, kırmızılâhana, karnabahar, havuç, marul, yeşilbiber, roka, sarımsak, soğan ve meyvelerden portakal, mandalina, greyfurt, kivi, elmadan bir veya birkaçı günlük beslenmede yer almalıdır.

Kış mevsiminde tüketilen vazgeçilmez yiyeceklerin başında kuru baklagiller gelir. Özellikle kuru fasulye nohut, yeşil mercimek gibi kuru baklagiller iyi birer protein kaynağıdır.

Kış mevsiminde beslenme alışkanlığında meydana gelen değişikliklerden biri de daha yağlı yiyeceklerin tüketilmesidir. Özellikle tereyağı ve margarinleri tüketmekten kaçınılmalı, yemeklere eklenecek zeytinyağı ve diğer sıvı yağlarsa kontrollü tüketilmelidir.

Bağışıklık sisteminin zayıflamasının en önemli nedenlerinden biri kötü beslenmek ve hareketsiz bir yaşam sürmektir. ‘’Fast food’’ türü yiyecekler vücutta vitamin ve mineral açısından eksikliklere, güneşsiz ve kapalı ortamlarda uzun süre çalışmak bedensel hareketlerin azalmasına yol açmaktadır. Bu sebeplerden bağışıklık sisteminin zayıflaması enfeksiyon hastalıkları başta olmak üzere, tansiyon, şişmanlık, şeker ve kalp gibi metabolizma hastalıklarının daha sık görülmesine yol açmaktadır.

Süt, yoğurt, ayran, kefir gibi hayvansal besinler vücut direncini arttırarak yorgunluğu azaltır.

Vücut direncini artırmak için mevsiminde bol taze meyve tüketimi çok önemlidir.

Haftada en az üç gün balık yemek, beslenmede kuru baklagillere ağırlık vermek, mevsim sebzeleri yemek, süt ayran, yoğurt, kefir gibi hayvansal gıdaları tüketmek bağışıklık sistemini güçlendirmede önemli bir yoldur. Güneşli günlerde açık havada dolaşmak ve haftada minimum 3 gün 40 dakikadan başlayan egzersizler yapmak, zinde hissetmeyi sağlar.

Güçlü bir bağışıklık sistemi için antioksidan kapasitesi yüksek gıdalar tüketin.

Antioksidan kapasiteleri yüksek yiyecekler bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu yiyeceklerin ana özelliği vücudu yenileyici ve onarıcı güce sahip olmalarıdır. Semizotu, turunçgiller, ceviz, ıspanak, badem, nar, enginar, brokoli, havuç, kivi, balık, ananas, kuru baklagiller, kuşburnu, zeytin, zeytinyağı, yulaf kepeği ve yoğurt gibi besinler bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Öğünlerde bu yiyeceklere sık sık yer verilirse hastalıklara karşı vücut direnci artar.


Özellikle yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, semizotu, pazı, dereotu, nane, marul ) içerdikleri A, C ve E vitaminleri, folik asit ve Omega 3 sayesinde kuvvetli antioksidan özellik gösterirler. Omega 3 oranını artırabilmek için haftada 3 gün balık tüketilmeli, salatalara 1 tatlı kaşığı keten tohumu eklenilebilir. Güçlü bir Omega 3 kaynağı olan ceviz tüketmekte vücuda antioksidan açısından destek olur.

ETLERİ MARİNE ETMEK İÇİN…


ETLERİ MARİNE ETMEK İÇİN…

Bütün bonfile : 2 kg’lık bonfile için takriben 10 diş sarımsak ayıklayarak hazırlayın. Bonfilenin üzerinde bıçakla küçük delikler açıp içine sarımsakları ve tane karabiberleri gömün. Taze kekik ve fesleğenle eti bir güzel ovun. Ağızı sıkıca kapana bilen bir kapta 375 ml kırmızı şarabın içinde 24 saat bekletin. Pişireceğiniz zaman marine suyundan çıkarın. Birbuçuk kaşık marine suyunu ileride sos yapımında kullanmak üzere saklayın.

Kuzu budu marinesi : 1,5 kg’lık bir kuzu budu için etin üzerinde açılan deliklere 10 diş sarımsak yerleştirin. Ardından 2 çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba kaşığı taze kekik, 1 çorba kaşığı taze nane, 1 çorba kaşığı taze fesleğen, 60 ml limon suyu, 80 ml soya sos ve 2 çorba kaşığı balı karıştırın ve etin her tarafını bu karışımla ovalayın. 24 saat buzdolabında bekletin.

Teryaki marinesi : 160 ml soya sosu, 60 ml sıvı yağ, 8 diş kıyılmış sarısak, 2 çay kaşığı zencefil, 2 çay kaşığı hardal tozu, 2 çorba kaşığı pekmez. Hepsini karıştırın elde ettiğiniz karışımı oda sıcaklığında 24 saat beklettikten sonra kuzu etinde veya bonfilede kullanabilirsiniz. Etin marine süresi 6 saatle 24 saat arası isteğinize bağlı.

Sarımsaklı ve krema marinesi : 1 kutu krema, 1 çorba kaşığı limon suyu, 5 diş sarımsak ezilmiş, karabiber, kereviz tozu, tuz, pul kırmızı biber ve 1 çay kaşığı Worcestershire sosu. Hepsini karıştırın tavukların üzerine döküp bir gece buzdolabında bekletin. Etlere de uygulanabilir.

Tavuk marinesi :1 çorba kaşığı zeytinyağı, 5 diş ezilmiş sarımsak, 1 çorba kaşığı bal, 1 çorba kaşığı limon suyu, 2 tatlı kaşığı hardal, 2 çorba kaşığı beyaz şarap, tuz, biber, kırmızı pul biber karıştırılarak tavukların üzerine dökülür. En az 4 saat en fazla bir gece bekletilir



ÇİN YEMEKLERİ


ÇİN YEMEKLERİ

Çin yemekleri deyince çoğumuzun aklına “pirinç” gelir. Uçsuz bucaksız çeltik tarlalarıyla, ince çubuklarıyla yenilen Çin pilavıyla zihnimizde bir Çin mutfağı “imgesidir” pirinç…
Cin Usulu Balli TavukOysa durum bundan çok farklı. Evet, pirinç Çin yemekleri için başat malzemelerden olsa da, gerçekte tavuktan makarnaya, deniz ürünlerinden sebzelere, kırmızı etten baharatlı çeşnilere, Çin mutfağının zenginliği ve genişliği tartışılmaz. Hatta Fransız ve İtalyan mutfağıyla birlikte dünyanın en zengin (Belki de birinci) mutfak kültüründen birine sahiptir Çin.
Bunda temel etken, Çin’in Moğol steplerinden, tropikal Vietnam iklimine, Sarı denizden Himalaya dağlarına uzanan çok geniş bir ülkeye sahip olması ve 1 milyarı aşkın nüfusu besleyebilecek bir besin çeşitliliğine ihtiyaç duymasıdır diyebiliriz. Tabi hepsinden de öte, binlerce yıllık Çin kültürünün mutfağına olan etkisini de
unutmamak gerek. Mutfak kültürü yüzyılların, binyılların deneyimi ile şekillenir. Bu anlamda Çin mutfağı kendi içinde köklü tarihinin getirdiği farklı farklı yemek kültürlerini barındırmakta. Doğusunda (Şanghay mutfağı) Sarı denizin etkisiyle zengin deniz ürünleri mutfağına sahip olan Çin, güneyinde ılıman-nemli iklimiyle Vietnam, Laos, Myanmar, Tayland mutfağının (Hong Kong mutfağı) pirinç ve sebze ağırlıklı, baharatlı mutfağına yaklaşır. Kuzeyinde (Pekin mutfağı) Moğol-Mançurya mutfağının hamur, et ağırlıklı etkisi, batıda Orta Asya yemek kültürüne (Uygur mutfağı) dönüşür. Himalayalar’daki Tibet bölgesi ise coğrafi koşulları ile daha da farklı bir mutfağa sahiptir.
Böyle geniş bir ülkenin yukarıda özetlediğimiz gibi zengin çeşitliliğe sahip olması doğal. Genel olarak ise Çin yemekleri asıl karakteristiğini soya sosu, pirinç, Pekin ördeği-tavuk yemekleri ve hamur işleri (Çin böreği, mantısı ve Çin eriştesi noodle gibi) üzerinden damaklara sunar. Özel tekniklerle, sos, baharat katkılarıyla pişirilen bu yemeklerin lezzeti dünyayı da sarmıştır. Çin yemeklerinde öncelik pişirme tekniğidir diyebiliriz. Bunu simgeleyen ve akla ilk gelen pişirme aracı Wok‘tur. İçi bombeli yayvan bir Çin tavası olan wok, sağlıklı bir pişirme yöntemi olarak Çin’in dünyaya sunduğu bir mutfak aletidir. Harlı ateşte bile yemeğin dibini tutmasını önleyen bir yapısı vardır. Bunun dışında pişirme yöntemi olarak bambudan buğulama tencereleri, barbekü pişirme gibi birçok alternatif de mevcuttur.
Çin mutfağı özellikle mucizevi sebze “soya fasulyesi” ile yapılan sebze yemekleri ve soslarla da ünlüdür. Çin yemekleri tarifinde soya sosu ve yağı hep önceliklidir. Ayrıca “tofu“ da bir diğer soya sütü türevi katkıdır ve Çin yemeklerinde yoğun olarak kullanılır. Tatlı-ekşi soslar özellikle Çin damak tadında öncelikli çeşnilerdir bu kapsamda.
Pekin ördeği malum, Çin’in ulusal besin kaynaklarından biri. Tavuk ve Pekin ördeği, beyaz eti seven Çin mutfağında önceliklidir. Çin usulü ballı tavuk en bilinen lezzetlerinden. Çin böreği, Çin mantısı ve Çin eriştesi diyebileceğimiz noodle bu zengin mutfağın öncelikli hamur işleri menüsünü oluşturur. Klasik bir Çin usulü sebzeli noodle tarifi ise şöyle:

MALZEMELER:
Yarım paket noodles (Çin eriştesi)
Yarım baş soğan
2 diş sarımsak
5-6 ad. mantar
1 havuç
Yarım paket soya filizi
3-4 çorba kaşığı soya sosu
Sebzeleri wok tavada soteliyoruz. Wok yerine derin ve yapışmaz yüzeye sahip bir tava da olabilir. Makarna çok çabuk piştiği için önce sebzeleri sotelemeye başlayın. 1 çorba kaşığı sıvı yağı tavada kızdırıp soğanları ekleyin. Soğanlar diriliklerini kaybettikten sonra ince ince doğradığınız sarımsakları ekleyip çok az kavurun. dilimlediğiniz mantarları da ekleyin ve sularını salıp çekene kadar kavurmaya devam edin
Mantarlar kavrulurken makarnayı yaklaşık 5 dk. haşlayabilirsiniz. Haşlanmış havucu ve soya filizini sırasıyla tavaya ekleyip bir-iki kez çevirin. En son soya sosunu ekleyerek bütün malzemeleri iyice karıştırın. Pişmiş olan makarnayı süzüp tavanın içindeki karışıma ekleyin, sosu makarnaya iyice yedirin ve sıcak sıcak servis yapın.
Malzemelerin miktarını damak tadınıza göre arttırıp azaltabilirsiniz. Arzu edenler kuru soğan yerine taze soğan da kavurabilirler. Bir de ekstradan tuz eklemiyoruz, soya sosu yeterince tuzludur.
Çin yemekleri sebzeler konusunda da bol çeşittedir. Körpe mısır, Çin lahanası ve brokolisi, su teresi, bambu, mantar çeşitleri gibi bir çok farklı çeşit Çin mutfağının aranılan sebzeleridir. Çin’in deniz kıyısı ve nehir bölgelerinde (Yangtze nehri havzası gibi) deniz ve su ürünleri ağırlıklı bir mutfak söz konusudur. Sayısız balık çeşidi, midye, kerevit, karides, zengin ekşi tatlı soslarla alışık olmadığımız ama yine de leziz yemeklere dönüşmekte.

Görüldüğü gibi çeşit ve tat bakımından Çin mutfağı farklı damaklara seslenebilen geniş bir yelpazeye sahip. Sebze, et, deniz ürünü, hamur işi, baharat sevenler için Çin mutfağında mutlaka leziz bir yemek mevcut…

BARBEKÜDE SAĞLIKLI ET PİŞİRME YÖNTEMLERİ


BARBEKÜDE SAĞLIKLI ET PİŞİRME YÖNTEMLERİ

Haftasonlarının ve yazlık mekanların vazgeçilmez aktivitesi barbekü doğru yapıldığında insan sağlığına olumlu etki ederken, yanlış barbekü kullanımları ve pişirilme şartlarına göre sağlığı olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Izgara sağlığı olumsuz etkilemeyecek şekilde barbekü kullanımı ve pişirme yöntemlerini barbekü alanında uzman Weber şöyle açıklıyor; Doğru barbekü seçimi, doğru kullanım, doğru ısı, et cinslerini tanıma ve eti marine etmeyi bilme…
Dünyaca ünlü barbekü markası Weber, et pişirmenin ve barbekü yapmanın sağlık üzerindeki önemine değinerek, lezzetli bir barbekü keyfi için doğru eti seçmenin ve doğru şekilde pişirmenin önemini savunuyor. Dumanın kişi sağlığına olan olumsuz etkisini, besinin yağı ve suyunun ateşe düşmesini ve dolayısıyla duman oluşturmasını engelleyerek önlemek için barbeküde yağsız et kullanımı önemli.
Etin yanında bol C vitamini ve maydonoz yenmeli
Etin yanında C vitamini açısından zengin taze sıkılmış portakal suyu ve bol maydanoz salatası yenmesi önem taşıyor. Antikanserojen maddeleri içeren (likopen, polifenol, isoflovanoid, allium gibi bileşikler) sebze ve meyveler tüketilerek mangalın etkilerine karşı dengeleme yapılması açısından olumlu katkı sağlamakta.
Lezzet kadar sağlıklı ve bilinçli kullanımın da önemli olduğunu savunan Weber Genel Müdürü Cem Yılmaz, leziz ve sağlıklı et pişirme sürecinde doğru kullanım konusunda şu şekilde konuşuyor; “Et pişirmeden önce barbekünün temiz olmasına dikkat edilmeli, mükemmel mangal keyfi için mükemmel araçların yanı sıra yüksek değerli malzemeler de gereklidir. Bu nedenle deneyimli satıcıya gidilmesi ve ürünler hakkında güvenilir bilgi edinilmesi gerekir. Kömürlü barbeküde odun kömürü daha hızlı ısınır, ancak briket kullanıldığında daha uzun süre yanması sağlanacaktır. Gazlı barbekülerde ise gerekli hazırlık işlemi yapıldıktan sonra sıcaklığı 300 dereceye getirerek ön ısı modunda tutmak gerekmektedir. Kömürlü barbekülerde kömürün, balık ve sebzenin yeterince taze olması gerekirken, dana eti en az iki haftalık olmalıdır.”
Izgara etin yumuşak olması için marine karışımına, meyve-sebze suyu, yoğurt, şarap veya sirke gibi asit içeren içerikler konulması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, balık türündeki yiyeceklerin, mangalda çabuk piştiğini ve bu nedenle de mangal başında pişme sürecinin takip edilmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “Konuklarına et dışında daha hafif yiyecekler ikram etmek isteyenlerin tercihi sebzeler için ise en uygun pişirme şekli gözleme yöntemidir. Kısa sürede közleneceğinden işlem
sırasında sık sık takibi yapılmalıdır. Et yemeği sonrası tatlı ile devam etmek isteyenler için ise barbeküde meyveyi tavsiye ediyoruz. Şeftali, muz veya ananas dilimleri ile mükemmel lezzetler yakalayabilir ve vanilyalı dondurma servis edebilirsiniz. Ancak sadece meyve değil, lezzetli kekler ve tatlı karışımlar da ızgara yöntemi ile ısıtılıp servis edilebilir.”
Sağlıklı bir barbekü için bu kurallara uyulmalı:
Kömürün pişirmeye en uygun kıvamı: Uzun süre yandığı için önerilen briket kömürler, , barbeküye atıldıktan yaklaşık 40 dk. sonra uygun kıvama gelirler.
Tavuk Sisİdeal et pişirme ısısı: Atıldıktan yaklaşık 40 dk. sonra uygun kıvama gelirler.
Az pişmiş et için ideal çekirdek sıcaklığı; 49-53 °C
Orta pişmiş et için ideal çekirdek sıcaklığı; 54-60 °C
İyi pişmiş et için ideal çekirdek sıcaklığı; >61 °C
Etin az, orta veya iyi pişmiş olması barbekü içerisindeki ısıya değil tercih edilen pişirme yöntemine bağlıdır.
Az pişmiş et için tercih edilen yöntem; 50/50 yöntemi
Orta pişmiş et için tercih edilen yöntem; dolaylı pişirme yöntemi
İyi pişmiş et için tercih edilen yöntem; doğrudan pişirme yöntemi
Bu şekilde barbekü içerisinde sirküle olan ısıyı kontrol ederek etin pişme derecesini kontrol edebiliriz.
Barbeküde sosun önemi: İstenildiğinde pişmeden önce marine sosları ile ete hoş bir lezzet katılabilir.
İdeal et pişirme süresi: İstenildiğinde ise piştikten sonra sos ile farklı bir tat yakalanabilir. Marine edilmemiş et için en ideal baharatlar kaba deniz tuzu, karabiberdir.

Favori Marine Tarifi: Mükemmel bir et en az 4 cm kalınlıkta olmalıdır. Et pişirilmeden 1 saat önce dolaptan çıkarılıp dinlendirilmelidir. Orta boy bir bonfile için ideal pişirme süresi ön yüz 4 dk. arka yüz 3 dk.’dır. Biftek barbeküden alındıktan 3 dk. sonra kesilmelidir. Böylece etin suyu yeniden dağılır ve daha kıvamlı olur. Soğan, sarımsak, tuz, biber ve taze baharatlardan oluşan marine sosu içerinde birkaç saat bekletilen et, farklı aroması ise lezzete lezzet katacaktır.

HANGİ MAKARNAYA HANGİ SOS ÖNEMLİDİR?


HANGİ MAKARNAYA HANGİ SOS ÖNEMLİDİR?

Makarnaya asıl lezzetini veren tat sosları elbette. Damak tadına göre peynirli, kıymalı, yoğurtlu, sebzeli, mantarlı soslar makarnaya kimlik kazandırıyor.
Özellikle makarnanın anavatanı İtalyan mutfağında makarna sosları ayrı bir yemek kültürü. Peki hangi makarna türüne göre hangi soslar uyumludur, aşağıda bununla ilgili bazı ipuçlarını görebilirsiniz…
Tortelliniİnce çubuk makarnalarda (Spagetti ve linguini) deniz ürünleri ve ince kıvamlı tüm soslar kullanılabilir
Geniş çubuk makarnalarda (Pappardelle), karides soslu, somonlu, kremalı, deniz ürünlü soslar uygundur.
Burgu makarnalarda (İtalyan mutfağında Rotini) ise, bol sulu ve sebzeli soslar oldukça uyumludur.
Eriştelerde (İtalyan mutfağında Tagliatelle) ise peynir, yumurta ve krema bazlı daha yoğun kıvamlı soslar önerilmekte
Düdük makarnalarda (İtalyan mutfağında Penne) genellikle ton balığı, somon, deniz ürünleriyle yapılan soslar tercih edilmekte. Bu makarnalar fesleğenli, domatesli ve parmesan peynirli soslarla da uyumludur.
Filiz MakarnaBizdeki mantı görünümünde olan Tortellini makarnalarda mantar ve cevizli soslar önerilmekte.
İtalyan mutfağının en tanıdık makarnalarından lazanyada ise beşamel sos ideal.
Fiyonk-kelebek- makarnalarda (Farfalle), krema bazlı soslarla tavsiye ediliyor.

Deniz kabuğu şeklindeki makarnalarda (Conchiglie) ise et soslarıyla uyum sağlıyor.


MAKARNA YAPMANIN PÜF NOKTALARI


MAKARNA YAPMANIN PÜF NOKTALARI

Makarna sofralarımızın en çok sık tercih edilen lezzeti. Hem sevilen lezzeti, hem kolay hazırlanması, hem de uygun fiyatlı olması nedeniyle, öğünlerin aranılan tadıdır. Peki leziz bir makarna yapmak için nelere dikkat etmeli? İşte faydalanabileceğiniz püf noktaları:
Her makarna aynı değildir. Kalitesinden emin olduğunuz bir markayı tercih edin.
Suyu kaynatmak için büyük bir tencere seçin. Makarnayı koyduğunuzda rahatça karıştırabilin.
Tuzu, suyu kaynatırken ekleyin.
Tencereye bolca, iyi kalite su koyun. Yarım kilo makarna için yaklaşık 6 litre su kullanmalısınız. Bu ilk bakışta yüksek bir miktar gibi görünse de, makarnanın en iyi şekilde haşlanması için idealdir.
Su iyice kaynamadan makarnayı tencereye koymayın.
Makarnayı ilk koyduğunuzda ve pişerken birkaç kez karıştırın.
Makarnayı gereğinden fazla pişirmeyin. Kutunun üzerinde yazan pişirme süresine uyun. Bu süre, makarnayı tencereye koyduktan sonra, su tekrar kaynamaya başladığından itibaren makarnanın cinsine göre 8-12 dakika arasında değişir.

Makarnayı sonuna kadar süzmeyin. Makarna üzerindeki nişasta, sosun makarnaya yapışmasını sağlar.Asla soğuk su altında tutmayın. Besin değerinin büyük bir kısmını kaybedersiniz. Süresine uygun pişirirseniz, makarna birbirine yapışmaz.

14 Aralık 2013 Cumartesi

KÖPEKLER VE KIŞ MEVSİMİ


Kış aylarının iyice bastırdığı şu dönemlerde evde veya dışarıda yaşayan dostlarımız için dikkat edilmesi gereken bazı öneriler: - Hayvanlar soğuklarda hareket ederek vücut ısılarını düzenlemeye çalışmaktadır. Bundan dolayı özellikle don olaylarının bol olduğu soğuk kış günlerinde köpeğinizi bahçede asla bağlı olarak tutmamanız gerekmektedir. Yeterince hareket edemeyen bir köpek donma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir ve bunun neticesinde hayatını kaybedebilir. (Köpekleri sürekli olarak bağlı tutmak genel olarak köpeğin psikolojisini bozacağından, zaten önerilmemekte olduğunu da burada tekrar vurgulamak isteriz.) - Soğuğa ve dona karşı hayvanlarımızın özellikle kulak uçları, kuyruk ucu, burun ve patileri gibi uç organları ilk etkilenen organlarıdır. Bu nedenle her zaman bahçede bakılan evcillerimizin, kış aylarında rüzgar, yağmur ve kar almayacak şekilde konumlanan ve sığınabilecekleri kulübelerin olması gerekmektedir. Özellikle kışın yerden soğuk gelebileceğinden, kulübenin tabanının yerden yüksekte bulunması çok önemlidir. En ideali kedi veya köpeğinizi soğuk kış günlerinde, geceleri içeriye almanız olacaktır. - Bahçede yaşayan kedi/köpeklerin soğuk havalarda daha fazla kaloriye ihtiyacı olur. Bu nedenle ısı sıfırın altına düştüğünde, mesela köpeğinizin ortalama enerji ihtiyacının yüzde 30 fazla olacağını göz önüne alarak, enerjisi yüksek bir mama ile besleyin veya günlük mamasını bu süre içinde artırın. - Bahçede yaşayan kedi/köpeğinizin suyu donduysa değiştirmelisiniz. Metal ya da çelik su kapları suyu çabuk dondurur, kış aylarında kullanmamaya dikkat etmek gerekir. - Evcilleriniz kış aylarında uzun süre dışarıda kaldıklarında üşütme riskleri olacaktır. Bundan dolayı kedi veya köpeğinizde halsizlik, iştahsızlık ve ateşlenme fark ettiğiniz durumda mutlaka bir an önce veteriner hekiminize götürmeniz gerekmektedir. - Hava sıcaklığının düşmesi ile beraber, özellikle yüksek köylerde veya karlı şehir günlerinde donma durumuyla karşılaşabiliriz. Don ile karşı karşıya kalmış bir evcilinizi çok ani ve hızlı ısıtmak şoka sokabilir. Evcilinizi öncelikle ILIK bir ortama alarak, vücut ısısını yavaş yavaş yükseltmelisiniz. Isıyı yükseltirken masaj yaparak kan dolaşımını sağlamak çok faydalıdır. Masaj ile kan dolaşımını sağlayarak, vücut ısısını normale döndürmeye çalışmanız gerekmektedir. Ayrıca veteriner hekim ile görüşerek kendisine bilgi vermeli ve gerekiyorsa kliniğe götürmelisiniz. - Köpeğinizi üzeri buz tutmuş su birikintileri, göl ve akarsulardan korumalısınız. Buzun ince olduğu yerlerdeki kırılmalarla köpeğiniz hayati tehlike yaşayabilir. - Yollarda buz çözücü olarak kullanılan tuz, magnezyum veya kalsiyum klorid gibi maddeler köpeğinizin veya kedinizin patilerinde tahrişe yol açabileceği gibi, bu maddelerin sindirilmesi de zehirlenmeye sebep olabilir. Tuz atılmış bölgelerde köpeğinizi yürüyüşe çıkarmayınız. Eğer evcilinizin böyle bir madde ile temas ettiğini düşünüyorsanız, ayaklarını ıslak bir havlu ile iyice silerek temizleyebilirsiniz. Yürüyüş sırasında köpeğinizin parmak aralarında biriken karları düzenli olarak temizlemelisiniz. - Yaşlı, hasta, bakıma ihtiyacı olan dostunuzu, mümkün olduğunca kış aylarında dışarı çıkarmamalısınız. Özellikle eklem hastalıkları ve buzda kayma sonucu oluşacak kazalar yaşlı köpekler için çok zararlı olabilir. - Yavru, ihtiyar, güçten düşmüş, hasta ve kısa tüylü ırklı köpeklerin kış aylarında mutlaka rüzgar, kar, yağmur gibi etkenlerden korunması gerekmektedir

ÇOCUK YETİŞTİRMEK


DUA


SARIMSAKLI EKMEK


SARIMSAKLI EKMEK

MALZEMELER:
Bir bütün ekmek
2 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı zeytinyağı
3 diş sarımsak
Bir avuç maydonoz
Bir tutam tuz
YAPILIŞI:
Fırını önceden 200 dereceye ısıtınız. Ekmeği uzunlamasına ikiye ayırınız. Tereyağı oda sıcaklığında biraz yumuşamış olsun. Bir mutfak robotunda zeytinyağının içinde sarımsağı iyice parçalayınız. Tereyağını da ekleyip, biraz daha karıştırınız. Maydonozu ve tuzu da ekleyip, birkaç saniye daha karıştırınız. Karışımı ekmeklerin üzerine sürünüz. Önceden ısıtılmış fırında, 10-15 dakika kadar pişiriniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

13 Aralık 2013 Cuma

HAVAS VE LEDÜN İLMİ NEDİR?

HAVAS VE LEDÜN İLMİ NEDİR?


 Bilki Hak Sübhanehü Teâlâ her şeyi yarattıktan sonra sırrı Rabbaniden olan harf ilmini, Esmanın ve eşyanın ilmini Hz. Âdem’e (aleyhisselam) öğretmiş ve buyurmuştur ki; “Âdeme bütün Esma ve eşyanın ismini öğretti” (Bakara 31) Hak Teâlâ bütün varlıklara bu sırrı yerleştirmiştir. Kâinatta hiçbir varlık Esmaların ve harflerin emrinden dışarı çıkamaz. Bu harf ve Esmalara Havas ilminin inceliklerini ve esrarını koymuştur. Allah’u Teâlâ bu ilmi Âdem’e (aleyhisselam) öğretmiştir. Meleklere ise öğretmemiştir. Onun için yeryüzünde Âdem’i (aleyhisselam) hilafete ve vekilliğe layık görüp Meleklerden üstün kılmıştır. Bu ilmi Allah’u Teâlâ seçkin kullarına ihsan eder. Havas ilmi Kur’an-ı Kerim de; Musa (aleyhisselam) ve Hızır’ın (aleyhisselam) buluşmasından bahseden: “Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik” (Kehf 65) Belkız’ın tahtını Süleyman’ın (aleyhisselam) veziri tarafından üç aylık bir mesafeden getirildiğini anlatan: “Kitaptan bilgisi olan biri, “Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm” dedi. Süleyman, tahtı yanında yerleşmiş hâlde görünce şöyle dedi: “Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse (bilsin ki) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir.” (Neml 40) Bildirildiği üzere ve Âlimlerin Vehbi ilim, Ledün ilmi dediği ilmin şubelerindendir. Ledün ilmi içinde Esmaların sırrını, kimyanın ve simyanın sırrını, İdris (aleyhisselam) ve Musa’nın (aleyhisselam) kavimlerine verilen Nucum ve sihir ilminin inceliklerini ve daha nice gaygi 72 ilmi içinde barındıran ve ruhun arınmasından sonra Rabbimizin kullarına lütfu ve ihsanı olan ilhami ve Vehbi bir ilimdir. Her ne kadar günümüzde Havas ilmi sihir, büyü, celb vb. Kur’an’ın ve dinin haram kıldığı bir uygulama ile anılıp alanı daraltılsa da hakikatte isminden de anlaşıldığı gibi seçilmişler, ilimde ve tasavvuf yolunda yüksek dereceye ulaşmış olanlar demek olup Rabbimizin Âdem’e (aleyhisselam) öğretmiş olduğu Esma ve eşyanın sır ve hakikatlerini anlamaya ve kişinin imani ve ameli noktada ilerlemeye ve yaratılış gayesi olan kulluğa, Halifeliğe (Ehass-ül Havas) makamına kavuşmaya yardımcı olan üstün bir ilimdir. Esmaların, ayetlerin zahiri ve batini birçok sırrı vardır. Bu bilinen bir şeydir. Nasıl ki Havas ilmi İlmi Ledünün bir parçası ise ve bu ilmi bilene tam anlamıyla Ledün ilmi sahibi denmiyorsa günümüzde de sihir, büyü, celp gibi ilimleri Havas’ın alt basamağı olup bunları uygulayanlara da tam anlamıyla Havas Âlimi denmez. Bunlar Havas ilminin aslı olmadığı gibi bir Havas Âliminin de Allah’u Teâlâ’nın Kur’an da açıkça haram kıldığı bir fiili yapması mümkün değildir. Nitekim zahiri ve batini ilimler de söz sahibi olan âlimlerimizin de bu husustaki açıklamaları bizim sözümüzü doğrular. Huccetül İslam İmamı Gazali Hazretleri “Sultanlar, milletin malını Âlimler ve haydutlardan korudukları gibi Havas da; avamın (dini ilimlerden haberi olmayan cahillerin) inancını sapıkların şerrinden korurlar. Üç çeşit oruç vardır: Birincisi avamın yani cahillerin orucudur. Bunların orucu; yemek, içmek gibi şeylerle bozulur. İkincisi Havasın orucudur. Bunların orucu fıkıh kitaplarında bildirilen şeylerle bozulduğu gibi gıybet (başkasının dedikodusunu yapmak), yalan söylemek, söz taşımak ve harama bakmakla bozulur. Üçüncüsü ise Ehass-ül Havas’ın (Allah’u Teâlâ’ya yakınlık kazananların en halisi olanlar) orucudur. Bunların orucu Allah’u Teâlâ’dan başka bir şeyin kalbe girmesi ile bozulur” Buyurarak bu farkı çok güzel izah etmiştir. Yine bu hususta Zünnüni Mısri Hazretleri de Avam ve Havas’ın arasında ki farkı: “Avamın tövbesi günahtan, Havasın tövbesi gafletten Allah’u Teâlâ’yı bir an unutmaktır” buyurarak dile getirmiştir. Şimdi bu ifadeler de geçen Havas Âliminin özellikleri nerede günümüzde Havas Âliminin ve ilminin, sihir ve büyü gibi şer işlerle uğraşanlara Havas ilmi ve Âlimi denmesi nerede. Melekler ömürleri boyunca ilim öğrenmişler, birçok ilmi hakikatleri bulmuşlar hatta mahlûkatın en Âlimi, mevcudatın en arifi olmuşlardı. Oysaki Hazreti Âdem’in (aleyhisselam) hiçbir ilmi yoktu. Çünkü o ana kadar her hangi bir öğreticiyle karşılaşmamış, ilim tahsil etmemişti. Bu sebeple melekler büyüklük tasladılar, gururlanıp kibirlenerek: “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd ederek daima seni tesbih ve tasdik ediyoruz” (Bakara 30) dediler. Eşyanın hakikatini bildiklerini söylediler. Âdem (aleyhisselam) ise kalbinden bütün mükevvenatı kovmuş bir vaziyette yaratıcısının kapısını çaldı, ondan yardım diledi. Allah’u Teâlâ da Âdem’e (aleyhisselam) bütün isimleri öğretti ve meleklere eşyayı göstererek: “Eğer doğru söyleyenler iseniz haydi bunların isimlerini bana bildirin” (Bakara 31) dedi. Bunun üzerine meleklerin Âdem’in (aleyhisselam) dereceleri azaldı. Melekler ilimlerinin yetersizliğini fark ettiler. Rablerine: “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hakkıyla yapansın” dediler. Allah'u Teâlâ da Âdem (aleyhisselam) ‘e hitaben: “Ey Âdem eşyanın isimlerini meleklere söyle” (Bakara 32-33) dedi. Âdem (aleyhisselam) da ilmin sırlarını ve işin hakikatini onlara anlattı. Bu ayetlerden kısaca anlaşılan şudur ki: kaynağını vahiyden alan gaybi ilmin, çalışılarak kazanılan ilimden daha efdal ve mükemmel olduğudur. Vahiyden hâsıl olan ilme nebevi ilim dendiği gibi Vahyin gölgesi olan ilhamdan beslenen ilmede Ledün ilmi denir. Ledün ilmi gayb lambasından ışıyan latif, saf bir kalbe düşen ışık gibidir ki; Allah'u Teâlâ ile ruh arasında bir vasıta olmaksızın elde edilir. Ledün ilmi Hızır (aleyhisselam )da olduğu gibi nübüvvet ve velayet ehline mahsustur. Allah'u Teâlâ bunu haber vererek: “ Ona tarafımızdan bir ilim öğrettik” (Kefh 65) buyurmaktadır. Rivayet edilir ki Hazreti Ali (radıyallahu anh) şöyle demiştir. “Dilim ağzıma konunca 1.000 tane ilim kapısı açıldı. Her bir kapının da 1.000 tane kapısı vardı” Yine Hazreti Ali (radıyallahu anh) bir başka sözünde: “Benim için bir minder konsa ve ben onun üzerine otursam Tevrat ehline Tevratlarıyla, İncil ehline İncilleriyle, Kur’an ehline Kur’anlarıyla hükmederdim” Hazreti Ali (radıyallahu anh) bir başka sözünde de: “Hazreti Musa (aleyhisselam) zamanından beri Tevrat’ın şerhinin 40 deve yükü olduğu anlatılır. Eğer Allah'u Teâlâ bana izin verseydi sadece Fatiha’nın elifinin şerhi 40 deve yükü olurdu” demişlerdir (Gazali Ledün Risalesi) İşte bu mertebeye insani öğrenimle ulaşmak mümkün değildir. Yalnızca kendisine Ledün ilmi verilenler bu mertebeye ulaşabilirler. Ancak bu ilahi ikrama vasıl olabilmek için yukarıda da dediğimiz gibi vahyin gölgesi olan ve asıl kaynağı nübüvvet olan bu ilmin geçiş kapısı Kur’an’ı ilimleri bilmektir. Nitekim Huccetül İslam İmamı Gazali bu hususta ihyada buyuru ki: “unutmayın ki ilham nurunun sirayetinden ibaret olan Ledün ilmi ruhun arınmasından sonra meydana gelir. Nitekim; “Nefse ve onu düzeltip olgunlaştırana and olsun” (Şems 7) ayeti de buna işaret etmektedir. Ruhun aslına dönüşü ise 3 şeyle olur 1. Bütün ilimleri tahsis etmek, aşk ve şevk ile onlardan bolca nasiplenmiş olmak. 2. Gerçek bir riyazat ve sağlam murakabe ile. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bu konuda şöyle buyurur. “Kim ilmi ile amel ederse, Allah'u Teâlâ ona bilmediklerini öğretir” yine “Kim Allah'u Teâlâ ya 40 gün ihlaslı bir şekilde kulluk ederse Allah'u Teâlâ hikmet pınarlarını onun kalbinden lisanına akıtır” 3. Tefekkür ile. Çünkü ruh, ilim öğrendikten, riyazatla meşgul olduktan sonra sistemli bir şekilde tefekkür ederse gayb kapısı açılır. Eğer kişi Kur’an’ı ilimleri öğrenmez, nefsiyle mücadele etmezse bu nimetlere ulaşması muhaldir. İnsan yaratılışı gereğince günaha meyilli bir varlıktır. Nitekim ayette: “ Yemin olsun o nefse ve onu düzenleyene ve sonra da ona isyan ve takvayı ilham edene” (Şems 7-9) buyurulur. İşte insanı Allah'u Teâlâ ‘ ya uzaklığı ve yakınlığı veren bu özelliğidir. Onun için kişi nefsiyle mücadele ederek şevk ve azimle ibadet ve taatle hikmet ehlinin, velilerin, Âlimlerin ipine sımsıkı sarılacak ki kurtuluşa ermesi daha yakın olsun. Kur’an’ı Kerim de: “Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesin ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar” (Bakara 269) Ayetin tecellisiyle hayır verilir ve nefis hikmeti öğrendiği anda yumuşar. Rabbin feyzi ve rahmetiyle ruhu ruhlar âlemine iştiyak edip, cismi şehvetlerden vazgeçer. Ulvi ve süfli âlemlerin sırlarına erer. Hakkın isimlerinin, kâinattaki yansımalarına vakıf olur. Doktorların bile aciz kaldıkları hastalıklarda, Esmaların ve ayetlerin sır ve hikmetlerinden faydalanıp insanlara faydalı olur. Rabbim bizi bu hayırları ihlas ettiği kullarından eylesin ÂMİN Ya Mucibu Ya Muin.

KEKİK VE FAYDALARI


Kekik (thymus) : İkiçenekliler sınıfının, ballıbabagiller familyasından; odunsu saplı, karşılıklı küçük yapraklı, sürüngen, çok yıllık timol kokulu alçak bir bitkidir.
İçeriğinde thymol vardır.
Güney Amerika'da yetişen thymus vulgaris türünden hafif sarı renkli uçucu kekikyağı elde edilir.
İçeriğinde timol ve karvakrol vardır.
Midevi, idrar söktürücü ve antiseptik olarak kullanılır.
Yurdumuzda yabani kekik ve başlı kekik çok miktarda yetişir.
Ancak mercanköşk türlerinin çoğu da kekik yerine kullanılmaktadır.
Faydası : Bedeni kuvvetlendirir.
Hazmı kolaylaştırır.
İştahsızlığı giderir.
Sinirleri kuvvetlendirir.
Kalp çarpıntılarını keser.
Yemeklerin bozulmasını önler.
Bağırsak iltihabını iyileştirir.
Salgı bezlerinin düzenli çalışmasını sağlar.
İdrar söktürür.
Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar
Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder.
Böbreklerde ve mesanedeki mikropları öldürür.
Cinsel isteği kamçılar.
Tansiyonu geçici olarak yükseltir.
Hastalıklara karşı direnme gücünü artırır.
Çocuklarda görülen kansızlığı giderir.
Kan dolaşımını düzenler.
Müzmin öksürük, astım, bronşit ve iltihaplı zatülcenp'e faydalıdır.
Grip, beyin nezlesi ve anjinde şikayetlerin azalmasına yardımcıdır.
Kekik suyu ile banyo romatizma ağrılarını dindirir.
Kandaki şeker miktarını azaltır.

Hamileler ve guatrı olanlar kullanmamalıdır.

ÖKSÜRÜK,ASTIM,ALERJİK ASTIM


TİN SURESİ

Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Vettiyni vezzeytuni
2- Ve turi siyniyne
3- Ve hazelbeledil'emiyni
4- Lekad halaknel'insane fiy ahseni takviymin
5- Sümme redednahü esfele safiliyne
6- İllelleziyne amenu ve amilussalihati felehum ecrun gayru memnuun
7- Fema yukezzibuke ba'du biddiin
8- Eleysallahu bi ahkemil hakimiyn
Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Andolsun o incire, o zeytine,
2- Sinin (Sina) dağına
3- ve bu güvenli beldeye ki,
4- Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
5- Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına kaktık.
6- Ancak iman edip yararlı işler yapan kimseler başka; onlar için kesilmez bir mükafat vardır.
7- O halde artık sana dini ne yalanlatabilir?

8- Allah hakimlerin hakimi değil mi?

ZEYTİNLİ VE CEVİZLİ EKMEK


ZEYTİNLİ VE CEVİZLİ EKMEK

MALZEMELER:
2,5 Su bardağı ekmek unu veya normal un
1/2 Su bardağı kepekli un
1 Silme yemek kaşığı toz maya
1 Tatlı kaşığı tuz
1 Su bardağı ılık su
1 Yemek kaşığı zeytin yağı (Üstüne Sürmek İçin)
1 Bardağa yakın çekirdekleri çıkarılmış ve irice doğranmış siyah zeytin
Yarım bardak iri kıyılmış ceviz
YAPILIŞI:
Unları ve tuzu genişçe bir kabın içine eleyip mayayı da ekleyip karıştırınız. Ortasını havuz gibi açınız. İçine suyu ve yağı ilave edip yumuşakça bir hamur kıvamında yoğurunuz. 8-10 dakika pürüzsüz olana kadar yoğurmaya devam ediniz.Üstünü nemli bir bezle örtüp mayalanmaya bırakınız.Hamur kabarıp iki katına çıktıktan sonra hafif unlu tezgahta biraz yoğurunuz . İçine zeytin ve cevizleri ekleyip hamurun içine karışana kadar yoğurunuz.5 dakika kadar dinlendirdikten sonra uzunca ekmek sekli verip yağlanmış tepsiye yerleştiriniz. Ekmeğinizin uzunluğuna göre keskin bir bıçakla çaprazlama yarıklar açınız. Tekrar kabarması için bir yarım saat bekletiniz.Bu arada fırına koymadan 10 dakika kadar önce fırınınızı 200C dereceye getiriniz.Hamur iki katına çıktıktan sonra üstüne fırça ile zeytinyağı sürüp fırına veriniz. Yaklaşık 35-40 dakika kabarıp iyice kızarana kadar pişiriniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

NAR KABUĞU


NAR KABUĞU
Gölgede veya 40-50 dereceyi geçmeyecek ortamlarda kurutarak, ufaladığımız nar kabuklarını serin bir yerde saklayalım.Daha sonra 100 gram kaynamış suya, 2 gram nar kabuğu atarak, yaklaşık 10 dakika kaynatıp suyunu hemen her gün çay olarak tüketelim. Böylece başta kanser, kalp ve şeker hastalıkları olmak üzere pek çok hastalıktan kendimizi korumuş olacağız. Hatta çay içmekten üşenirsek, kurutulmuş ve parçalanmış nar kabuklarını, kahve çekme makinelerinde toz haline getirip, bir çay ya da kahve kaşığı tozu salata, peynir gibi gıdalarla direk olarak ta tüketebiliriz. Özellikle şeker hastaları beta hücrelerini artıracak bu tozu tüketmeye özel çaba göstermelidir. Genelde tüm meyvelerde olduğu gibi narın da en değerli yeri kabuğudur. Bir ilaç gibi içtiğimiz nar suyundan arta kalan kabukları da asla atmayalım ve başta kanser, şeker ve kalp olmak üzere hemen hemen tüm hastalıklardan korunalım.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

12 Aralık 2013 Perşembe

TARÇINLI BAL MUCİZESİ


TARÇINLI BAL MUCİZESİ

Tarçınlı Balın Hazırlanışı: Önce bir bardak suyu kaynatın, sıcak suya tarçın koyun ve demlenmeye ve soğumaya bırakın. Kaynar suya bal koymayın. Sıcak su baldaki enzimleri öldürür. Su oda sıcaklığına geldiğinde tarçının iki katı kadar bal ekleyin. Yatmadan bardağın yarısını için ve diğer yarısını sabaha bırakın.
İlaç firmaları bu bilgilerin yayılmasından hoşlanmayacak, çünkü tarçınlı bal düzenli kullanıldığında pek çok ilaçtan daha sağlıklı ve daha etkili bir ilaç.
Bal ve Tarçınla İlgili Gerçekler: Bal ve tarçın karışımının pek çok hastalığı iyileştirdiği biliniyor. Bir yan etkisinin olmaması da cabası. Şekerli olmasına rağmen doğru miktarda alındığında diyabet hastalarına dahi zarar vermiyor. Batılı bilim insanlarının araştırmalarına göre:
Kalp Hastalıkları: Bal ile toz tarçını karıştırın ve kahvaltıda kızarmış ekmekle yiyin. Kolesterolü düşürür ve muhtemelen kalp krizini önler. Tarçınlı balın düzenli olarak tüketilmesi kalp vuruşlarını güçlendirir. Yaşlandıkça atar damarlar ve toplar damarlar esnekliklerini kaybediyor ve tıkanıyor. Tarçınlı bal ise damarları yeniden canlandırıyor.
Arterit: Arterit hastalar bir fincan sıcak suya iki yemek kaşığı bal ve bir çay kaçığı toz tarçın koyarak faydalı bir içecek hazırlayabilirler. Günlük olarak içilirse kronik arterit hastaları dahi iyileşebilir. Kopenhag Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada 200 hastalarını kahvaltıdan önce bir kaşık bala yarım çay kaşığı tarçın ile tedavi eden doktorlar 73 hastanın tümüyle ağrıdan kurtulduğunu, bir ay içerisinde ağrı yüzünden hareket edemeyen hastaların hemen hepsinin ağrı çekmeksizin yürümeye başladığını gördü.
İdrar Yolu Enfeksiyonu: İki yemek kaşığı toz tarçın ile bir yemek kaşığı balı ılık suya ekleyerek için. İdrar yolundaki mikropları öldürür. Kim bilebilirdi ki?
Kolesterol: İki yemek kaşığı bal ve üç yemek kaşığı toz tarçın 450 gram çay kolesterol hastasına verildiğinde iki saat içerisinde kandaki kolesterol oranının %10 azaldığı görüldü. Günde üç kez alındığında kronik kolesterol dahi tedavi edilebiliyor. Günlük olarak yenen bal ise kolesterol şikayetlerini azaltıyor.
Soğuk Algınlığı: Sık ya da ağır soğuk algınlığı şikayeti olanlar bir kaşık ılık bal ¼ kaşık toz tarçınla üç gün boyunca birer kez alabilir. Bu tedavi çoğu kronik öksürüğü ve soğuk algınlığını tedavi edebilir, sinüsleri temizleyebilir.
Boğaz Tahrişi: Tarçınlı balın boğaz ağrısını iyileştirdiği ve boğaz ülserini kökünden kazıdığı söyleniyor.
Gaz: Hindistan ve Japonya’da yapılan araştırmalar tarçınlı balın midede oluşan gazları önlediğini gösteriyor.
Bağışıklık Sistemi: Tarçınlı balın günlük tüketimi bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve vücudu bakteri ile virüs saldırılarından koruyor. Balın düzenli tüketimi akyuvarları güçlendirerek bakteriyel ve virütik hastalıklara karşı direnci artırıyor.
Sindirim Güçlüğü: İki yemek kaşığı bala serpilen toz tarçının yemek yemeden önce alınması asitliliği önlüyor ve en ağır yemekler dahi sindirilebiliyor.
Grip: İspanyol bir bilim insanı balda ki doğal bir bileşenin grip mikrobunu öldürdüğünü ve hastayı gripten kurtardığını kanıtladı.
Uzun Ömür: Bal ve toz tarçın ile hazırlanan çay düzenli olarak içildiğinde ileri yaşın etkilerini azaltıyor. Çay yapmak için dört yemek kaşığı bal, bir çay kaşığı tarçın ve üç fincan kaynamış su kullanın. Günde 3-4 kez 1/4 fincan için. Cildi taze ve yumuşak tutar ve yaşlanmayı önler.
Boğaz Ağrısı: Boğaz ağrıdığında ya da gıdıklandığında bir kaşık bal yiyin. Boğazınızdaki rahatsızlık geçene dek 3 saatte bir tekrarlayın.
Sivilceler: Üç yemek kaşığı bal ve bir çay kaşığı toz tarçını karıştırın. Yatmadan önce sivilcelerinizin üzerine sürün ve ertesi gün ılık suyla yıkayın. İki hafta her gün uygulanırsa sivilceleri kökünden söker.
Cilt Enfeksiyonları: Bal ve toz tarçını etkilenen bölgelere eşit miktarda uygulamak egzama, mantar ve her türlü cilt enfeksiyonunu iyileştirir.
Kilo Verme: Her gün sabahları kahvaltıdan yarım saat önce, boş mideye ve geceleri yatmadan önce bir bardak kaynamış suyun içine bal ve toz tarçın koyup için. Düzenli olarak alındığında obezite sorunu yaşayanlarda bile kilo kaybı sağlıyor.
Kanser: Japonya ve Avustralya’da yapılan araştırmalar mide ve kemik kanserinin başarıyla tedavi edilebildiğini gösterdi. Bu kanser çeşitlerinden muzdarip hastalar günde bir yemek kaşığı bal ve bir çay kaşığı tarçını üç parçaya bölerek bir ay boyunca almalı.
Yorgunluk: Yakın zamanda yapılan araştırmalar gösteriyor ki baldaki şeker vücudun güç kazanmasına yardımcı oluyor. Bal ve toz tarçın tüketen yaşlılar daha zinde ve esnek olduklarını ifade ediyor. Her gün diş fırçaladıktan sonra ve öğleden sonra 15.00’te alındığında bir haftada vücut direnci artıyor.
Kötü nefes: Güney Amerikalılar sabahları bir çay kaşığı bal ve tarçın konmuş suyla gargara yapıyor böylece nefesleri gün boyu güzel kokuyor.
İşitme kaybı: Günlük olarak sabah ve akşamları bal-tarçın ikilisini almak duyma kaybını giderebiliyor.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

SALEP


SALEP

MALZEMELER:
Yarım çorba kaşığı salep
4 bardak süt
2 çorba kaşığı toz şeker
Tarçın
YAPILIŞI:
Salep ve şekeri tamamen karıştırınız.Karışımı bir tencereye alınız.Sütü üzerine yavaş yavaş ekleyerek tamamını eritiniz.Kısık ateşte sürekli karıştırarak pişiriniz.15 dakika kadar pişirmeye devam ediniz.Koyulaşmaya başladığında ateşten alınız.Fincanla servis ettiğiniz salebi toz tarçınla süsleyiniz.

SALEPİN FAYDALARI:
* Göğüs yumuşatıcı - öksürük ve bronşiti giderir,
* Kabızlığı önler,
* Zihni güçlendirir,
* Basur hastalığının tedavisinde kullanılır
* Adeti düzenler
* Bağırsaktaki kurtların düşürülmesine yardımcı olur
* Vücuttaki ısıyı arttırtır

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

9 Aralık 2013 Pazartesi

MUCİZE BESİN KUŞBURNU


MUCİZE BESİN KUŞBURNU

Kurburnu, ilaç etkisi yapıyor. Faydaları ise saymakla bitmiyor. Çekirdeklerinde bulunan "gama linoleik asit maddesi" cildi canlandırır. Meyvesi ve tohumları gastrik ülser ve gastrik mukoza iltihaplarını önler. Şeker hastalığı, ishal ve gut hastalığına iyi gelir. Ağız, diş, kulak ağrılarını dindirir. Vücudu enfeksiyonlardan korur. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Kolestrol metabolizmasını düzenler. İyi kolesterolü (HDL) artırır. Güneş ışınlarının gözde yapabileceği hasarları önler. Nitriklerin kanser yapma etkisini azaltır. Diğer besinlerin vücutta kullanılmalarını kolaylaştırır. Antioksidan etkisiyle yaşlanmayı önlemeye yardımcı olur. Kılcal kan damarlarının kuvvetlenmesini sağlar.
NOT: C vitamini çabuk bozulan bir vitamin olduğundan kuşburnu sıkıca ağzı kapanmış kaplarda, güneş görmeyecek şekilde muhafaza edilmelidir.
KAYNATTIKTAN SONRA 4 SAAT BEKLETİNİZ
Kuşburnu çayının doğru şekilde hazırlanması önemlidir. Meyve, güzelce yıkanır ve süzülür. İhtiyacınız ölçüsünde kuşburnu ve su çaydanlığın içine konulur ve 10 dakika kaynatılır. Daha sonra 4 saat dinlendirilir. Tercihinize göre soğuk veya sıcak olarak kuşburnu çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com

MİSKET KURABİYE


MİSKET KURABİYE

MALZEMELER:
3 adet yumurtanın sarısı (aklarını ayrı bir tabağa koyun)
1 paket vanilya
6 yemek kaşığı pudra şekeri
Susam
Ceviz
Hindistan cevizi
1 paket (250 gram) margarin (oda sıcaklığında)
Aldığı kadar un
Dilediğiniz miktarda dövülmüş ceviz
Dilediğiniz kadar portakal kabuğu rendesi
YAPILIŞI:
Yumurta sarılarını, vanilyayı, pudra şekerini, cevizi, portakal kabuğu rendesini, katı yağı ve unu yoğurunuz.Daha sonra ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp önce yumurta akına sonra susama bulayınız. Yağlanmış tepsiye dizip üzeri kızarana kadar pişiriniz.200 C ısınmış fırına koyup bir süre sonra içinin pişmesi için ısıyı 170 C’ye düşürünüz. 5-10 dakika da böyle pişiriniz.
Afiyet olsun.

Meral UÇARI

www.guncelyemek.blogspot.com